“Okuyan yazandan ariftir derler ya...
Biz de böyle düşündük ve kısa cümle içinde okurun anlayışına sunduk.
Ve sonra ne oldu? Devlet Bahçeli’nin kitap toplatan avukatı HSK üyesi oldu.
Hangi destekle?
Siyasi İktidarın desteğiyle.
Biz ne diyorduk.
Bahçeli’ye hukuki kalkan veriliyor ve olmayacak kararlar alınıyor demiştik.
Yanılmış mıyız?”
Hukukçu Yazar Celal ÜLGEN
**
Ülkücüyüm ama hiçbir zaman partici olmadım. Evet, süreç içerisinde partili oldum; önceleri MHP üyesiydim. Ancak o zaman dahi mutlak biat ve itaat anlayışına itirazım olurdu.
Şair, SMMMO Mehmet Faruk Habiboğlu
https://www.gebzehaber.net/simdi-tam-bagimsiz-turkiye-diyen-ulkucuyum-66790h.htm
**
Google arama motoruna..
“Aydın Ünlü, Candemir’i istifaya davet etti” yazdım.
Bir sürü link çıktı. Ben buradan link vermeyim. Duymayıp da ilgisini çeken okurum varsa, kolaylık olsun diye belirtmek istedim.
**
Çoklu baroya dair yasanın onca itiraza, uyarıya, Ankara’ya yürüyüşlerinin ardından çıkmasını takiben, Resmi Gazete’deki yerinde daha mürekkebi kurumadan…
Ankara 2 No’lu Baro’nun kurucular kurulu üyesi Avukat Aydın Akpınar, MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi ziyaret ederek, “Kuruluş ile ilgili arz’da bulunarak Bahçeli’nin emir ve talimatlarını aldı.”
Vakaya dair paylaşım sosyal medyadan MHP İstanbul Milletvekili Avukat Feti Yıldız tarafından, bir üst paragraftaki ifadelerle yapıldı.
**
Vakayı Google arama motorundan, “Devlet Bahçeli’ye giden avukat…” yazarak taradım. Daha neler neler…
Bir avukat cübbesini Devlet Bahçeli’nin elinden giydi..
Ülkücüler dövdü. MHP Grup Başkanvekili paylaştı!
Bir de konuyla pek alakalı gibi gözükmüyor ama Ülkücü Şair SMMMO Mehmet Faruk Habiboğlu, 12 Eylül temalı yazı dizimiz, “Hava ‘kurşun’ gibi ağır”ın bu hafta içindeki konukları arasındaydı. MHP üyeliği ile başladığı siyasette niye BBP’ye geçtiğini, Yazıcıoğlu’nun suikast izlenimi de veren helikopter kazasındaki ölümünün ardından neden ayrıldığını, günümüzde niye İYİ Parti üyesi olduğunu da, anlattıydı.
“Ben görüştüm, biz yayınladık” diye demiyorum ama parti ayırımı gözetmeksizin aktif siyasetle ilgili herkese, MHP’de siyasetin nasıl yapıldığını merak eden herkese okumasını öneririm.
**
MHP’nin hukuka ve barolara üstelik aleni müdahalesinde süreç, çoklu baro yasasının geçmesiyle birlikte çok hızlandı. “Tekli” barolara da yansıdı.
Şekil o ki, yerellere kadar yayıldı. Eminim ki baro yapılanmalarının olduğu her ilimizde, MHP İl başkanlarının benzer çabaları da var.
Hatta arkasından Cumhur İttifakı, AKP’de çıkabilir.
Kocaeli Barosu’nun son yıllarda yapılan kongrelerinde, tek adaylı olanını hatırlamıyorum.
Meslek, siyasetle de çok örtüşen bir meslek.
İsmini şimdi hatırlayamadığım veya yanıtını kimden aldığımı net hatırlayamadığım bir hukukçuya, kuvvetli muhtemel Kocaeli Barosu Gebze Temsilciliği Başkanı Avukat Fahri Öztürk’e sorduydum: “Aktif siyasette en çok yer alan meslek grubu olarak avukatlar öne çıkıyor. Neden?”
Yanıtı özetle şu: “Hukuk fakültesindeki derslerden sebep, fakülteye apolitik giren bile politik çıkıyor.”
Kocaeli Barosu’nun mevcut başkanı ve başkan adayı Bahar Gültekin Candemir, malum, baro öncesi CHP İl yöneticisi idi.
Adaylığı kesinleşen ikinci isim Avukat Semih Türeyen ise MHP Merkez İlçe yöneticiliği yaptı. Hatta görevinden İzmit Belediye Başkan adaylığı hedefiyle istifa etti.
Kocaeli Barosu’nun eski başkanlarını sorguluyorum. Hemen hepsi aktif siyaset içinde, öncesinde ve sonrasında yer almış.
Hemen hepsi, CHP kökenli isimler çünkü düne kadar hemen her kongrede hep ismi AKP ile özdeşleşen meslektaşları ile yarışmışlar. Yanılmıyorsam tamamını CHP’li adaylar kazanmış. (Çok geniş detaylı bir tarama yapmak için, yeterli zamanım yok.)
Ve Kocaeli Barosu’nun 10-11 Ekim günlerindeki kongresine dair öngörüm şudur.
İkinci bir adayın çıkacağı zaten kesindi.
Kesin olan bir şey daha var. Üçüncü bir aday çıkmayacak. İsmi AKP ile özdeşleşen üçüncü bir aday, olmayacak.
Eskaza, ismi İYİ Parti hatta HDP ile özdeşleşen bir üçüncü aday da olmayacak.
Baro’nun bu seçimi CHP’li aday Bahar Gültekin Candemir ile MHP’li aday Semih Türeyen geçmeyecek.
Baro’nun bu seçimi Millet İttifakı adayı CHP’li Bahar Gültekin Candemir ile Cumhur İttifakı adayı MHP’li aday Semih Türeyen arasında geçecek.
Cumhur İttifakı’nın şöyle bir hesabı olabilir: “Bugüne kadar CHP’li aday ile AKP’li aday yarıştığında ola ki varsa –ki vardır- CHP’li adaya giden MHP’li oyu, Cumhur İttifakı adayına kayabilir. Bu şekilde gelecek her bir oy, aslında iki oydur.”
Kocaeli Barosu’nun 10-11 Ekim günlerindeki kongresini çok mu politize ettim?
Şahsıma yönelik olası eleştiriye yanıtım şimdiden şudur: “Ben politize etmedim, ben başlatmadım. Ha, şunu deseniz anlar, kabullenirim. Biri bir yangın çıkardı. Ben de üzerine körükle gittim.”
Peki, kim o biri.
MHP İl Başkanı Aydın Ünlü.
Her iki basın toplantısı veya açıklamasından birinde Candemir’e yönelik istifa çağrıları gırla gitsin.
“Vatansever çıkacaktır…” vurgusuyla örtülü giydirmeler mi dersin.
Öte yandan…
CHP İl Başkanı Özgür Harun Yıldızlı ve yönetimi süreci suskunlukla geçiriyor ve ola ki eleştiren varsa, “Bahar Gültekin Candemir partilimizdir. Saldırıyorlar. Sahip çıksana” diyen yanlış düşünüyor.
Bugüne kadar ki Kocaeli Barosu kongreleri öncesi, kongreleri politize edip “CHP’li aday ile AKP’li aday yarışıyor” tespitimiz ortadayken..
Hiç AKP’li veya CHP’li bir il başkanının kongreye yönelik, adaylar üzerinden söylemine tanık oldunuz mu?
Böyle bir durum olsa, çok iddialı öne sürüyorum ki AKP’de AKP’li, CHP’de CHP’li avukatlar kazan kaldırır.
Bölgemiz ve ilimizde, çoklu baro yasasına az sayıda AKP’li avukat muhalif olmadı, hatırlatırım. Haylice varlardı.
İyi de, MHP’li avukatlar da avukat. Onlar da hukuk fakültesi bitirdi. Onlar niye kazan kaldırmıyor?
Diye soran varsa, onun yanıtı da yukarıda linkini verdiğim Mehmet Faruk Habiboğlu’nun naçizane şahsımı verdiği röportajın detaylarında saklı.
Çünkü MHP’de siyaset öyle yapılıyor ve herkes uymak durumunda!
**
Şimdi sayaca baktım, 800 kelime sınırındayım.
Yorumlarım, sitede yayınlandıktan bir gün sonra Yeni Haber Gazetesi’nin dördüncü sayfasındaki “köşem” de de yayınlanıyor. Köşe’yi tırnağa aldım. Geçenlerde bir yorumumda biraz daha detaya girsem, sayfayı dolduracakmış.
Şu cümleyle bağlayayım:
Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nde Çetin Gürol döneminde kongre sürecinden itibaren AKP’nin ve AKP’li belediyelerin müdahalesi..
Çetin Gürol – Aydın Ünlü hukuku üzerinden sürece MHP müdahalesi bu kadar aleni değildi. Örtülüydü.
Şimdi aleni ve topluma, halkımıza, “Bu müdahale çok yerindedir. Doğrudur” anlayışı enjekte edilmeye, aşılanmaya çalışılıyor.
Şahsım adına:
Zehirlenmedim, zehirlenmeyeceğim, zehirleyemeyeceksiniz!