SP Çayırova İlçe Başkanı Yusuf Aksu, “Türkiye’de iklimin gittikçe kutuplaşma ve karşıtlık üzerinden farklı bir boyuta evirildiğini, bunun karşısında kaybedenin milletimiz ve ülkemiz, kazananın ise kişisel hırs ve odakların olduğunu görmemiz gerekiyor” dedi.
Aksu açıklamalarında özetle şunları ifade etti:
“Türkiye’de geçmişten bugüne devam ettirilen bir algı siyaseti var. Bizim gibi düşünmüyorsan ‘’hainsin’’ yada bizim gibi yaşamıyorsan ‘’gericisin yâda dinsizsin’’ bu bakış açısının ikisi de yanlıştır. Ülkemiz baskı, tahakküm ve karşıtlık oluşturan bu yaklaşımlar yüzünden maddi manevi çok büyük kayıplar verdi. Son günlerde yaşanan olaylara baktığımızda aynı yanlışların iktidar ve muhalif olmak üzere her iki kesim tarafından da devam ettirildiğini görüyoruz. Temelinde liyakat, adalet, diyalog, hoşgörü ve saygı eksikliği sebepleri olan bu tartışmalar ve kavgaların kazananı kişisel hırslar ve odaklar, kaybedeni ise milletimiz ve geleceğimiz oluyor.
BİZİM SİYASETİMİZ
İktidar her eleştiriyi kendi hükümetine ve devlete yapılmış bir saldırı, her öneriyi de ben daha iyisini bilirim önyargısıyla karşılıyor. Bir kısım muhalefet de her şey yanlış, sadece benim dediğim doğru paranoyası yaşıyor. Bu iki siyasi anlayışta ülkemizi ileriye değil geriye götürmektedir. İktidar kamu düzenini tehdit eden unsurları devletin gücüyle ortadan kaldıracak kararlılığı gösterirken, aynı zamanda toparlayıcı ve kucaklayıcı yaklaşım göstererek bu kutuplaşmayı ortadan kaldırmalıdır. Saadet Partisi olarak bizim siyasetimiz tamda bu denge üzerinde devam etmektedir. Bağırmıyoruz, kavga etmiyoruz ve çözümcü öneriler sunuyoruz. Çünkü bizim derdimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Derdi bağcıyı dövmek ve kişisel hesapları olanlar, geçmişte olduğu gibi bundan sonrada tarihin karanlık siyasi çöplüğünde yerini alacaklardır.
KAYNAĞIMIZ BU
Ülkemiz, yakın tarihten daha iyi anlaşılacağı üzere belirli bir amaç üzerinden karşıtlık ve çatışma iklimi oluşturmak isteyenlerin odağı oldu. Algılarla ve süslü kavramlarla iki kutup oluşturup milletimizi gerçek gündeminden uzaklaştırıp, uzlaşı ortamını kavga ve çatışma ortamına çevirdiler. Uzlaşı ikliminin yeniden tesisi için öncelikle siyasilerin ve özellikle iktidarın, bir kesime tepeden bakan, üstenci ve tekebbür olarak anlaşılabilecek tutum ve davranışları terk etmesi gerekiyor. İktidarı da muhalefeti de, yapılan hizmetleri bir lütuf olarak değil insani, vicdani ve toplumsal bir görev olarak görmeleri gerekmektedir. Sana göresi bana göresi olmayan, liyakate dayalı, gerçek ve adilane bir sistemin kurulması için mücadele etmeliyiz. Güvenliğin de, insanca yaşamanın da, saadetin de, huzurun da kaynağı budur.
EN BÜYÜK KÖTÜLÜK OLUR
Ülkemiz ve milletimiz, içerisinde bulunduğumuz sıkıntılı durumları ve özellikle son günlerde yaşanılan bu kavga ortamını sonlandıracak ferasete, dirayete ve her çözümü uygulayacak bilgi ve birikime sahiptir. Bu kavga ve kutuplaşma zemininden rant elde etmeye çalışmak, siyasi ve kişisel hesaplar yapmak ülkemize ve milletimize yapılabilecek en büyük kötülük olur. “ Barış Ayar