Ne olacak bu IFF işçisinin hali ?

 

 

 

Yerlisi sermaye işçilerin örgütlenme, ücret ve diğer talepleri karşısında takındığı tutum ile yasa tanımaz noktalara geliyor da, ülkemizdeki partnerleriyle iş yapan uluslar arası sermaye grupları faklı mı dersiniz ?

Hayır, asla değil…

Uluslar arası tekelci sermaye, Türkiye’de ortaklıklar kurarken öncelikli olarak ‘’ucuz işgücü varlığını’’ düşünüyor. Ardından da, yasal boşluklar yüzünden ‘’işçileri ücret vermeden de çalıştırabilecekleri köle düzeninden yararlanacak’’ olacağını.

Evet, IFF işvereni de böyle değil mi ?

Elbette ki böyle. Öylesine acımasız davranıyorlar ki, bu davranış biçimlerini sadece kendi ülkelerinde değil sermaye transferini sağladıkları tüm ülkelerde ortaklarıyla birlikte gerçekleştiriyorlar.

Çünkü, hiçbir yasa onları engelleyemiyor.

Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Amerikan sermayeli IFF Aroma Fabrikası işçilerini hepiniz anımsayacaksınız. O işçiler de, işverenin pervasız tavrıyla karşı karşıya.

Bu fabrikada, üretim sürecinde daha sağlıklı koşullarda çalışabilmek amacıyla durumlarında farklılık yaratıp Tek Gıda-İş Sendikası’na üye olan işçilerden 30’u, iş akitlerinin feshedildiği Eylül ayından bu yana işe dönüş için direnişlerini sürdürüyor.

Direniş 100 günü geçti ama sorunun çözümü için atılmış tek adım bile yok.

Yani, işveren, Anayasa’da ‘’çalışma ve örgütlenme hakkı’’ üzerinden yazılı kurallara rağmen ‘’ben Anayasa ve yasa tanımam’’ tavrını sürdürüyor.

Direnişten geri adım atmayan işçiler, pompalı tüfek ve palayla saldırı girişiminde bulunulduğu günler yaşadı. Kurdukları direniş çadırı polis ve zabıta operasyonuyla fabrika önünden kaldırılınca açlık grevi yaptı. Seslerini duyurmak için İstanbul Sarıyer’deki ABD İstanbul Başkonsolosluğu önünde de eylem yapan IFF işçileri, ‘’şimdi dayanışma zamanı’’ çağrısı yapıyor.

Diyorlar ki, “Bir ekmeğinizi bizimle paylaşır mısınız?”

Elbette ki öncelikle sınıf arkadaşları, sonra dostları paylaşmalı, destek olmalı…

Kısaca, hem maddi hem de manevi destek sağlamak gerekir.

Bunun için çok şey yapmaya gerek yok aslında. Bankada dayanışma hesapları açılmış, o yolla da yardımcı olunabilir.

Fakat, onun yerine fabrika önündeki direnişlerini ziyaret etmek ve ilişki kurmak daha anlamlı olacaktır.

Evet;

‘’Ne olacak bu IFF işçilerinin hali’’ sorusunda takılmaksızın onlarla dayanışma içinde olunmalı ve elbette ki çağrıya uyup bir ekmek onlarla paylaşılmalı…

Yarınlar için,

Gelecekte daha mutlu insanlar olmak için,

Çocuklarımıza dayanışma ruhuna sahip çıkan gerçek dayanışmacı bir toplum bırakabilmek için,

Kararlı adımlar atmak için,

Ve kendi geleceğimizi ellerimizle kurmak için…