Ülkemizi yönetenler iktidara kayıtsız şartsız biat eden toplum istiyor veya onu bekliyor.
İtaat sınırlarına gelince dinci bir ideolojiyi çiziyorlar.
Çocukların, gençlerin sessiz bir şekilde kendilerine dayatılan bu çerçeveyi kabul etmesini hesaplıyorlar.
Fakat bu konuda yanıldıkları gün gibi ortada.
Türkiye’nin pek çok yerinde çok başarılı liseleri İmam Hatip’e dönüştürmek peşindeler.
Bilmedikleri veya kabul edemedikleri konular var.
Eğitimdeki başarı özgür beyinlerle mümkündür.
Geçtiğimiz hafta okullar açıldığında Düzce Akçakocalı öğrencilerin okullarının zorla İmam Hatip’e çevrilmesi bir intikam duygusunu sergiliyor.
Geçtiğimiz yılın eğitim-öğretim sonunu hatırlayalım.
Mezuniyet törenlerinde tepeden inme idarecilere sırtını dönen liseli çocukları hatırlayın.
Demokrasinin ve laikliğin “teminatı” diye birşey varsa yurttaşlarını sokak ortasında joplatan ne de namlu çevirten cübbelerinde olmayan düğmelerini iliklemeye çalışanlar değildir.
Laikliğin yegane teminatı sokaklarda joplanan pırıl pırıl laiklik savunucusu gençlerdir.
Kadıköy’de Laiklik bildirisi dağıtan insanlara devletin güvenlik görevlilerinin kullanmış olduğu şiddet asla kabul edilemez.
Bu yaklaşım düşmanca bir uygulamadır.
Unutmayın ki, halen daha bu ülkenin anayasasında laiklik ilkesi yer almaktadır.
Zor ve şiddet uygulayarak insanların laiklikten vazgeçeceğini düşünüyorsanız yanlış kapıdasınız!
Bu toprakların aydınlık yüzü asla asla susturulamaz.
Laiklik bu ülkenin, bu toprakların barışıdır, sevgisidir, çimentosudur, yaşam biçimidir.
Şiddet ile baskı ile bu yaşam biçimi teslim alınamaz!
Ülke satında yapılan bu denemeler her fırsatta geri tepecektir.
İnsanların yaşam biçimi, düşünceleri sizleri ne kadar çok korkutuyor!
Bu topraklarda laikliğin tarifi nedir diye sorarsanız, laiklik insan olmaktır!
Bir başka hatırlatma yapmak isterim, laikliğin olmadığı bir yerde din ve inanç özgürlüğü olmaz.