Türkiye’yi 12 Eylül darbesine giden süreçte şiddet, 1979’da tavan yapmıştı. Hikmet Koçoğlu o yılları Çayırova’da; Menderes ve Fatih Caddesi civarlarında oturdukları evlerde karşıladı:
“12 Eylül askeri darbesi olduğunda 16 yaşında idim. Politik düşüncelerim yavaş yavaş başlamıştı. Lise birinci sınıf öğrencisiydim ve değişiklikleri görüyordum.
Komşum olan ve daha sonra TİP’ten olduğunu öğrendiğim Burhan Amcamın yönlendirmesi ile Cumhuriyet Gazetesi okuru oldum. Uğur Mumcu, İlhan Selçuk… onları okuyarak politik kimlik edinmeye başladım.
Politik kimliğim; olaylara bakabilme, anlayabilmem ve kavrayabilmem 1980 sonrasıdır.
O dönemdeki çelişkileri yaşamanın çocuksu yaşlardaki travmaları ağır. Siyasi hareketlilikler mahallede yeni yeni başlamıştı.
MENDERES DAHA HAREKETLİYDİ
Çayırova’da yaşadım ben. Çocukluk gençlik dönemim Çayırova’da geçti. Menderes ve Fatih Caddeleri’nde oturdum. Ama bu olayları Menderes Caddesi’nde yaşadım. O zamanlar Menderes Caddesi daha hareketliydi.
Ağırlıklı olarak Bayburt ve İspir yörelerinden, muhafazakar, mütedeyyin bir kısımdı.
Ayrıca Elazığ, Sivas, Kars dediğimiz daha sosyal demokrat, CHP’ye yakın sola yakın arkadaşların olduğu bir kesim vardı. Bizim daha çok soldaki arkadaşlar ile diyaloğumuz vardı.
Şunu anlayamıyorsunuz: Mahalleler yavaş yavaş bölünmeye başladı. Mesela o dönem bize ve Doğu’dan gelen herkese Kürt derlerdi. Bu ifade biçimi, farklı bir yerden geldiğinizin göstergesiydi. O dönem birbirimize yan yan baktığımız pek çok kişiyle bugün yanyanayız ve keyifli sohbetler ediyoruz. İçlerinde siyasi parti ilçe başkanlığı yapanlar dahi oldu.
ESKİHİSAR’DA: Hikmet Koçoğlu ile dizimize dair röportajı Eskihisar Köyü’nde bir kafede, çay sohbeti eşliğinde gerçekleştirdik.