Bir öğretmen ölürse, okul kapısına asılı teneffüs zili ölür. Ölür, pencere önüne konan kuş sesleri. Bacada tüten duman ölür. Bir öğretmen ölürse, okul bahçesindeki çiçek ölür. Ölür daldan dala uzayan yapraklar. Topraktaki çimen ölür.
Bir öğretmen ölürse, okulda yüzlerce öğrenci ölür. Ölür ön sıradaki çalışkanlar, arka sıradaki utangaçlar… Koridorda bir o yandan bir bu yana koşuşturan haylaz çocuklar ölür. Bir öğretmen ölürse, çocukların öğretmen olma hayalleri de ölür. Peşi sıra ölür doktor olma, bilim insanı olma… Ölür matematik, fen bilgisi, coğrafya…
Bir öğretmen ölürse, Ali ata bakamadan, Ömer sütü içemeden, Oya mısır yiyemeden ölür. Kütüphanede sonu mutlu biten kitaplar da atar kendilerini raflardan aşağıya. Bir öğretmen ölürse, ölür o meçhul çocuk, yağ satamadan, bal satamadan, ustasından önce ölür. En sevdiği arkadaşının arkasına mendil bırakamadan, tavşan kaçamadan, tazı tutamadan ölür. Ve bir öğretmen ölürse, kara tahtada tebeşir, beyaz tahtada kalem ölür.
Darıca Süreyya Yalçın İlköğretim Okulunda görev yaparken başka bir ‘’öğretmen’’ tarafından öğrencilerinin gözleri önünde öldürülen Hüseyin Cebe için Eğitim Sen Gebze Şubesi, ailesi ve dostları her yıl anma etkinliği düzenler. Niye? Unutmamak için. Niye? Yaşatmak için. Niye? Eğitimde şiddetin son bulması için.
Hüseyin öğretmen tam 12 yıl önce 2 Nisan günü aramızdan alındı. O gün yine onu anacak, yaşatacak ve eğitimde şiddetin son bulması adına açıklamalar yapacaktık ki yine Gebze de bir öğretmenin ölüm haberiyle sarsıldık. Gebze Atatürk Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Necmeddin Kuyucu, öğrencisi F.Ç. tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Çocukların suça sürüklenmesinin birçok nedeni olabilir. Fakat bugün en belirgin sebebi oyuncusunun elinden silahı, dilinden küfrü, senaryosundan kavgayı ve ölümü düşürmeyen mafya dizileridir. Cenaze törenlerinde eğitimde şiddetin son bulmasını istemek kolay, artık gereken yapılsın. Okullarda şiddete neden olan ve öğrencileri suça özendiren mafya dizileri yasaklansın.