İktidar bloku, iyi yönetemediği pandemi sürecinin faturası ağırlaştıkça ve ilk dalganın ikinci ayağında vaka sayıları arttıkça, bu süreçte canla başla, mesai bilmeden insan üstü gayretle çalışan hekimlerin biricik örgütü Türk Tabipleri Birliği'ni (TTB) itibarsızlaştırma operasyonunu başlattı.
Blokun temsilcileri bu itibarsızlaştırma operasyonunu "TTB kapatılmalıdır" noktasına kadar taşıdı.
Bu tercihin nedeni çok açıktır. İktidar, TTB var olduğu ve salgın döneminin verilerini şeffaf biçimde halkla paylaştığı sürece kriz sürecini yönetemez duruma gelip itibar kaybediyor.
O nedenle, bu belayı başlarına açan TTB bir an önce itibarsızlastırılmalı ve hatta kapatılması için çalışma başlatılmalıydı.
Öyle de oluyor zaten...
Peki, TTB bu operasyona sessiz kalır mı ?
Elbette hayır...
Askeri özellikli faşist darbeler döneminde bile sessizliğe bürünmeyen TTB'nin böylesi bir operasyon girişimine sessiz kalması olası değildir.
TTB, bu bilinçle tepkisini dile getirirken deklarasyonuna şu ifadelere yer verdi:
"Türk Tabipleri Birliği tarihin süzgecinden günümüze ulaşan iyi hekimlik değerlerinin vazgeçilmez temsilcisidir. Giderek şiddetlenen ve binlerce insanımızın, onlarca hekim ile sağlık çalışanının ölümüne neden olan Kovid-19 salgınının her aşamasında Türk Tabipleri Birliği bütün enerjisini insanlarımızın sağlık ve yaşam hakkını savunmak için harcamıştır.
Türk Tabipleri Birliği’nin salgına yönelik bilimsel verilere dayanan uyarı ve önerileri toplumun sağlık ve yaşam hakkı için kamuoyu ile paylaşması evrensel, yasal ve etik sorumluluğudur.
Kovid-19 salgınında kaybettiğimiz meslektaşlarımızı siyah kurdele ile anmak ve başka kayıplar olmasın diye çabalamak ise kaybettiklerimize ve yakınlarına karşı vefa borcumuzdur.
Türk Tabipleri Birliği ve hekimler dün olduğu gibi bugün de ve yarın da bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeye devam edeceklerdir. Birlik Merkez Konsey üyeleri olarak sözlerimizin arkasında, görevimizin başındayız."
Bu ifadelere kim ne yanıt verebilir ki ?
İktidar bloku, bir süre önce "alkışlayalım" dediği hekim kadrosunun örgütlü olduğu tek çatının merkez konseyi ile bu tür bir polemiğe girmekle ciddi bir hata yapmıştır.
Buradan çıkardığım sonuca gelince;
İktidar bloku için siyaseten yolun sonu görünmüştür. Bu nedenle, artık gecikmeleri oynamaktadırlar.