Modernizmin ilk kurbanı çocuklar oluyor!

Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü ev sahipliğinde gerçekleştirilen 6. Çocuk Gelişimi Ulusal Öğrenci Kongresi, Türkiye’nin birçok bölgesinden çocuk gelişimi uzmanları ve öğrencilerini bir araya getirdi. Kongrenin açılış konuşmasının yapan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, günümüzdeki hızlı yaşantının, sosyal yaşantının, dijital bağımlılığın en çok çocukları etkilediğini belirterek modernizmin ilk kurbanlarının çocuklar olduğunu söyledi. Çocuk gelişimcilerine bu konuda çok önemli görevlerin düştüğünün altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, anne ve baba eğitiminin önemini vurguladı. Bağlarbaşı Kültür ve Kongre Merkezi’nde açılış töreni gerçekleştirilen ve bu yılki teması “Oku-Boya-Dans Et” olan 6. Çocuk Gelişimi Ulusal Öğrenci Kongresinde, çocuk gelişimi alanında uygulanması gerekenlere dikkat çekildi.
İHTİYAÇ VAR 
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kongrenin açılış konuşmasında çocuk gelişimcilere Türkiye’nin çok ihtiyacı olduğunu belirterek “Çok önemli bir bölümü seçtiğinizi ve Türkiye için çok önemli olan bir alanda çalıştığınızı bilmenizi isterim çünkü modernizmin ilk kurbanı çocuklar oluyor. Şu andaki hızlı yaşantının, sosyal yaşantının, dijital bağımlılığın, sosyal ve ekonomik hareketliliğin ilk kurbanları çocuklar. O halde çocuk gelişimcilerin daha bilinçli olması gerekiyor” dedi.
EĞİTİM ŞEKLİ 
0-3 yaş arası dönemin önemine işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “0 – 3 yaş arası ulusal politikaların belirlenmesi gerekiyor. Türkiye’nin şu anda 0-3 yaş arası ulusal politika çalışması henüz yok, politika belirlenmemiş ama ben Bakanımıza arz ettim, not aldı. 0-3 yaş arası politikasını belirleyip onunla ilgili planlı bir çalışmalar yapılacak ve bununla ilgili de sizlere daha çok iş düşecek çünkü 0 – 3 yaş demek, annelerin eğitimi demek. Çocukların iyi bakım alması, sağlıklı yetişmesi önemli. Çocuk gelişimi denilince sadece çocuğun sağlığı anlaşılıyor. Bu tabi çok önemli ama daha önemlisi çocuğu nasıl yetiştireceğiz, nasıl eğiteceğiz. Çocuğa nasıl örnek olacağız? Annelik babalık pratikleri nasıl olacak öğretmemiz gerekiyor. Geleneksel aile desteği anneanne babaanne desteği daha azaldı. Anneler deneme yanılma ile çocuklarını yetiştiriyor. Oysaki başka tecrübelerden faydalanmak gerekiyor. Hayatta üç tecrübe çok önemli; Başka tecrübeden yararlanma, bir hata yapıp ondan ders almak ve ikinci hatayı yapmamak; üçüncüsü de bir hatayı bir daha, bir daha, tekrar tekrar yapmak. Ama çocuk böyle büyütülemez. Bunun bilimi Çocuk Gelişimi bilimidir” dedi.
BABALARIN EĞİTİMİ 
Çocukla ilgilenmek için annenin biyolojik olarak daha yatkın olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, “Ama çocuk eğitimini sadece anneye indirgememek lazım. Babaların eğitimi de çok önemli. Çocuğun sağlıklı yetişmesi için ilk 3 yaş çok önemli. Kararlı, tutarlı ve devamlı bir ilgi gerekiyor. Çocukların güvenli alanda olması yani anne kucağı çok önemli. Çocuk gelişimcisi için en önemli şey, çocuğu güvenli bir ortamda olup olmadığına da dikkat etmek olmalı. Çocuk için en önemli ortam, sosyal ortamlardır. Çocukların 3 yaşından sonra kreşe gitmesi ve arkadaşları ile oynaması sosyalleşmesi çok önemlidir çünkü çocuk tekrar ve taklit yöntemi ile öğreniyor” diye konuştu.
BİRLİKTE ZAMAN GEÇİRİLMELİ 
Çocuğun ihmal ve duygusal istismarının gelişimini çok önemli ölçüde etkilediğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Mesafesiz terk ediş diye bir kavram var. Aynı evdeler ama anne çocuğun sadece yemek ihtiyacını gideriyor. Evin temizliğine daha çok önem verdiğinden dolayı çocukla sosyal zaman geçirmiyor. Bu nedenle anneyi de gözlemlemek gerekiyor. Çocuklara zihinsel çaba, sorgulamayı erkenden öğretmek gerekiyor. Çok soru soran çocuğu asla susturmayın. Çocuğa sus demeyin. Özgüven kazanması için çok önemli. Kitap okumak çocukların hayal gücünü geliştirmede, kelime dağarcığını geliştirmede faydalı bu nedenle ailelerin çocukla birlikte kitap okuması çok etkili oluyor. Çocuklar için ruh sağlığı oynamak ve sevmek. Oynayan ve sevgi ile büyüyen çocuk her zaman çok daha fazla gelişir. Biz annelik babalık ve eğitim sistemimizde yetenek ve çabaları değil de uslu olan çocukları sevmişizdir ama bu sorgulanması gereken bir alandır. Hareketli çocukları da dikkate almak gerekiyor. Ama özgür yetiştirme ile şımarıklık arasında bir denge var. Çocuk evin küçük hükümdarı haline gelince çocuk benmerkezci oluyor. Amaç çocuğu mutlu etmek değil, çocuğu hayata hazırlamak olmalı bunu da öğrenmek, öğretmek gerekiyor, öğretilmesi için de çocuk gelişimcilere görev düşüyor.”
SORUMLULUKLARI ARTTIRIYOR 
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şefik Dursun ise kongrenin Üsküdar Üniversitesi için son derece önemli olduğunu ve ivmesinin artarak devam edeceğini umduğunu belirterek “Üsküdarlı çocuk gelişimcilerin, Türkiye’de çocuk gelişimi çalışmalarına katkıda bulunacağına ve güzel sonuçlar çıkaracağına inanıyorum. Çocuk Gelişimi Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde bölüm olarak yer alıyor. Ayrıca Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulunda da ön lisans eğitimleri bulunuyor. Üniversitemizde eğitimi son derece ciddiye alan bir akademik kadro bulunuyor. Büyümek sorumluluklarımızı da artırıyor. Çocuklar bizim geleceğimiz. Biz de bu duygularla Çocuk Gelişimi eğitimi sürdürmeyi daha da iyi bir eğitim sunmayı da hedefliyoruz. Ulusal ama uluslararası katılımlı bir kongre olacak. Yurt dışından önemli konuşmacılar yer alacak. Kongrenin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Kongreyi düzenleyen öğrencilerimize teşekkür ediyorum” dedi.
KALKINMANIN SONUCU
Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nurper Ülküer de çocuğun gelişiminin tüm dünyada bir iyi niyet temennisinin ötesine geçtiğini, küresel ve ulusal kalkınma planlarının temeline oturduğunu belirterek “Çocuk gelişimi sosyal ve ekonomik kalkınmanın hem gereği hem de sonucudur” dedi. Prof. Dr. Ülküer, bu yılki kongrede çocuğun mutluluğu için gerekli üç konuyu gündeme getirmek istediklerini belirterek “Beşikten başlayarak okumak, olabildiğince sanat ve yaratıcılık yani boyamak ve resim yapmak ve dans etmek” dedi.