Üniversite yıllarımda tanışmıştım onlarla. Emeğin egemen olduğu bir ülke mücadelesi veren yüreğime sevgi taşıyordu ezgileri. Her duyduğumda umudumu kamçılayan ‘’Deniz koydum adını’’ şarkısının o muhteşem müziği sadece beni değil, birlikte dinlediğim her genç arkadaşımı derinden etkiliyor ve ‘’bir sabah öylece çekip gidenlerin yankısını’’ teselli olarak ‘’kime kaldı?’’ diye değil ‘’bize kaldı’’ diye seslendiriyorduk. Çünkü dost elini uzatıp ‘’Kendine çekilen bütün zamanlara’’ ‘’Deniz’’ olmaya karar vermiştik, terk edilmiş limanlarda.
Metin ve Kemal Kahraman… Onlar toplumcu müziğe gönül vermiş kültür sanat emekçileri. Ve Zazaca müziğin yaşayan en büyük temsilcileri. Zazaca, Türkçe ve Kurmanci seslendirdikleri ezgilerin yanı sıra Dersim’de köy köy dolaşarak, Zazaca ezgileri, halkın yaşam öykülerini, anlatıları, ağıtları, masalları ve duaları derlediler. Kaydettikleri binlerce saatlik belgelerin bir kısmını çıkardıkları albümler aracılığıyla sözlü kültür kütüphanesine çevirdiler.
Metin ve Kemal Kahraman kardeşler Pülümür’de dünyaya gelip Erzincan’da büyürler. Okulların kapandığı yaz aylarında Dersim’deki köylerine giderek doğdukları topraklarla bağlarını koparmazlar. Sanat yolculukları her Alevi evinde olduğu gibi duvarda asılı duran bağlamayı indirip ellerine almakla başlar. 16-17 yaşlarına geldiklerinde ise bağlama artık hayatlarının önemli bir parçası olur. Lise ve üniversite yıllarında toplumsal mücadelenin içinde yer alırlar. Metin, 1985 yılında Marmara Üniversitesinde okuyan arkadaşlarıyla Grup Yorum’u kuranlar arasındadır.
Grup Yorum’un Mersin’de engellenen konserinin ardından Metin Kahraman tutuklanarak 7 ay cezaevinde kalır. Kemal ise 1988’de Ankara’da Dev Genç’in organize ettiği Filistin’le dayanışma eylemine katıldığı gerekçesi ile tutuklanır. Üç yıl kaldığı cezaevini bir okula dönüştüren Kemal müzikle olan bağını güçlendirir. Metin, Grup Yorum’dan ayrılmıştır. Kemal’i cezaevinde ziyaret ettiğinde konuştukları tek şey müziktir. Müzikal yolcuklarına dair önemli kararlar işte bu ziyaretlerde verilir. Zazaca müzik yapmak isteyen kardeşler, Kemal’in cezaevinden çıkmasıyla birlikte Pülümür’e doğru yol alırlar. Çalışmalar kısa zamanda sonuç verir. Metin ve Kemal’in İlk albümleri 1993 yılında ‘’Deniz koydum adını’’ ismiyle yayımlanır. İlk albümleri olmasına karşın muhteşem bir başyapıttır.
Ellerinde ki büyük birikimle üretimler peş peşe gelir. 1995’te ‘’Renklerde Yaşamak’’ adlı albüm raflardaki yerini alır. ‘’Yapma’’ ve ‘’Sadece Birkaç saatliğine’’ ezgileri doksanlı yıllarda yaşanan karanlık günlerin müzikle dile getirilmiş en değerli eserleridir. 96’da ‘’Yaşlılar Dersim Türküleri Söylüyor’’ albümünü yayımlarlar. Bu çalışmada Zazaca türküler söyleyen yaşlılara söz verilir. Amaçları kendilerinden önceki kuşağın temsilini öne çıkartabilmektir. 1999 yılında ‘’Ferfecir’’, 2001 yılında ‘’Sürela’’, 2002 yılında ‘’Meyman’’, 2006’da hazırlık aşaması 4 yıl süren ‘’Çeverê Hazaru’’ (Binler Kapısı) adlı albüm 100 sayfalık bir kitapçıkla yayımlanır. Kahraman kardeşler yine sözlü hafıza çalışmalarının bir birikimi olarak 2010’da ‘’Saê Moru’’ (Şahmaran) adlı albümü çıkarırlar. 2011 yılında ise ‘’Oğul’’ isimli albümleri yayımlanır.
Albümlerinde Türkçe ve Kurmanci ezgiler seslendirseler de anadilleri olan Zazaca’ya ağırlık vererek müziği bölgesel kültürle harmanlarlar. Yaptıkları müzikle Zazaca’yı yaşatıp yarınlara ulaştırırlar. Çıkardıkları albümlerde sözlü kültür geleneğinden beslenen Kahraman kardeşler, ezgilerinde Dersim’in acılarını, halkın özlemlerini, bölge insanının yaşam biçimini, inancını, mutluluklarını anlatırlar. Alevi sözlü kültür geleneğinde önemli yer tutan deyişleri, beyitleri kayıt altına alırlar. Dersim kültürünün önemli taşıyıcıları ve çınarları olurlar.
Pandemi dönemini bir üretim sürecine çeviren sanatçılar dört yeni albümün müjdesini vermiş, bu albümlerden ilki olan ‘’Sümbülteber’’ den ‘’Ey Kör’’ ve ‘’VeréÇeveré Sıma de’’ ezgilerini dinleyicilerle buluşturmuşlardı. ‘’Kırlardan geliyorlar’’ ezgisi ise geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Kendi yazdıkları şarkıların yanı sıra, Ömer Hayyam gibi klasik, Turgut Uyar ve Metin Altıok gibi çağdaş şairlere ait şiirlerden yaptıkları bestelerin yer aldığı albümde ki ezgiler, sevgili Caner Aktan’ın görsel zenginliği yüksek klipleriyle yüreklere dokunuyor.