Pazar günü ülkemizin geleceğini oylayacağız.
Bu seçim sıradan bir seçim olmayacak.
Hepimizin geleceğini etkileyecek önemli bir kararı oylayacağız.
Pazar sabahı kalkacağım ve hiç bir tereddüdüm olmadan gidip “Hayır” diyeceğim.
Bunu yaptıktan sonra üzerime bir rehavet çökmeyecek.
“Hayır” demek tarihsel bir sorumluluktur yola yeniden koyulmak eşit bir Cumhuriyet’in yurttaşları olmak için önemli bir başlangıçtır.
“Hayır” diyerek kısacık ömrümüzde insanlık için doğru bir karar vermenin mutluluğuna ve huzuruna erişmeliyiz.
Bu yüzden oy vermeye giderken şimdiye kadar yaşadığınız ülkeyi unutun.
Bugüne kadar çok sesliliğin topluma sunduğu geniş bakış açısını unutun.
Darbelerden ,hesap sorma, vesayetlerden kurtulma girişimlerini unutun.!
Devleti ve sistemi sorgulama fırsatını bir daha göremeyebiliriz.
“Farklı” olma hakkınız kalmayabilir.
Uzlaşma kültürünün yerini dayatma kültürü alabilir.
İyisiyle kötüsüyle doksan yıldır bu topraklarda yazılan romanlar,şiirler,oynanan piyesler,baleler ,operalar, çekilen filmleri unutun.
Bu ülkenin yetiştirmiş olduğu bilim insanları , akademisyenler, sanatçılar, fikir insanları sansüre yasaklara direnme hakkınız bir daha olmayabilir.
Bu oylama hem ülkenin kaderini belirlemekte hemde kendi kendinizin kaderinizi belirlemekte bir tercih hakkınız olduğunu bilin.
Düşünce özgürlüğünüz ,haber alma özgürlüğünüz için sandığa gidin..!
Sadece muhalif medyayı değil merkez medyayı da aklınızdan çıkartın.
Kadın haklarını, çocuk haklarını , çocuk gelinleri yeniden düşünün.
İnanç özgürlüğünü atın dama..!
Yargı bağımsızlığını hayal bile etmeyin.
Evrensel hukuk değerlerini bir daha göremeyebiliriz.
Korkusuzluğu unutun.
İtiraz hakkını hayal bile etmeyin.
Tüm bunları yapmak hiç zor değil.
İktidarın yıllarca kimlerle ortaklık yaptığı ve bu ortaklığın bu ülke insanına nelere mal olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
İktidara geldikten sonra hızlı bir şekilde zenginleşen politikacıları sakın unutmayın.
Şüpheli ihaleler , gizli anlaşmaları yeniden düşünün.
Kalabalıklar, hatalı öngörülerle , boş umutlarla ya da umursamazlıklarla yanlış tercihler yapabilir.Bu yanlış tercihler yüzünden ülkelerini ve özgürlüklerini kendi elleriyle bilinmezliğe terkeden insanlardan olmayın.
Oy vermeye giderken şunu unutmayın; “Bir gün hesabını veremeyeceğiniz damgayı tehlikeli tercihe basmayın.!”
Bir oy deyip geçmeyin.
Bir oy kirli bir savaşı durdurabilir.
Bir oy sokaklarımızda ki milyonlarca suriyelinin ülkelerine güvence altında dönmesini sağlayabilir.
Bir oy tüm hukuksuzlukları, haksızlıkları önleyebilir.
Bu Referandum deneme yanılma işi değil.
Geri dönüşü olmayan yetki devridir.
Hiç kimseye sınırsız yetkilerin verilmesini kabul etmeyin.
Bu yüzden “Hayır” demeyi yurtseverlik görevi olarak görüyorum.
Çocuklarımız için ülkemiz için kardeşliğimiz için birliğimiz için özgürlüklerimiz için tercihimiz olan demokratik parlamenter sistem için “HAYIR” diyorum.