MÜFETTİŞLER BELEDİYELER KULÜPLER

Güven Çağlayan

Belediyeler el değiştirince denetimler yüzde 1400 artmış. 

İçişleri Bakanlığı’nın belediyelere yönelik denetimlerinde büyük artış gözlemlenmiş. 2018’de müfettişler belediyeler hakkında 625 rapor düzenlerken 2019’da bu rakam yüzde 58 artışla 990’a çıkmış. 

Burada eski müfettişler görevini yapmıyor muydu? Yoksa yeni müfettişler gerçekten özverili ve güvenilir mi? 

Belediyelerde bir özel kalem müdürü günde 30-40 bin TL hesap vermeden harcama yapma limitine sahip olduğu söyleniyordu. Bu iddialara kimse hayır dememişti. İnanılır gibi değil. 

Müfettişler bunları denetledi mi? Müfettişleri denetleyen bir üst kurum var mı? Tam olarak kime güvenmeliyiz? 

Müfettişler, Belediyelerde kağıt üzerinde 6-7 bin TL maaşa çalışan eski müdürlerin 3-4 yıl içinde milyonluk servetlere nasıl sahip olduklarını  araştırsın  aradaki büyük farkların garibanın sırtından çıktığını görecektir. 

400 milyon bütçeli Belediyeler Sportif faaliyetlere amatör sporlara harcanması gereken 10-12 milyonluk bütçenin yarısından fazlasını başka faaliyetlere harcadı. Genç neslin hakları yıllarca yendi. Spor sahası olmadığı gibi olanı elinden alınan gençlerin vebalini kim verecek? Gençlerin ve toplumun hakkını sadece müfettişler mi aramalı? Belediye Başkanları ve oluşturdukları ekiplere bu toplum gerçekten güvenebilir mi? İnsan güven kokmalı. 

FUTBOL KULÜPLERİ

Kulüpler Dernek statüsüyle yönetilir. Gelir gider tablosunu her yıl net olarak ibra etmek zorundadır. Kongre üyeleri de bunu onaylamalıdır. Kongrelerde üyeler yönetimi belirler. Mali durumu onlar sorgulayabilir. Kulüplerin belli başlı tüzükleri vardır. Çoğu uygulanmaz. Formaliteden 3-5 el kaldırılır oldu bitti maşallah denilir. 

Taraftarlar eskiden kulübün menfaatlerini herşeyin üzerinde görürdü. Doğru olan neyse onları savunurlardı. O eski yapı da kalmadı. Türkiye’de genel olarak durum buna dönüştü. 

Türkiye genelinde yönetimler göreve gelirken; Mağdur bir ortam oluşturuluyor. Bak kimse sahip çıkmadı. Yine biz sahip çıktık, ateşten gömleği yine biz giydik algısı oluşturuluyor. Belediyeler, iş adamları para versin devlet tesis yapsın deniliyor. Yönetimler önce kulübe giren 1 liranın nerelere harcandığını şeffaf bir biçimde açıklasın! Toplum güvensin. İnsanlar verdiği paranın nerelere gittiğini görsün. Futbolu, sporu, gençleri seven binlerce insan kulüplerin etrafında pervane olur. Katkı sunmak için sıraya girerler. Kaos kulüplerin hayat biçimi olmuş. İnsanlar bozuk para gibi harcanıyor. 

İş adamları para versin deniliyor, kime ne için para versin? 

Kulüpler gelen paraların hesabını vermeli toplumu inandırmalı önce. 

KOCAELİSPOR 

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi önderliğinde Kocaelispor’a büyük destekler yağıyor. Bahattin Köse Numan Çürüksu, Dilaver Güçlü’nün maliyetleri 10 milyon TL’yi rahat bulmuştur. 20’ye yakın transfer  yapılırken muhtemelen 30-40 milyon arası bir kadro maliyeti olacak. 2.lig için astronomik bir rakam. Böyle paralar harcayacaksan şampiyonluktan bahsedeceksen takımın hocası lig başlamadan 2 ay önceden belli olmalı. Planlama profesyonel bir ekip tarafından yapılmalı. Bu kadar kariyerli futbolcuları transfer ediyorsan başlarına getireceğin hoca onlardan daha kariyerli olmak zorunda. 

Selahaddin Dinçel’in kredisi sıfırın altındaydı. Transfer döneminde muhtemelen kendisine hiçbir soru öneri hakkı sunulmadı. Berabere kaldı diye gönderiliyorsa 6 gollük hezimette de biri gitmeli miydi? 

Kocaelispor büyük paralar harcıyor. Taraftar, camia ve sahipleniş açısından Kocaelispor Türkiye’de ilk 10’a girer. Böyle büyük camialarda başarı  gelmezse sesler yüksek ve hararetli çıkar dünün kahramanları yarın hain ilan edilebilir. Futbolun acı sonları vardır.  Kocaelispor Teknik Direktör konusunda hata yapmamalıdır. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.