13 Mayıs günü bu kez Soma'da karşımıza çıktı karanlık.
Soma'da yaşanan, yüzlerce insanın hayatını kaybettiği, yakın tarihimizin en büyük maden faciası ilk değil ama son olmasını sağlamak bizim elimizde.
Türkiye 19 yıldır masada duran, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 176 numaralı "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi"ni imzalasın ve uygulanması için TBMM'de gerekli yasal düzenlemeleri yapsın.
Soma'da yaşananların son olması, bir daha hiçbir madende böyle faciaların yaşanmaması için Türkiye'nin "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi" şart.
Bianet'ten Elif Akgül'ün haberinde verdiği detaylara göre, sözleşme maden işletmesi sahiplerine ve hükümetlere önemli sorumluluklar getiriyor.
1995 tarihli sözleşmeyi 26 ülke imzaladı. 4 Haziran 2014'te Fas’ta, 19 Temmuz 2014'te de Rusya’da yürürlüğe girecek olan sözleşmeyi ise Türkiye imzalamıyor.
17 Mayıs 2010’da 30 maden işçisinin öldüğü Zonguldak’taki patlamanın ardından Türkiye ILO 176’yı yeniden gündemine almış ancak imzalamamıştı.
ILO 176'nın neden imzalanmadığı sorusu soru önergeleri ve Meclis kürsü konuşmalarında birçok defa hükümetin önüne geldi. En son 11 Ocak 2012'de Cumhuriyet Halk Partisi Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya da aynı soruyu yöneltmiş, Çalışma Bakanı Faruk Çelik şu cevabı vermişti:
“176 sayılı ILO sözleşmesi Yeraltı ve Yerüstü Maden İşletmelerinde Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği ve Sondajla Maden Çıkarılan İşletmelerde Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği incelendiğinde bahse konu sözleşme ile paralellik arz ettiği hatta çok daha kapsamlı hükümler içerdiği görülmektedir.”
Sözleşmede neler var?
* Sözleşmeyle işverenler kazaları önlemek için her türlü önlemi alma, işçileri bilgilendirme ve eğitme yükümlülüğü altında.
* İşverenler riski kaynağında bertaraf etmek, güvenli çalışma sistemleri tasarlamak, kaza riskleriyle ilgili işçileri bilgilendirmek ve kaza olduğunda gerekli tıbbi yardıma ulaşmalarını sağlamak zorunda.
* İşverenler sözleşmeyle kaza sonrasındaki sağlık ve kurtarma etkinliklerinin kalitesinden de sorumlu hala getiriliyor.
* Sözleşme, hükümetlereyse teknik kılavuzların hazırlanması, denetimlerin düzenlenmesi, denetimlere ilişkin gerekli yasal düzenlemelerin sağlaması ve kazaların etkili soruşturulması gibi yükümlülükler getiriyor.
* İşçilerin ve temsilcilerininse kazaları, riskli durumları bildirmek, güvenlik ve sağlıklarına ilişkin koşullara dair bilgi edinmek, güvenlik ve sağlık önlemlerinin karar süreçlerine katılmak gibi hakları ve yükümlülükleri var...
Geçmişte
Bugün;
"Kurtulan madencicin "Beni bırakın abi, Mahmut çıkmadı,onun karısı hamile "deyişini,
UNUTMA!
Madene yine girecekmisin? sorusuna "Mecburum borcum var diyen amcayı,
UNUTMA!
Cenaze tanınmaz haldeyken,o gün işe oğlunun sünnet davetiyelerini dağıtmaya giden madenciyi ceplerindeki davetiyeden teşhis eden yakınlarını,
UNUTMA!
"Cizmelerimi çıkartayım mı? Sedye kirlenmesin" diyen pir-ü pak adamı,
UNUTMA!
Yakınlarını bulmak için bilgisayar ekranından cenazelere bakan insanları,
UNUTMA!
Hele hele Soma'ya taziyeye gidip de (asıl amacı maden işletmelerinin sahibi kodamanları korumak olan), yakını ölmüş vatandaşa tekme,yumruk atan Başbakan ve müşavirini"
UNUTMA!!!