Tatil Hikâyeleri: Aktan USLU – Filiz Ocak..
Demedim mi Didim Diye adlı dizimizi; 24 Eylül Cumartesi günü Şükran Öztürk’ü ağırladığımız 29’ncu bölüm ile sessiz sedasız bir şekilde sonlandırmış;
27 Eylül Salı günü Dünya Turizm Günü özel çalışmamız ile süreci taçlandırmıştık. Yine o dizide değerlendirmek için yaptığımız diğer görüşmelerin ilkini önceki gün doğal röportaj olarak yayınladık. Bugünden itibaren; “Tatil Hikâyeleri” ana adıyla sürdüreceğiz. İlk konuğumuz Hakan Kurt…
KIYASLAMIYOR BİLE
Ferro Döküm’ün 25 yıllık emektarı Hakan Kurt, neredeyse tatil uzmanı deneyiminde bir tatilci. En çok geçen seneki tatil hoşuna gitmiş, çünkü üyesi olduğu Türk Metal’in konuğu olarak gitmiş. “Emeklilikte kesin yerleşeceğim” dediği Didim’i, bir kere tatil yaptığı Kuşadası ile kıyaslamıyor bile!
MERHUM EŞİNİN ANISINA…
48 yaşındaki Hakan Kurt, Samsun’un Havza İlçesi eşrafından. 20 yaşındaki Zeynep Kurt ve 14 yaşındaki Muhammet Efe’nin babası. Bekar. Eşini üç sene önce kaybetmiş. Tatil konusuna hayli deneyim sahibi. Kuşadası’na da gitmiş ancak Kuşadası’na en son eşiyle gittiği için, yine gitmeye bir daha ayağı varmıyor.
ÇEYREK ASIRLIK DENEYİM
Hakan Kurt; Türk Metal Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’nin örgütlü olduğu Ferro Döküm’de postabaşı olarak görev yapıyor. Ferro Döküm’ün çeyrek asırlık emektarı, o kadar süredir de sendikalı ve Türk Metalli. 23 yaşına kadar, çeşitli fabrikalarda sendikasız çalıştı. Sendikalı çalışmanın kıymetini en çok bilenlerden.
EN KEYİFLİ TATİLİ,
ÜCRETSİZ OLANDI
“Tatile her sene, genelde Didim’e gidiyorum. Didim’de, sendika üyelerine yüzde 50 indirimli olan; genelde Büyük Anadolu Otel, yanı sıra Anadolu Hotel’s Didim Club’da konaklıyorum” diyen Hakan Kurt en çok 2021’deki tatilden keyif aldığını söyledi: “Geçen seneye kadar hep Büyük Anadolu’ya gittim. Sendika kotasından değil bedelli gittim. Yüzde 50’sini ödeyerek gittim. Geçen sene ise Anadolu Hotel’s Didim Club’a bedelsiz gittim. Ferro Döküm’den 32 aileyi götürdüler. Dört otobüsle gittik.”
EMEKLİ OLUNCA KESİN YERLEŞECEĞİM
Didim’i çok iyi biliyor, emekli olunca yerleşmeyi bile düşündüğünü kaydeden Hakan Kurt’un Didim değerlendirmeleri şöyle: “Didim’de otelin haricinde, dışarıda yemek yedim. Lezzetliydi ve fiyatları uygundu. Çok pahalı değil. İnsanların gidebileceği, ekonomik bir yer. Her kesimden insan gidip orada tatil de yapabilir. Gezebilir de. Herkese hitap ediyor oraya. Emekli olunca kesin ve kesin, Didim’e yerleşmeye karar verdim.
Bir yazlık alacağım. Emeklilik yasasını bekliyorum. Yazlık edinip 6 ay Didim’de, 6 ay Gebze’de bir hayat sürmeyi düşünüyorum.
Balıkesir’i falan beğenmiyorum. Kazdağı’nın suyu soğuk ama Ege’de mükemmel. Sabah 06’da çok rahat denize giriyorum.”
Hakan Kurt’un objektifinden
İşveren de verimli
adamlarını gönderiyor
“Şimdi herkes gitmek için sırada bekliyor. Herkes saldırıyor. Niye, başka bir yerde böyle bir hizmet yok. Adam kesenin ağzını açmış, hizmeti herkese veriyor. Ama şirketlerde şu var. Herkesi de gönderemezsin çünkü işveren verimli adamları göndermek istiyor. Sen, sendikayla işveren her zaman görüşme halindedir. Ben yöneticilik yaptığım için, şimdi sendika diyor ki, ‘Didim’e 15 adam ver üretimden, ama bölümleri aksatmadan’ diyor. İşveren de verimli adamlarını tercih edip gönderiyor. İşe yaramayan, işe doğru düzgün gelmeyeni göndermiyor. İşverenle sendika burada iletişim halinde. O yüzden verimlileri gönderiyorlar.
**
Kıbrıs tesisleri de
vardı. Ayarlayamadık
Okan Kurt, geçen sene sendikasının konuğu olarak gittiği Anadolu Hotel’s Didim Club’u ise şöyle değerlendirdi: “Bir gittik oraya, mükemmel. Didim’e git bir daha vazgeçemiyorsun. Bizim gittiğimiz yeri yeni almışlar. Çok güzel bir yer. Evler tekli. O kadar güzel ki, mükemmel. Paranla gitmeye kalksan 20 – 25 bin liradan aşağıya gidemezsin.
Hizmette sınır yok, o kadar mükemmel.
Didim’e otobüsle gittik. Altınkum’a zaten otel yakın. Yürüyerek gittim. Arabayla girilmez oralara.
Menü çok iyi ve lezzetliydi. Balıksız akşam yoktu.
Geçen sene sadece tatil yaptık. Genel başkan da geldi. Toplantı, muhabbet oldu. Adamlar parayı alıyor ama karşılığında hizmeti veriyorlar. Kahve fincanı takımı hediye ettiler.
Altınkum’da adım atamazsın.
Didim’e gittiğimde denizden çıkmıyorum ki. Gecede saat 02’ye kadar eğlenceye gidiyorum. Orada ulaşım ucuz. Büyük Anadolu Otel’den örneğin; Mavişehir’den minibüse biniyorsun. 10 -15 dakikada Didim’in merkezine gidiyorsun. Toplu taşımada rahat. Çok rahat. Hiç sıkıntı yok. Pahalı da değil. Genelde arabamla gidiyorum ama Didim’e arabayla gidemezsin. Şehir içinde otopark sıkıntısı var.
Altınkum Plajı boydan boya insan seli. Oturacak yer bulamıyorsun.
Kalabalıklar hoşuma gidiyor. Zaten oraya eğlenmeye gidiyorsun. Mesela bir gün izinim olsa yine oraya gitmek isterim.
Bu sene doyasıya tatil yaptırmadılar. Ona üzülüyorum.
Sendikanın Kıbrıs tesisleri de vardı, ayarlayamadık.”
Büyük Anadolu Otel, Girne.
**
DENİZİ MÜKEMMEL… İKİ TOP DONDURMA 100 LİRA…
Kuşadası’nda her şey
dahil: Hayal kırıklığım!
Tatilde; Kuşadası ve Marmaris deneyimleri de olan Hakan Kurt şunları kaydetti: “Öncelikle; Kuşadası ile Didim’i bir kıyaslayamayız. Kuşadası güzel, sakin bir yer. Denizi çok mükemmel. Tesisleri de güzel. Ege’nin en çok denizini seviyorum. Bir Marmara, bir Karadeniz gibi değil.
Kuşadası’nda kaldığım yer dört yıldızlı idi. Ödediğim bedelin karşılığı olan hizmeti alamadım.
Oteli anlatmışlar ama gittiğimde hayal kırıklığı yaşadım. İnternetten buldum, rezervasyon yaptırdım. Biraz dara geldi. Başka yerde yer bulamadım. Yaz sezonu idi ama memnun kalmadım.
Her şey dahil sistemde gittim. Yemekler berbattı.
Daha öncesinde Didim’e gitmiştim. O sene Didim’de yer bulamadım. Kuşadası’na gidelim dedim, gittik. Hayal kırıklığı yaşadım. O açıdan Didim ile Kuşadası’nı kıyaslayamam. Her şey dâhil sisteminden kesinlikle memnun değilim.
Denizi güzeldi, mükemmel.
Dışarıda yemek yemedik Kuşadası’nda. Bir dondurma yedik dışarıda. Böyle bir pahalılık olamaz. İki top bir şey koydu ya, günümüzle değerlendirecek olursak 100 TL istedi. Yani iki kişi dondurma yesen, 200 TL. Bir daha mı asla.
Herhangi bir kafesine, barına öyle alışkanlığım olmadığı için oturmadım.
Rahmetli hatun vardı o zaman. Hatunla gittiydik. Hatun şimdi yok, hatun öldü benim. Üç sene oldu. Şimdi gitmiyorum oraya. Oralar artık açmıyor beni.”
Türk Metal Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’nin sendikaları ile Didim’e giden işçilerinin bir kısmıyla gazetemiz, bir kısmıyla sendikanın şubesinde görüşmüştük. Sendikası ile Bodrum’a giden Opsan temsilcisi Alparslan Yıldız, Didim’e giden kaynak operatörü Ahmet Köroğlu ve Ferro Döküm işçisi Hakan Kurt ile Gebze Yeniçarşı, Yıldız Caddesi üzerindeki Cookiee’s Kafe’de görüştük.
**
Manisa’daki lezzeti hiçbir
Ramiz Köfte’de bulamadım
Hasan Kurt’un bu tespiti, zincir halinde genellikle franchise tipi şubeleşen benzer mekanlar için de geçerli gibi. Bir şubenin lezzeti, diğeriyle örtüşmüyor: Bu sene gene gidecektik. Çok bekledik bedava tatil olacak diye ama olmadı. Ama geçen sene gerçekten mükemmeldi. Bizi götürürlerken; sendika öyle bir sistem kurmuş ki, orada Ramiz Köfte. İşyeri ile anlaşma yapmışlar, böyle bir lezzet yok. Akhisar’da. ‘Herifler’ var ya, ne köfte yapıyorlar. Kaç kere gittim (Ramiz Köfte’ye) buralarda da, aynı tadı bulamıyorum. Ama orada, mükemmel yani. Bir de herkese aynı anda hizmet yapıyorlar, kaç otobüs vardı, sayamadım yani. Sendikanın kaç üyesi gitti, serviste kusursuzdu.”
GURME GÖZÜYLE AKHİSAR/RAMİZ
http://gurmegozuyle.com/manisa-akhisar-da-kofteci-ramiz/
Akhisar BP… Akhisar, Balıkesir Karayolu, 3’ncü Kilometre.
0236 – 414 33 33