Seçim ve sonuçları hakkında birkaç gün sonra değerlendirme yapacağım. Çünkü, sonuçlar çok yeni ve eksik değerlendirmeye yol açabilecek veriler olsun istemiyorum.
Gelelim seçim öncesine…
AKP, seçim mitingi için bu kente bir günlüğüne yığınak yaptı. O gün, gerçekten kentli olan ve AKP’ye boyun eğmeyen insanlara zulmetmekte sakınca görmediler. Nedeni de, halkın bir bölümüne kafa tutan bir siyasi parti genel başkanını, halkın diğer bölümünün meydanda dinlemek isteğiydi. Bu elbette demokratik bir haktı ve demokratik kurallar içerisinde tecelli etmeliydi.
Bu konuda gayretkeş bir tutum sergileyen bürokrasi ve kolluk güçleri, AKP genel başkanını eleştirip de meydanlarda protesto gibi en demokratik hakkını kullanmak isteyenlere aynı esnekliği gösteremedi.
Neyse, bu bölümüne başka yazılarda değinebiliriz. Gelelim miting gününe…
23 Mart’taki miting için yapılan çalışmalar sonrası seçim yasaklarına rağmen ortaya saçtıkları pislikler uzun süre temizlenmedi. (Belki, bazı bölgelerde halen vardır) Ama, ben işin o kısmından ziyade, kürsüde bağırarak tehditler yağdıran genel başkanlarının sözlerine değineceğim…
‘’Kocaeli bizi şaşırtmadı. Kocaeli bizi hayal kırıklığına uğramadı. Kılıçdaroğlu burada montaj var mı ? Burada photoshop var mı ?’’
İlk sözleri bu, daha önce de yazdım, geçen seçimde 500 bin civarında oy almış bir partinin çok iddialı olduğu mitinge 80 bin civarında insan taşıması başarı değildir. Dolayısıyla konuşmasının başındaki bu sözlerin altı boş…
‘’Bu iş Kocaeli'nde bitmiştir, sandığın rengi belli olmuştur.’’
Bu ifadeler,önceki dönemlerde de çok duyduğumuz ama tarihin siyaset çöplüğündeki yerlerini alan çok sayıda siyasetçi tarafından da söylenmişti. Birilerinin, ‘’değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu’’ anımsatması lazım.
Tabi, diktatör dinlerse…
‘’Kardeşlerim, rükudan başka hiçbir yerde eğilmedik, eğilmeyiz…………….’’
2002 seçimlerinden önce ABD’de biat etmeyi netleştiren ziyaretler henüz unutulmadı. Durmak yok, halka yalan söylemeye devam…
‘’Pensilvanya’daki zat çiftliğinin yanında bir montaj merkezi kurmuş. Orada devamlı montaj yapıyor.’’
Bu zat, çok kıymetli ortaktı, neden aforoz ola ki ?
İnsanların, bireysel yaşama müdahale karşısındaki başkaldırışı biçiminde başlayan Gezi olayları Cemaatin organizasyonu gibi sunulamaz. ‘’Bir taşla iki kuş vurmak’’ niyetiyle söylenen bu söz ciddiye alınamaz, çünkü her zamanki gibi YALAN…
‘’Takviye kurs gerekiyorsa Milli Eğitim olarak yavrularımıza ücretsiz takviye kurs vereceğiz. Bunların okullarından çocuklarınızı alın.’’
2002 öncesi ‘’çıkardık’’ dedikleri Milli Görüş gömleğini yeniden giyerek yola devam kararı alındı galiba.
Ve, bilindiği biçimiyle CHP’ye söylenenler…
Gelişi öncesi kentte adeta OHAL uygulamaları yaşanmasına neden olan, geldiğinde ve sonrasında kendi koydukları seçim yasaklarını hiçe sayan zihniyeti kente hakim kılmaya çalışan bu anlayış, artık gereken yanıtı alacağı günlerin geldiğini herkesten daha iyi bilmektedir.
Gereken şey, bu dersin verilmesi gerekliliğinin unutulmamasıdır…