Gebze Belediyesi’nin her yıl gerçekleştirdiği ‘kültür-sanat etkinlikleri’ artık AKP seçmenine ve AKP yandaşlarına ‘para kazandırmaya’ yönelik.
Katılanlar aşağı yukarı aynı, dinlemeye gelenler de öyle.
İlk konferans, ‘Gazeteci Süleyman Özışık’ diye duyurulmuş. Önceki akşam üşenmedim, gittim. Konferansın adını bile yazmaya gerek duymamışlar. Gelenler hangi konuyla ilgili konferans dinleyeceklerini bilmiyorlar.
‘Gazeteci’ diye davet edilen kişi herhangi bir gazetede çalışmıyor. Sadece bazı TV’lerde konuşuyor, internet sitelerinde yazıyor.
Muhtemelen en düzenli yaptığı iş, AKP’li belediyelerin düzenlediği konferanslarda AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ı anlatmak.
Muhalefeti ve paralel yapıyı kötülemek.
Önceki akşam 1 saatten fazla sadece bunları yaptı.
Konferansın başlama saatinde salonun çoğu boştu. Dolması için telefonlarla AKP’liler çağırıldı. Yatsı namazı bahane edilerek yarım saat bekletildi, yine yarısını ancak doldurdular.
Konuşmacının anlattıklarının ise kültür-sanatla alakası yoktu! Muhafazakar kesim olduğu için din olgusunu ihmal etmedi, Allah ve peygamber üzerine cümleler kurdu.
Temelinde ise tamamen AKP propagandası vardı.
Gebze belediyesinin her yıl bu arkadaşı çağırdığı da ortaya çıktı. Kendisi, ‘Daha önceki konferansımı dinleyen var mı?’ diye sorunca, salonun yarısı ‘Evet’ dedi. Bu da gösteriyor ki, etkinliğe çağırılanlar da aynı, dinlemeye gelenler de.
Yaptığı konuşmaların içeriği ise, objektif bir şekilde dinleyenlerin bile içinden ‘yok artık’ dedirtecek cinstendi.
Gezi olaylarının paralel yapıya mensup polisler tarafından başlatıldığını ileri süren konuşmacı, eskiden kendisinin de cemaatçi olduğunu gizlemiyor. Tıpkı Erdoğan gibi kendisinin de kandırıldığını anlatarak, “Öteki alemde bunun için hesap sorulacaksa çıra gibi yanacağım’ diyerek de nasıl bir gaflette olduğunun analizini yapıyor!
17-25 Aralık operasyonlarının da paralel yapının şantajı olduğunu ileri sürerek, o ayakkabı kutularını, para sayma makinelerini, sıfırlanan paraları yok sayıyor!
Bir zamanlar Erdoğan’ın zırhlı araçla koruduğu ve üzerine titrediği savcı Zekeriya Öz ile de ‘Göbeğiyle birlikte Amerika’ya mukaddes topraklarına hicret etti’ diyerek resmen dalga geçiyor.
Erdoğan için ‘başkomutan’ ifadesini kullanan konuşmacı, 1 saat boyunca bu konuda gerçekten de üzerine düşeni fazlasıyla yaptı!
Kendisine Gebze belediyesi tarafından ne kadar ücret verildiğini ise hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. Çünkü bu konuda mecliste sorulan sorular da yanıtsız kalıyor, yazılan yazılar da!
Gebze belediye başkanı Adnan Köşker son dönemde nedense hiçbir eleştiriye yanıt verme gereği duymuyor çünkü verecek yanıtı yok!
Eğer olsaydı mutlaka yapardı!
Köşker’in bilmesi gereken bir şey var. Bu şehirde sadece AKP’liler yaşamıyor. Kendisi de sadece AKP’nin belediye başkanı değil. Eğer öyle ise bunu da açıklasın da biz de eleştirmekten vazgeçelim!
Gebze’de herkesten vergi alıyorsanız, hizmetlerinizi de herkese eşit dağıtmak zorundasınız. Halkın vergilerini, AKP yandaşlarına yedirme hakkını hiç kimse size vermez, vermedi de!
En azından kültür sanatı buna alet etmeyin!