ABD'nin Kudüs kararı ile ilgili tartışmalar sürüyor. Başta Türkiye olmak üzere İslam dünyasından da büyük tepkiler var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kudüs'ün statüsü konusunda atılacak yanlış bir adım İslam aleminde infiale yol açacaktır" dedi. Peki tartışmalara konu olan şehir Kudüs neden bu kadar önemli? "Kudüs'ün 'başkent' olarak tanınması ne anlama geliyor?
ABD Başkanı Donald Trump İslam dünyasından gelen tüm tepkilere karşın Kudüs’ü İsrail’in resmi başkenti olarak tanıdı ve Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınacağını açıkladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Kudüs’ün ‘başkent’ olarak tanınması hâlinde İsrail ile diplomatik bağları koparabiliriz” ifadesini kullandı.
KUDÜS’Ü EŞSİZ YAPAN TARİHİ
Ortadoğu’da, Akdeniz ve Ölü Deniz’in kuzey sınırı arasında yer alan Kudüs, dünyanın en eski şehirlerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu kenti eşsiz yapan özelliklerden en önemlisi üç semavi din olan İslam, Yahudilik ve Hristiyanlık için kutsal olması.
5 bin yıllık yerleşik hayata sahip kent ve çevresi 1517’de Osmanlı Türkleri tarafından fethedildi. Şehir, Kanuni Sultan Süleyman döneminde zenginlik içinde yaşarken, bu dönem hafızalara barışın hüküm sürdüğü ve yenilikçi bir dönem olarak kazındı. Yine Kanuni Sultan Süleyman döneminde şehri çevreleyen ve bugün Kudüs’ün simgeleri arasında yer alan duvarlar yeniden inşa edildi.
Osmanlı yönetimi boyunca Kudüs bir vilayet olmasının yanı sıra önemli bir din merkezi olarak da tanındı. Kent, reformlar sayesinde modern posta sistemi, posta araçları ve taşıma hizmetleriyle tanıştı. Bu adımlar da kentin modernleşmesinin önemli bir kanıtı olarak kabul edilir.
ARAP İSRAİL SAVAŞI
1917 yılında Osmanlı’nın elinden İngilizlere geçen Kudüs, BM’nin planlarına göre 1947 yılında bölünecekti. Ancak 1948’de patlak veren Arap-İsrail savaşı bu planı alt üst etti. İsrail, savaş sırasında Kudüs’ü ele geçirdi. 1967 yılında ise Altı Gün savaşıyla Doğu Kudüs’ü tamamen işgal etti.
Ancak uluslararası toplum BM gibi düşünüyordu. 1947 yılında hayata geçmesi gereken plan sekteye uğrasa da dünya devletleri son işgali reddederek, Doğu Kudüs’ü İsrail işgali atlındaki Filistin sınırı olarak tanımladı. Bu yüzden İsrail, Kudüs’ü başkent ilan etmiş olsa da uluslararası toplumda bu durum karşılık bulmadı.
İşte bu yüzden, Kudüs’te hiçbir elçilik binası bulunmuyor. Bunun yerine diplomatik temsilcikler İsrail’in önemli ticaret kenti Tel Aviv’de yer alıyor.
ABD Kongresi 1995 yılında Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan bir yasa kabul etmiş ancak o tarihten bu yana gelen başkanların tamamı, dış politikadaki yetkilerini kullanarak elçiliği Tel Aviv’de tutmuş ve kentin statüsüyle ilgili yürütülen müzakerelere destek vermişti.
Kudüs; üç dinin başkenti olması ve tarihi nedeniyle İsrail-Filistin sorunun merkezinde yer alırken, Filistin de bu kentin kendi başkenti olduğunu iddia ediyor. İsrail, uluslararaası tepkilere rağmen hükümet binalarının hepsini Kudüs’e taşımıştı.
Batı Şeria’daki yerleşimlerde 400 bin, Doğu Kudüs’te ise 200 bin İsrailli yerleşimci yaşıyor. Buna karşın, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin sayısı ise 2.9 milyon. Uluslarası hukuka göre bu yerleşimlerin tümü yasadışı…
KUDÜS’TE HANGİ KUTSAL YAPILAR VAR?
Arapça El Kuds, İbranice Yeruşalayim olarak adlandırılan Kudüs, dünyanın en eski kentlerinden birisi.
Tarih boyunca, birçok kutsal yapıya ev sahipliği yapmasından dolayı çok sayıda savaşa sahne oldu ve defalarca yıkıldı, yeniden inşa edildi.
Osmanlı İmparatorluğu, 1517’de işgal ettiği Kudüs’ü 1917 tarihine kadar kontrolü altında tuttu.
Kudüs, üç semavi din olan İslam, Yahudilik ve Hristiyanlık için çok kutsal yerleri içinde barındırıyor. Kutsal yerlerin önemli bir kısmı Doğu Kudüs’te yer alıyor.
Kudüs’ün içinde binlerce yıllık tarihi barındıran dar sokaklarla dolu Eski Kenti, dört ana bölümden oluşuyor. Bunlar Müslüman, Yahudi, Hristiyan ve Ermeni mahalleleri olarak sıralanıyor.
Kaynak Sözcü