Ekmek ve pide fiyatları her zaman ve her koşulda gündemi işgal eder ve tartışılır hale gelir. Bilinir ki, geçmiş yıllarda fırıncıların talepleri ya da direnişleri çok sayıda yerel yöneticiyi makamından etmiştir.
Uzunca bir süredir böyle gerginlikler yaşanmıyor ama bu fırıncıların izlediği ekonomik politikanın değişmesinden kaynaklanmıyor. Bunun nedeni, zamları kanıksayan ve her koşulda BOYUN EĞME özelliğini koruyan halkımızın dirençsizliğidir.
Neyse, konunun özüne dönelim…
Malum, önümüzde Ramazan ayı var. Dolayısıyla fırıncıların ekmek ve pide fiyatlarına zam isteme süreci de otomatikman önümüze çıktı. Kocaeli Esnaf Odaları Birliği de, Fırıncılar Odası’nın ramazan pidesi konusundaki zam talebi hakkında son sözü söyledi. Tabi ki, her zaman olduğu gibi, Fırıncılar Odası’nın talebi aynen onaylandı.
Bu karara göre,
Ramazan ayı itibarıyla 200 gram pide 1 TL, 400 gramlık pide 2 TL, 800 gramlık pide 4 TL’den satılacak. Birlik, ayrıca Ramazan’da 600 gramlık (üçlü) pide üretilmesini ve 3 TL’den satılmasını da kararlaştırdı.
Zamların oranı üzerinde durup kafanızı matematik hesaplarıyla yormak istemiyorum. Ama, 700 gramlık üçlü pide geçen yıl 3 TL’den satılıyordu. Bu yıl, hem 100 gram eksik hem de 1 TL fazla fiyatla satılacak.
Böyle olunca da, fırınların ağırlıklı olarak 600 gramlık pide üretip, 3 TL’den satması bekleniyor.
Diyelim ki, bu zammı kabullendik. Ama sormadan edemiyorum.
O pideyi alıp sofrasına koyacak olan insanımızın ücretleri bir yılda yüzde 30-35 arttı mı ?
Elbette ki hayır !
Fırıncı esnafı bana kızmasın ama bu fiyat gerçekten de yüksek…
Çünkü, Ankara’da 300 gramlık Ramazan pidesinin fiyatı 1.5 lira olarak açıklandı. Oradaki zam, pidenin 50 gramaj düşürülmesiyle sınırlı kaldı. Böylece bu gramaj değişikliği ile pideye yüzde 19.4 zam gelmiş oldu.
Fiyatlar, İzmit’te ve Kocaeli’nin diğer ilçelerinde niye bu düzeyde olamıyor da daha yukarı çekiliyor dersiniz ?
Ayrıca, 4 kişilik bir ailenin pide ve ekmek için ayırdığı bütçe dolayısıyla yaşayacağı sıkıntıyı da düşünmek durumundayız. Söz konusu aile, 200 gramlık pideden iftarda 2, sahurda 2 tane yese bedeli günlük 4 TL, aylık 120 TL olacaktır. Aile asgari ücretle geçiniyorsa, varın gerisini siz düşünün.
Bu tarifeye Valilik veya Büyükşehir’in müdahale hakkı bulunuyor. Ama, her iki makamın da bu hakkı kullanacaklarını pek düşünmüyorum. Çünkü, kent ekonomisinde önemli payı bulunan bu meslek grubunun mensupları tekil ya da meslek örgütleri aracılığıyla etkili ilişkilere sahipler. Ve bu ilişkilerini çıkarları doğrultusunda kullanırlarken pek de geri adım atmıyorlar.
Meslek odaları ve bazı fırıncılar, fiyat artışları konusunun dar gelirli ve yoksul aileleri etkilememesi için formülleri olduğunu söyleyebilir, hatta o söylemlerini savunabilir. Bu formüller, bilindiği üzere bayat ekmeklerin yüzde 50 indirimli fiyatla satılması ve askıda ekmek uygulaması.
Her iki uygulamanın da dar gelirli ve yoksul ailelerce nek kadar tercih edildiğine ilişkin bir veri bulunmuyor elimde. Ama, en temel haklardan biri olan beslenme hakkının herkes tarafından eşit olarak kullanılması gerekir. Ramazan ayının fıtratına uyanın da bu olduğunu düşünüyorum.
O nedenle, başlıktaki soruya bir yanıt verilmesi gerekir. Hangi yerel yönetici çıkıp da, ‘’Fırıncıların istediklerini şu zamanlarda kabul etmedik’’ diyebilir ki ?