İzmit'in Yenidoğan semtinde 30 yıla yakın süre önce İstanbul Motor Piston ve Pim Sanayi (İMP) tarafından yaptırılan ve laik-demokratik Türkiye'yi savunduğu için gericiler tarafından katledilen gazeteci Çetin Emeç'in adı verilen köprü, normaldir ki kullanım ömrünü tamamlamıştır.
Doğrudur ki ya onarılmalı ya da yıkılıp yerine yenisi yapılmalıydı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi de yıkılıp yenisinin yapılmasını planladı ve kısa sürede tamamladı.
Pırıl pırıl biçimde ortaya çıkan Çetin Emeç Köprüsü eski yerine değil de 5-10 metre doğusuna monte edildi.
Büyükşehir Belediyesi'nin tatlısu kurnazı AKP'li yönetimi, durumu fırsat bilip köprünün adını Erol Köse Üstgeçidi olarak değiştirdi. Gerekçesi de, "Erol Köse efsane Belediye Başkanı olarak kentin önemli bir değeridir. Bu köprü yerel değerlerle anılırsa daha iyi olacak. Kaldı ki, biz yeni köprü yaptık" biçiminde oldu.
Bu tavrın adı "tatlısu" kurnazlığı değil de nedir ?
İşte bu kurnazlığı kitlesel desteği olan yapıların en güçlülerinden CHP İl Gençlik Kolları 2-3 gün önce ciddi bir tavır koyarak, köprüye üzerinde “Erol Köse, efsane başkanımızdır, ama burası Çetin Emeç üst geçididir” yazan bir pankart asarak teşhir etti.
Bu eylem, önemliydi ve AKP'yi rahatsız etti. Ve pankart, Büyükşehir Belediyesi zabıtalarınca bir saat sonra yerinden sökülüp kaldırıldı.
Kentte suni gerginlik yaratan bu tartışmanın mucidi AKP zihniyeti ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın'a sormak gerek,
Bu hamleye neden gerek duydunuz ?
Erol Köse ismi başka bir üst geçide verilemez miydi?
Erol Köse ismi Sekapark'ta yeni yapılan Kocaeli Kongre Merkezi’ne verilemez miydi ?
Yoksa, içinizden 'evet verilebilirdi' diyorsunuz da, 'kentin sahibi biziz' algısını yerleştirmek için yapılan makro planlamanızdan geri adım atmayı kendinize yediremediğiniz için mi inatlaşıyorsunuz ?
Kaldı ki, Erol Köse "O köprünün adının değiştirilmesini ve benim ismimin verilmesini kabul etmiyorum" açıklaması yaptı.
Daha ne bekliyorsunuz ?