Geçtiğimiz yıl çıkan, ‘’Bir İstanbul Hikayesi/Tasula’’ isimli kitabımda çocukluğum dair kısa öyküleri yazmıştım.
Margarin ile ilgili bölümü okuyanlar benzer şeyleri çocuklarında yaşadıklarını söylediler.
Aynı kuşaktan insanlarla benzeş hatıralara sahip olmak gerçekten güzel.
Anımsıyorum.
Küçük evimizdeki mütevazı sabah kahvaltılarını.
Annem soba üzerinde kızarmış dilim ekmeğin üzerine margarin sürer toz şeker eker ben ve kardeşlerimde büyük bir keyifle yerdik.
Hele yanında şekerli çay da varsa sormayın gitsin.
O yıllarda yoksulların sabah kahvaltısının vazgeçilmezi margarin yağlardı, eğer peynir, zeytin birazda reçel varsa kral sofrası sayılırdı.
1970’li yıllarda margarin tüketimi çok büyüktü ve insanların margarin yağı almak için dükkanlar önünde uzun kuyruklar oluşturulduğu bilinir.
1952 yılında Unilever firması Türkiye’de margarin üretimine başladı.
Sana ve Vita markalı margarin yağları önceleri ülkemiz de pek ilgi görmemiş fakat daha sonra yurtdışından getirilen pamuk ve soya yağları ile çok ucuza üretip satmaya başladılar.
Bu arada margarin markaları Sana Latince ‘Yaşam’, Vita ise ‘Sağlık’ anlamına geliyormuş.
Türk ordusunun verdiği 300 tonluk Vita ve 20 tonluk Sana yağı siparişi ile Margarin piyasada iyice tutmaya başladı.
Margarine karoten, butirik asit ve etil butirat gibi çeşitli kimyasallar eklenmiş ve trans yağ olması nedeniyle damar tıkanıklığı başta olmak üzere bazı hastalıklara yol açtığı ortaya çıkmıştı.
Günün sonunda en az üç kuşak margarin tüketti ve halende tüketilmeye devam ediliyor.
Bir araştırmaya göre ülkemiz de her yıl 250 bin kişi kalp ve damar hastalığı tanısı koyuyor.
Ve ülkemiz de ölümlerin üçte biri kalp ve damar hastalıklarından olduğu da uzmanlar tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre biliniyor.
Günümüzde margarin tüketimi konusunda insanlar daha bilinçli ve daha az tüketiliyor.
Ne var ki ülkemizin içinde ki ekonomik sıkıntılar ve beraberinde ki birçok sorun insanların gıda tüketiminde daha ucuza yönelmesine neden oluyor.
Margarin deyip geçmeyin en az üç kuşağa sağlık başta olmak üzere müteaddit konuda etki yaptı.
Margarin aynı zamanda bu ülkenin yoksulluk parametrelerinden birisidir.
Bir kuşağın beslenmesinde bu denli yer tutan margarin şimdi farklı formasyonlarda yine yoksulun sofrasında baş köşede!