Özer Elektrik direnişi, 25 Eylül tarihi itibariyle 60’ncı gününü bir sürprizle, Bakanlık görevlendirmesiyle müfettiş denetimiyle karşıladı. 26 Eylül tarihli gazetemizin manşetinde başlığa yorum katılmış haliyle, İMES OSB yönetiminden belediye başkanına, kaymakama arabulucu kabul etmeyen Özer Elektrik resmen devlete, “Gel. Denetle” diye bir nevi “davette” bulundu. Devlet, o “davete” icabet etti. Detaylarını hem işçiler hem de BMİS Gebze 2 No’lu Şube Başkanı Necmettin Aydın ile sorguladık:
RÜŞVET, TEHDİT, ZORLAMA
“Biz bir taraftan mücadelemizi sürdürürken diğer taraftan da hukuki girişimlerimizi sürdürdük. İlk günden bu tarafa fabrikada çıkan arkadaşlarımızın yerine taşeron çalıştırıldığını, daha sonra insanlara rüşvet teklif edilerek, ailelerini arattırarak, bir kısım arkadaşlarımızın tazminatlarını vererek gönderttiler. Bir kısım arkadaşımızı da sürekli tehdit ettiler, istifaya zorladılar. Ve bu çerçevede de biz hukuki olarak da mücadelemizi sürdürdük.
HAKİM TALEBİMİZİ RED ETTİ
Önce işyerinde taşeron çalıştığına dair hâkim tespiti istedik. ‘Malum süreç’ koşulları çerçevesinde hakim talebimizi ret etti. Daha sonra İŞKUR Müdürlüğü’ne bu fabrikada paraların elden ödendiği, taşeron çalıştırıp işçilere baskı yaptıklarını, hakarete uğradıklarını ifade ettik. 1.5 ay sonra da olsa dün (24 Eylül) itibariyle müfettiş geldi. Dışarıdaki arkadaşlarımızın görüşlerini aldı. Daha sonra içerideki arkadaşları da çağırarak ifadelerini aldı.
BÜTÜN FABRİKAYI DURDURDULAR
Bugün taşeronun geleceğini duyunca da taşeron işçileri ve sendika üyesi arkadaşları fabrikaya çağırmamışlar. Birkaç istifa eden arkadaşımız ve alt işverene bağlı çalışan arkadaşlar hariç bütün fabrikayı durdurmuşlar.
“ARKADAŞLAR GÖREVDE” İMAJI İÇİN
Burada tamamen müfettiş muhtemelen iç inceleme yapacak usulden. ‘Biz taşeron, alt işveren çalıştırmıyoruz. İşçilere baskın yapmıyoruz. Arkadaşlar görevlidir’ imajını vermek için yapıyorlar. Düne kadar 25-30 taşeron çalışıyordu. Bunların hepsini bugün itibariyle fabrikaya almamışlar. Tabi biz bunları dilimiz döndüğü kadar müfettiş arkadaşa anlattık.
GELMEYENLERİN TESPİTİNİ YAPTIK
İşveren bir taraftan usulsüzlük yaparken diğer taraftan da fiili olarak fabrikasında gerçeği saklamak açısından da bugün itibariyle yaklaşık 40-50 arkadaşımızı fabrikaya çağırmamış gözüküyor. Bunun tespitini de yaptık, ilgili arkadaşlarla görüştük. Müfettiş bordrolardan yakalayabilir ama bordrolarda gösterilip gösterilmedikleri şüpheli. “Dışarıya, sahaya gönderdik” diyebilirler.
BİR TARAFTAN İŞKOLUNA İTİRAZ
İşkolumuz da değil türü bir şey söylemişler. Burada fiili olarak baktığımızda da burası metal işkolu. Kaynak, kaynak motoru, taşlamalar var. Biz müracaat yaptığımız zaman da geçmişte iş koluna itiraz kaç yıl sürüyordu. Ama şimdi ki yasa itiraz yapsa dahi toplu iş sözleşmesi yapmasına engel değil. Bir taraftan bunu da düşünüyor olabilirler. ‘Enerji iş koludur, metal iş kolu değildir.’
ÜYELERİ İSTİFAYA ZORLUYORLAR
Kendilerince itiraz dilekçelerine yazmış olabilirler. Diğer taraftan içerideki arkadaşlarımızı yine baskılandırıyorlar. Üye olanları istifaya zorluyorlar.
İMES OSB: BÖYLE BİR
ŞEYLE ANILMAK İSTEMİYORUZ
Kaymakam Bey buranın mülki amiri, üst düzey yöneticisi. Kaymakam Bey, Belediye Başkanı kaldı ki en üst düzey yetkilileri. İMES OSB de dinlediler. Sadece huzursuzluğun giderilmesi için görüşmek istediklerini söylediler. Biz de yasal olarak beklediğimizi, işveren usulsüzlüklerini anlattık. Onlar da üzüldü ve ‘Böyle bir şeyle anılmak istemiyoruz’ dediler. (Haber Merkezi)