ÖDP’ye gideni geri alan CHP Memleket’e gideni geri alır mı?

Aktan Uslu

Muharrem İnce liderliğinde, partileşme sürecindeki Memleket Hareketi’nin il genelinde CHP’den günümüz itibariyle ne aldığı bir dönem CHP İl Gençlik Kolları Başkanlığı da yapan ve müstakbel partinin Kurucu İl Başkanı olarak adı kulislerde geçen Murat Erinç paylaşımı ile duyulmuş oldu.

Ancak ilk çıkışlarını, hatalı buldum.

Bence o açıklama Murat Erinç’in Facebook veya diğer sosyal medya mecralarından değil, ilimizdeki basın kuruluşlarına eposta ile gönderilecek yazılı açıklama..

Hatta ve mümkünse bir basın toplantısı ile duyurulmalıydı.

Ne yazık ki; sosyal medyayı nasıl kullanması gerektiğini aktif siyasetçiler de bilmiyor.

Sosyal medya; basın açıklaması metni aleni yayınlanacak bir mecra değildir. Taş çatlasa, örneğin basın açıklaması yeri duyurulacak bir mecradır.

Yine Erinç’ten örnek vermek gerekecek olursa..

Facebook’ta 4 bin 950 takipçisi var.

O metnin tamamı oraya o şekilde konulduğunda, zaten 4 bin 950 kişiye (okurlar okumazlar ayrı mesele) ulaştırmış oluyorsun.

O zaman, “Basına ve kamuoyuna” demeye ne gerek var. “Kamuoyuna” demek yeterli bence.

**

Yine Erinç üzerinden değerlendirmede bulunmak gerekirse şunu ifade ederim.

Bugün..

Günümüz CHP İl Gençlik Kolları Başkanı’nın adının geçeceği bir haberi kendiliğinden yazacak olsam, adını soyadını doğru yazmak için herhangi bir arama motorundan sorgulama yaparım.

Kendisine Gebze Bölgesi’nde bir defa..

CHP’nin bir süre önceki; 16 vekille iki gün süren Gebze programının başlangıç günü, CHP Gebze’deki basın toplantısında denk geldim. CHP İl Örgütü’ne çalışan genç meslektaşım Şive Bağdiken’e adını sanını doğrulatıp, haberin katılımcılar bölümüne öyle ekledim.

Ancak CHP içinde farklı kanatlarda yer alsalar dahi gerek Murat Erinç ve hemen ardından Emre Andız’ın il gençlik kolları başkanlığı dönemi.. Aktivite bakımından ancak birbirleriyle kıyaslanabilir dönemlerdi. Her iki dönemi de bu dönemle kıyaslayacak olmak, bence her iki döneme ve başkanına da haksızlık olacaktır.

Yani demem o ki..

Memleket Hareketi’nin kurucu il başkanlığını Murat Erinç üstlenirse kendini hissettirecek, ağırlığını koyacaktır.

Erinç’in şahsına ait Facebook sayfasında, kamuoyuna ve “basına” yaptığı duyurunun yorumlar bölümüne göz atacak olursanız, mücadeleyi CHP içinde sürdürmeyi tercih eden bazı CHP’lilerin Erinç’in ayrılışına duydukları üzüntüyü ifade eden, hatta naiflik gösterip başarılar dileyen örneklere de rastlarsınız.

Ancak ekip önemli.

Öyle kuru gürültüden ibaret olmamalı.

Yeniden CHP İl Gençlik Kolları Başkanlığı’na aday olduğunda Emre Andız’a karşı açık ara kaybeden Murat Erinç’in seçimi açık ara kaybetmesinde..

Örneğin Ertaç Şahin, İsmail Aşak ve emsalleri gibi bir takım istisnalar hariç..

Vakti zamanında

CHP Gebze İlçe Örgütü’nde “Kurtlar Vadisi”cilik oynayan, bazıları ihraç edilen gürültücüler değil, iş yapanları ve yapacak olanları tercih etmeli.

Emre Andız’a veya bir başka adaya parti içi yarışta kaybedip kaybetmemek değil mesele.

Ancak aktif siyasetçiler bulundukları konuma dair yine sandığa gittiğinde ekibiyle de değerlendirilir.

Çok adaylı her seçimde aynı zamanda başkan olan başkan adayı, yarışa 1-0 önde başlar.

Erinç, Andız’a karşı o seçimi niye açık ara kaybettiğini de, aktif siyasette acı bir deneyimden öte, ders mahiyetinde irdelemeli, farkın o kadar açık ara olmasında il geneli kurulan sandığın Gebze Bölgesi ayağını sanki, sorgulamalıdır: Ne umdu, ne buldu!

**

CHP’nin gerek 12 Eylül öncesi gerek 12 Eylül sonrası tarihi güncelimizdeki Muharrem İnce hareketi dâhil benzer birçok ayrılığı da, ayrılıklar sonrası birleşmeyi de yazar.

Örneğin..

12 Eylül sonrası yasaklı CHP’nin oylarının toparlanması için kurulan Halkçı Parti ve Sosyal Demokrasi Partisi’nin birleşimiyle 3 Kasım 1985’te kurulan SHP bile 7 Haziran 1990’da Halkın Emek Partisi, 9 Eylül 1992’de –siyasi yasağın kalkmasıyla- 9 Eylül 1992’de CHP ayrışması yaşamış;

O SHP ile CHP, 18 Şubat 1995’teki kongreyle CHP çatısında yine birleşmiş ancak o tarihteki kongreden bir önceki birleşme kongresinde birleşememişinden ötürü, kongre tekrarıyla birleşmiştir.

Günümüzde de..

Salt Muharrem İnce değil malum Mustafa Sarıgül hamlesi de vakadır ancak..

Bir takım siyasi tutarsızlıklarından ötürü kendisini destekleyenlerin dahi yer yer savunmakta zorlandığını gözlemlediğim Muharrem İnce’yi..

Bence Aziz Nesin’in efsanevi “Zübük” adlı eserinin bir dönem CHP’de de yer alan canlı örneklerinden Mustafa Sarıgül ile kıyaslamak da, İnce’ye haksızlık olacaktır kanaatindeyim.

600 kelime bandındaki yorumun devamını yarına sarkıtırken Muharrem İnce hareketinin ilimizde CHP veya CHP tabanına yansıma ve etkilerinin ne olduğunu merak edenlere de..

Murat Erinç’in Facebook sayfasındaki paylaşımının altındaki yorumlara göz atmasını öneririm..

Devamı yarın..