8 Nisan Çarşamba: Yalova Valisi İstifa etmeyeceğini açıkladı basına.7 Nisan Salı: O gün her yer karanlıktı. keskin bir toprak kokusu ve üzerimize çöken şiddetli bir ağırlık vardı. Her yer sus'a gömülmüş pus içindeydi. Herkes yakasına yapıştırılmış fotoğrafa bakıp olanları anlamaya çalıştı.
6 Nisan Pazartesi: Bugün dersler boş geçti. Kendinden önce vicdanını toprağa gömmemiş olanlar ''Yeter artık lan'' dedi. öğretmenler birçok okulda Halil Serkan Öz için ilk derslere girmedi.5 Nisan Pazar: Matematik öğretmeni Halil Serkan Öz'ü son yolculuğuna uğurlandılar. Öz'ün tabutu binlerce kişinin oluşturduğu kortej eşliğinde, omuzlarda taşındı. Öğretmenin mezarına onlarca kalem bırakıldı.
4 Nisan Cumartesi: Halil Serkan Öz'ün babası Kemal Öz, yaşlı gözleri ve bağırmaktan kısılmış sesiyle şunları kaydetti: "Ne diyeyim? Oğluma doyamadan gitti. Siz söyleyin o Yalova Valisi'ne oğlum öldü. Rahat etsin artık. Anarşist oğlum öldü, rahat etsin. Bu dünya ona da kalmaz. Aynen öyle söyleyin siz O'na. Benim içim yanıyor, aslan gibi oğlum gitti. Bir haftadır üzüntüden kahroldu. Bir haftadır ne yaptığını bilmiyordu çocuk. En son kalpten gitti. Bu vali, artık rahat etsin, huzur içerisinde olsun. Benim oğlumla uğraşacağına gitsin başka şeylerle uğraşsın. Çevresince çok sevilen bir insandı, kimseyi kırmazdı. Matematik öğretmeniydi. Bunu reva görenler utansınlar ne diyeyim? Bizi perişan etti, Allah da onu perişan etsin."
4 Nisan Cumartesi: Eylem sırasında rahatsızlanan Halil Serkan Öz, hemen hastaneye sevk edildi. Kalp krizi geçirdiği anlaşılan Öz, ambulansla Bursa’ya gönderildi. Yolculuk sırasında ambulansta iki kez kalbi duran TÜBİTAK ödüllü öğretmen Öz, hastaneye yetiştirilemeyerek yaşamını yitirdi.
4 Nisan Cumartesi: Yalova Valisi Selim Cebiroğlu’nun geçtiğimiz hafta incelemelerde bulunmak için gittiği Termal Fen Lisesi’nde kıyafetlerini gerekçe gösterip hakaret ederek sınıftan kovduğu öğretmen Halil Serkan Öz için akşam "Öğretmen'e Saygı Yürüyüşü" ismiyle yürüyüş düzenlendi.
30 Mart Pazartesi: Yalova Fen Lisesi’ni ziyaret eden vali Cebiroğlu, Eğitim-Sen’in kılık-kıyafet yönetmeliğinin değişmesi için aldığı eylem kararı doğrultusunda okula serbest kıyafetle gelen matematik öğretmeni Halil Serkan Öz’e önce hakaretler yağdırıp, sınıftan gönderdi. Öz’e sınıf içerisinde, “Bu saç sakal ne? Sen ne biçim öğretmensin? İnsanlar dışarıda görseler dilenci zannedip para verirler” sözleriyle çıkışan Cebiroğlu, hızını alamayarak okul idarecilerine de, “Siz eşekbaşı mısınız burada? Yönetemiyorsanız istifa edin” diye bağırdı. Cebiroğlu, yaşanan bu tartışmanın ardından öğretmenler odasında düzenlediği toplantıda kılık kıyafet yönetmeliğini hatırlattı. Eğitim-Sen üyesi bir öğretmenin “Yönetmeliği biliyoruz, bunun değişmesi için zaten eylemdeyiz” demesi üzerine vali bu kez de “Yönetmeliği bilerek eylem yapıyorsanız anarşistsiniz” ifadelerini kullandı.
30 Mart Pazartesi: Halil Serkan Öz ogün neler yaşayacağından habersiz derse girmek için okuluna gitti.
29 Mart Pazar: Akşam evine gelen Halil Serkan Öz ertesi gün için ders hazırlığını yapar. Öğrencilerine örnek olması için ütüsüne, sakalına değil, daha değerli gördüğü okunacak kitaplar listesini çantasına koyup koymadığına bakar. O gece yatağa uzanan Öz, aydınlık dolu bir ülkenin hayalini kurarak uykuya dalar.Işıklar içinde uyuyun hocam