Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Eylem Bahadır tarafından okunan basın açıklamasında eğitimciler; “Eğitim emekçileri ve öğrencilerimiz sağlığına, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkıyoruz” ve “Ek dersime dokunma! El açmıyor, yalvarmıyor, hakkımızı istiyoruz” yazılı, Eğitim-Sen Gebze imzalı iki döviz açtı. Basın açıklaması esnasında “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” ve benzeri sloganlar atıldı. Bahadır açıklamasında ayrıca şunları kaydetti:
EĞİTİM GÜNDEMİ YOĞUNLUĞUNU KORUYOR
Eğitim gündemi yoğunluğunu korumaya devam ediyor. Salgın koşullarında eğitimin nasıl olacağından tutun da eğitim ve bilim emekçilerinin hakları açısından çok sayıda tartışma başlığı gündemde yerini koruyor. Salgınla beraber kamusal yaşamın ve kamusal hizmetlerin her gün yeniden tanımlandığı ve yapılandığı bir süreci birlikte yaşıyoruz.
ÇOK CİDDİ BİR İŞ YÜKÜ
EBA ve diğer platformlardan yapılan canlı ders uygulamalarında yaşanan sıkıntılar devam etmektedir. Öğretmenler açısından canlı ders için yapılan hazırlıklar ve bunun için gerekli süre; ders içeriklerinin hazırlanması ve uzaktan eğitimin telefon ve whatsApp gibi uygulamalarla kesintisiz tüm gün boyunca (akşam dâhil) devam etmesi çok ciddi bir iş yükü oluşturmaktadır.
EK DERS SORUNU ACİL ÇÖZÜLMELİ
MEB, öğretmenlerin hakları olduğunu, sendikaları Eğitim Sen’in de bu hakları her koşulda savunacağını ve emek sömürüsüne sessiz kalmayacağını unutmamalıdır. Acilen ek derslerle ilgili sorun çözülmeli, Öğretmenlerin ek dersleri ile ilgili tartışmanın sonlanması için MEB’in açıklayıcı bir yazıyı illere mutlaka göndermesi gerekmektedir. Öğretmenlerin emeklerinden tasarruf yapılmasını kabul etmemiz mümkün değildir.
ÇÖZÜM ÜRETİLEMEDİ
Yeni eğitim öğretim yılına öğrencilerin çok büyük bir çoğunluğu uzaktan eğitimle başladı. Mart ayından bu yana geçen süre içinde, uzaktan eğitimde yaşanan temel sorunlara çözüm üretilmemiş, EBA’nın teknik altyapısı güçlendirilmemiş, uzaktan eğitime erişim sorunu çözülmemiştir. 22 Eylül 2020 sabah saatlerinden itibaren EBA’ya giriş yapılamamış, okul yöneticileri öğretmenleri farklı programları kullanmaya yönlendirmiştir.
EBA’DA ADETA “BİLE BİLE LADES”
Uzaktan eğitim başladığında EBA’ya giriş problemi yaşanacağı bilinen bir durumdu. EBA’da yaşanan yoğunluk beklenmedik bir durum veya anlık bir sorun değildir. Öğrenci sayıları ve ders programları dikkate alındığında bu yoğunluğun yaşanacağını öngörmek zor değildir. MEB’in bu duruma dair bir önlem almamasına rağmen, özel okullarda uzaktan eğitimin devam ediyor olması oldukça manidardır. MEB hızla soruna müdahale etmeli ve çözüm üretmelidir.
YÜZYÜZE EĞİTİM BİR AN ÖNCE BAŞLAMALI
Eğitim-Sen bir an önce yüz yüze eğitimin başlaması gerektiğini düşünmektedir. Okulların kapalı kaldığı süre uzadıkça öğrencilerin eğitimin dışına çıkma oranı artmaktadır. Okula yeni başlayan öğrencilerin, okuma yazma, öz bakım gibi temel becerileri edinmeleri için de yüz yüze eğitimin bir an önce başlaması gerektiğinin altının çizilmesi gerekmektedir. Ayrıca okul, öğrencilerin istismar ve şiddetten korunması için en önemli kamusal denetim araçlarından biridir.
DOĞRU GEÇERLİ BİR STRATEJİ
Öğrencilerin üstün yararı, eğitim hakkı ve öğrencilerle birlikte eğitim ve bilim emekçilerinin sağlığı arasındaki denge ve ilişkiyi çok dikkatli oluşturmak gerekmektedir. Eğitim hakkı ve sağlık hakkını birini diğerinin önüne geçirerek değil birlikte değerlendirmek gerekir. Gerekli önlemler alınarak, aşamalı ve seyreltilmiş şekilde okulların açılmasını hedeflemek gerekmektedir. Ancak, MEB’in ve siyasi iktidarın bu konuda yeterli hazırlık içerisinde olmadığını, doğru ve geçerli bir stratejiye sahip olmadığını bir kez daha belirtelim.
NORMAL KOŞULLAR ESAS ALINDI
Ekonomik kriz etkisini artırmaya devam ediyor. Sürekli yükselen döviz kurları yaşam pahalılığını artırmakta, alım gücümüz her gün düşmektedir. Açıklanan enflasyon oranları ve basın aracılığıyla yoksullaşmanın üzeri örtülmeye çalışılsa da yaşamın yalın gerçekliği ekonomik kayıplarımızı ortaya koymaktadır. Uyuşmazlıkla sonuçlanan 2019 yılı toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda oluşan Kamu Hakem Heyeti kararlarında normal koşullar esas alınmıştır. Normal koşullara göre dahi kamu emekçileri açısından oldukça eksik olan bu kararların revize edilmesi zorunluluktur. Toplu sözleşmenin yenilenmesi acil bir zorunluluktur.
HAYAT ONLARIN SAYESİNDE DÖNDÜ
Buradan iktidarı uyarıyoruz covid-19 krizi bize şunu öğretti. En temelde çalışan insanların sıradan bir kaynaktan daha fazlası olduğunu; Doktorlar, hemşireler, Eczacılar, öğretmenler, Kargo çalışanları, kasiyerler tüm emekçiler, tüm insanlar bu yaşamın devam etmesini sağladılar. İktidarın plansızlığına rağmen hayat onlar sayesinde döndü. Kendimizi basite almıyoruz. 30 milyonluk bir öğrenci-Veli etki alanımız var. Kocaman bir toplumsal fayda üretiyoruz ve iktidarı uyarıyoruz.” (Haber Merkezi)