Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’na göre Ar-Ge; kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yazılım dahil yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalardır.
Frascati Kılavuzu’na göre Ar-Ge; insan, kültür ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bu dağarcığın yeni uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalardır.
Kaynak: İTÜ Arı Teknokent
https://ariteknokent.com.tr/tr/hakkinda/ar-ge-nedir
**
'Yenileşim' olarak da karşımıza çıkar. İnovasyon nedir? TDK'ya göre, inovasyon kelimesi teknolojik alanda yapılan her türlü yenilik demektir. Ancak inovasyon kelimesi, tek kelime ile anlatılamayacak kadar geniştir.
Kaynak: www.milliyet.com.tr
**
Yukarıda, sağlam ve güvenilir iki bilgi kaynağına göre AR-GE ve inovasyon merkezine sanayi tipi üretimi alan, yenilikçiliktir.
Şahsım adına, aslında sadece bugün örnekleyeceğim siyasetin yanı sıra kültür sanattan, spora eğitime.. hayatın her alanında uygulanması gereken bir biçimdir.
Kısa olmayacağının farkındayım ama belediyedeki meclis grubu dahil CHP Çayırova İlçe Örgütü ve YRP Çayırova İlçe Teşkilatı ile belediye meclis grubu dahil CHP Darıca İlçe Örgütü ve Gebze Belediyesi CHP Meclis Grubu çalışmaları üzerinden detaylandıracağım.
**
YRP Çayırova İlçe Örgütü gazetemiz/sitemizde de 17 Eylül’de yer bulan bir Kentpark çalışmasında sorunu sıradan bir yazılı basın açıklaması ile geçiştirmedi. Detaylı fotoğraflandırdı. Yetinmedi. Çayırova Kaymakamlığı’na vakaya dair dilekçe verdi..
https://www.gebzehaber.net/yrp-haber-cayirovadan-bildiriyor-kentparkta-rezalet-66839h.htm
Yaklaşık bir sene öncesinde Çayırova Belediyesi CHP Meclis Üyesi Halis Koç’un aynı yere dair belediye meclisine önerge taşıdığı bir hamlesi olmuştu.
https://www.gebzehaber.net/kentpark-dokuluyor-57293h.htm
Yine YRP Çayırova’nın 17 Eylül 2020 tarihli çıkışının ardından Çayırova Belediyesi CHP Meclis Grubu aynı yere dair benzer açıklamada bulundu ve belediye meclisinde yer almasının getirdiği avantajla yine dillendirdi.
Bünyamin Çiftçi konuya açıklama getirmek zorunda kaldı. Zaten biri ana muhalefet diğeri muhalefet olmak üzere iki siyasi gol yemişti.
Açıklamasında ne mi dedi?
Üçüncü golü, kendi kalesine attı!
Demek ki neymiş.
Siyaset, özellikle yerellerde muhalif tipi siyaset biçimini geliştirdi mi, sonuç edinirmiş.
**
Dün akşam, CHP Çayırova İlçe Örgütü’nde yine çok başarılı bulduğum bir çalışmaya tanık oldum.
İlçe ve ilimiz sınırları içinde..
Cumhuriyet Mahallesi’nde..
Mahallenin en ucunda. İstanbul/Tuzla sınırıyla dip dibe olan Sazlıdere derler bir yerlerde..
İnsanların yaşadığı soruna dair önce İlçe Başkanı Cihan Soyluçiçek ve beraberindeki ekip gezmiş.
Fotoğraf ile yetinmemiş, video kaydı ile işi “televizyon haberciliği”ne de çevirmiş.
Yetinmemiş, basın toplantısı düzenlemiş.
Yetinmemiş, Sazlıdereliler’e o basın toplantısına çağırıp halkla gazetecileri buluşturmuş.
Yetinmemiş… Sazlıdereliler’i 15 Temmuz’daki Büyükşehir Belediye Meclisi’ne götürecek…
Ve CHP Çayırova İlçe Örgütü’nde yönetim ile belediye meclisi arasında olması gerektiği şekilde, müthiş bir uyum.
Ve üstelik hem de CHP gibi bir partide..
Hem de Soyluçiçek ve yönetimi yerel seçimden sonraki kongrede göreve geldi yani belediye meclis üyesi adaylarının belirlenmesinde o ekip yönetimde hiç yer almadı veya önerileri alınmış olsa dahi, kısmen yer aldı.
Tek kelimeyle..
Bu mudur. Budur!
**
YRP Çayırova İlçe Başkanı Aykan Dönmez, Kentpark’a dair haberlerinin Çayırova İlçe basınında hiç, Gebze Bölge Basını’nda kurumsalımızda tek, İzmit merkezli il basınında derya deniz yer alması üzerine..
Önce bir sosyal medya sohbetinde Çayırova İlçe basınına verdi ayarı.
Dikkatimi çekti. Aradım. Daha da verdi ayarı..
https://www.gebzehaber.net/gebze-ve-izmit-basini-olmasa-cayirova-bitmistir-66875h.htm
Dönelim pazar gününe…
Taktılar İstanbul Sözleşmesi’ne..
Hatta bir açıklamalarında imza atılmasına karşın uygulanmayan sözleşmeyi, kadın cinayetlerini arttırmakla suçladılar!
Tek kelimeyle, fiyaskoydu.
O açıklamayı yapıyorsan, sözleşmenin imzalanmasına karşın uygulanmıyor olduğunu da bileceksin.
Sözleşmeye muhalifliği o zeminden, bilgiden sürdüreceksin: “Sözleşme imzalanmış ama uygulamaya alınmamıştır. İmzadan da geri adım atacaksın…”
O, şu, bu… gerekçelerle gidemedim. Zaten çok gönüllü değildim ama fırsat bulsaydım, samimi söylüyorum, gidecektim. Gittiğim için de kesinlikle haberleştirecektim.
Çünkü.. şahsım adına ben de İstanbul Sözleşmesi’nin atar gidercilerinin atar gidercisiyim.
Ama bir dinleyim: Ne diyorlar..
Her neyse..
Pazartesi günü de İstanbul’daydım. Gazetede yer alıp almadığını bilmiyorum, sitede göremedim. Yer almamış olabilir. Çünkü bu gazetenin bir duruşu var.. İstanbul Sözleşmesi’ni savunuyor..
Aleyhte görüşlere, objektiflik gereği yer veriyor.. veya vermiyor.
Velhasıl kelam o haber, Aykan Dönmez’in Kentpark vakasında üç maymunu oynadıkları gerekçesiyle eleştirdiği Çayırova İlçe basınının kimilerinin manşetinde.
Şüphe yok ki, derya deniz her yerde.
Demek ki şu bilinecek..
Muhalefette olsun, aslında iktidarda da olsun, siyasi partilerin eylem ve söylemlerinin basın zemininde yer bulma karşılığı..
Gazetelerin yayın politikaları ile birebir ilgili.
Bizde sıkıntı şu..
Bir çoğunda ideolojik temelde hiçbir yayın politikası yok.
Olmayan yayın “politikaları”… tamamen “duygusallık” içeriyor.
Ve tekrar ederim ki..
Tarafsız basın, dünyada yoktur.
Bizde mesleğin esası, objektifliktir.
**
Bir süre önce aktif siyaset ile aktif ticaret ilişkisini sorgulayan ve yanılmıyorsam Yeni Haber/Gebze Haber tarihinde ilk defa..
Sürmanşet, manşet ve manşet sonrası olmak üzere birinci sayfanın tamamını tek konuyla dolduracak bir habere imza attık.
Haberde de vurguladık..
Biz o habere Darıca Belediyesi CHP Meclis Grubu ve CHP Darıca İlçe Örgütü sayesinde imza attık.
Kurumsalımızda basın ile siyasetin bu işbirliğini yanlış bulanlar olabilir..
Asla yanlış değildir, aksine olması gerekendir.
Ve olması gereken şudur..
Nasıl ki özellikle ana muhalefet veya muhalefetteki parti söylemlerinin eylemlerinin basında yer almasını ister, bekler.
Basın da kenti ve insanı ilgilendiren özel haberlerinde; iktidar partisinin çözüme yönelik hamlesini, muhalefetteki partilerin söylemleriyle çözüm için baskıyı kurmasını bekler.
Madem biz yanlış yaptık..
O haberde “Sezar’ın hakkını Sezar’a” verirken..
Niye aleni teşhir ettik.
Yanlış olsa..
Biz CHP’yi haberde sumenaltı etmez mi idik?
Kusura bakmayın yeni yetmeler..
26’ncı günüm değil anam babam iki gözüm, 26’ncı yılım!
Bırakın da ne doğru ne yanlış, biraz bilelim.
**
Gebze Belediye Meclisi CHP Grubu..
Özetle.. Siyasette tatlı dilin, üslubun, adabın, yeri geldiğinde alkışlamanın ne kadar yerinde ve önemli olduğunu kanıtladı.
Hani derler ya ana muhalefet/muhalefet partileri için.
“İktidarda değiller. Söyleseler neye yarar…”
İşin aslı, öyle değil işte.
Aslında Darıca Belediye Meclisi’nde CHP Grubu için de aynı tespitte bulunmam mümkün ama Gebze, Darıca’dan bir tık ötede.
Bu arada bir hakkı daha teslim ederim.
Her iki ilçede gerek belediye başkanları Zinnur Büyükgöz ve Muzaffer Bıyık…ki onların tavrı tutumu çok önemli.
Gerekse zaman zaman bireyler nezdinde “ofsaytta yakalansalar” da AKP Grupları’nın yaklaşımı…
İktidar partisi için artı puan: Sempati toplayıp oyunu koruma veya arttırmaya yarayabiliyor.
Ana muhalefet için artı puan: Ana muhalefetteyken iktidara yaptırdım. Bir de iktidarda gör sen beni diye oyunu arttırmanın önünü açabiliyor.
İktidar da ana muhalefette geçicidir.
Aslolan kenttir, kentlidir.
Kent ve kentli kazanıyor.
**
Şevki Demirci..
Yok böyle bir aktif siyasetçi modeli:
“Yerel gazeteleri, okumuyorum.”
İyi halt ediyorsun.
Bir de feci şekilde kırdı beni.
Geçen cumartesi işyerinde bir saat kadar sohbet ettik.
Herkesle özçekim yapan Demirci, beni pas geçti.
Bence hiç sakıncası yoktu, kendisi niye sakındı bilmiyorum ama..
Aktif siyasette bulunan biri..
Partilerin yönetiminde yer alır almaz ayrı mesele..
Demirci örneği gibi.
Malum ihraç edildi, günümüzde hiçbir parti üyesi değil ama!
Aktif siyasetin içinde.
Yerel basını nasıl okumaz, takip etmez.
Üstelik internet avantajı da varken hani.
Detaylarına girmeyeceğim..
Yerel basın okumadan yerelde aktif siyaset yapılmaz!
**
Birkaç detayım daha var da..
Ayrı bir yorum konusu olsun.
Kelime sayara baktım.
Bin 100’ü geçmek üzereyim.
Bağlıyorum.
Siyasette de ARGE’dir inovasyondur şart.
Bir de iktidara sözünü geçirip önerisini uygulatmak için, tatlı dil, mutlak şart!