Madem kafe işine girecektiniz Toplu taşımayı niye özelleştirdiniz

Aktan Uslu

Bu örneğimde isim vermeyeceğim çünkü zaten olmuş, bitmiş bir mesele.

Ama örnek, biçim itibariyle önemli bir örnek.

Vakti zamanında;

CHP’de Deniz Baykal’ın genel başkan olduğu ve liberalleşmenin yaygınlaşmaya başladığı, liberal demokratların sosyal demokratlara baskın olduğu hatta sosyal demokrat bilinenlerin liberalliğe evrildiği zaman diliminde

Gebze Bölgesi’nde CHP’li bir belediye başkanı..

Aynı bölgede, farklı bir ilçede dönemin Milli Görüşçü bir belediye başkanının toplu taşıma ihalesi ile kendisininkini kıyaslamış ve..

İlçesinde toplu taşımayı, o belediye başkanına kıyasla daha yüksek maliyetle ihale ettiğini falan söylemişti.

Yani..

Sosyal demokrasinin özüne aykırı bir uygulamayı hayata geçirmek veya sürdürmekle yetinmemiş, rakamlar üzerinden övünmüştü!

Tezatlıklar ülkesiyiz vesselam.

Bu yaşanmış vakayı, bir kenara koyalım.

**

CHP Parti Meclis Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan’ın önceki pazartesi günkü Gebze İlçesi temaslarında gerek Eskihisar Su Ürünleri Kooperatifi gerekse Kocaeli Düğün Salonları Derneği ziyaretlerine kooperatif ve derneğin bizzat başkanları, yöneticileri tarafından davet edildim ve takip edip haberleştirdim.

Gebze’nin şu özelliğini seviyorum:

Bu ilçenin havasından mı suyundan mı artık..

Örneğin; İzmit Körfezi’ndeki balık avı yasağı sadece Gebze Bölgesi’ndeki balıkçıları mağdur etmiyor ki..

Meselenin Karamürsel, Gölcük.. İzmit Körfezi’ne cepheli hemen her ilçeden mağduru var.

Düğün salonları için de aynı şey geçerli.

Aslında tabiatın kanununa göre ilin adını taşıyan bir derneğin yeri ilin merkezi olmalı ancak özellikle geçtiğimiz yıllara kıyasla üzerine adeta ölü toprağı serilmiş bir İzmit gerçeğine karşın, Gebze olarak “İyi ki varız” dediğim zamanlar oluyor.

Bir gün il oluruz olmayız.

Olmadı İstanbul’a bağlanırız bağlanmayız ayrı mesele ama günümüz şart ve koşullarında; hali hazırda ilçesi olduğumuz Kocaeli için iyi ki varız gibi geliyor bana.

**

Gebze’deki düğün salonları sahipleri ve organizatörlerin bir araya geldiği toplantıda tezatlıklardan birisi üstelik pandemi süreci ve sürecin yasaklamalarına karşın, vergi borcu nedeniyle düğün salonu işletmecilerine yönelik haciz işlemleridir.

Bence, “Yuh artık, pes yahu” mahiyetinde bir mevzuudur.

Gerek Hükümet, gerekse yerel yönetimler tarafından yeterli yetersiz miktarda aktarılan destekler; şekil o ki başka bir kanaldan olduğu gibi geri alınmaktadır.

Öte yandan..

Belediyelerin kente dair sosyal yatırımlarda bulunması, özünde iyi bir meseledir ancak meseleye nereden baktığınız da önemlidir.

Geçen dönem Çayırova Belediyesi’nin, geçen dönem ve bu dönem Darıca Belediyesi’nin, yine bu dönem Gebze Belediyesi’nin kafeterya tipi sosyal tesislerini gözlemliyorum.

Hele ki Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’ün yakın tarihli vakti zamanında, yanılmıyorsam bir meclis toplantısında Çamlık Parkı içinde açılmak üzere olan kafeterya türü sosyal tesisi, bir ihtiyaçtan ötürü Gebze’ye kazandırdıklarını söylemesini, öyle aval aval dinledim.

Nasıl yani…

İlçenin göbeğinde; Yıldız ve Adliye Caddeleri ile Körfez Caddesi’nin Yeniçarşı ile Tatlıkuyu Köprüsü arasındaki bölümünün “Kafeler Caddesi” diye tanımlandığı..

Üstelik pandemiyi bir kenara koyalım, arz talep dengesinin bile şaştığı sanılan bir özel sektör kafetereryalaşmasına rağmen belediyenin, “İhtiyaç var..” diye kafeterya yatırımında bulunması, bence fuzuli bir yatırımdır.

O kafeteryada, özel sektör tarafından işletilen kafeteryalara kıyasla daha makul fiyatlarla hizmet verileceği türü bir yaklaşımda..

Yani şayet varsa böyle bir duruş ve düşünce, devasa nüfuslu bir ilçede kaç kişi kapasite ile ne kadar ihtiyaç karşılayacaktır?

AKP’li belediyelerin birçok sosyal tesisini belediye şirketleri üzerinden özel sektöre pas ettiği gerçeği de ayrı bir vaka olarak yaşanmaktadır.

Ötesinde..

Bence Sabah’tır, ATV’dir, TRT’dir…

Sadece sizin yaşadığınız Türkiye’den biraz olup soyutlanıp Türkiye gerçeğiyle yüzleşmek için farklı kanalları, gazeteleri de tercih edin.

Pandemi koşulları da göz önünde tutulduğunda bir belediyenin, kafeterya işleticileri şahsında özel sektör ile rekabete girişecek olması ne derece doğru ve isabetli bir tercihtir?

Mesele sosyal belediyecilikse…

Sosyal belediyeciliğin özü toplu taşımacılık idi. Türlü gerekçelerle özelleştirip bugünkü kaosa sebep zihniyet olarak..

Madem seçilmiş yerel yönetici olarak kafeterya işine falan girecektiniz.

Toplu taşımayı hangi akla hizmet, özelleştirdiniz…

Diye sorma da dur!

Memlekette tezatlık keşke sadece vahşi kapitalist düzenin sürdürücüsü partilerin yanısıra, “sosyal demokrat” zevatın onlara uyum sağlaması ile sınırlı değil.

Vahşi kapitalizm, kendi içinde dahi tezatlık göstermekte, kendisiyle çelişmektedir…

Gidişat, gidişat değildir.