Açıklama şöyle: ‘’Görülüyor ki siyasi iktidar, çocukların hayatlarını ve geleceklerini siyasi çekişmelerinin malzemesi haline getirmekten çekinmiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı, 6 bin çocuğun faydalandığı kreşleri ipe sapa gelmez gerekçelerle kapatma girişiminde bulunabiliyor!
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derin olduğu ülkemizde, çocuk bakımının yalnızca kadınların sorumluluğu olarak görülmesi, kadınların kamusal alana çıkmasının ve çalışma hayatına girmesinin önündeki en büyük engellerden biridir.
Çocuk bakımı meselesinin toplumsal bir mesele olduğu kabul edilmelidir. Hükümet ve yerel yönetimler, kadınların üzerine yıkılan bakım yükünü onların omzundan alacak eşitlikçi sosyal politikaları hayata geçirmekle yükümlüdür. Bu sorumlulukla hareket eden belediyeler engellenmek yerine takdir ve teşvik edilmeli, desteklenmelidir.
Ayrıca unutulmamalı ki kreşler, çocukların bedensel ve zihinsel gelişimi için çok önemlidir. Bilimsel temelli hareket eden, çocukların sosyalleşmesini sağlayan kreşlerin varlığı, sosyal devletin gereğidir. Ücretsiz ve nitelikli kreşlere erişim temel bir haktır.
BUGÜN BEŞ YAVRUMUZ DA HAYATTA OLACAKTI
Hatta ulaşılabilir kreşlerin varlığı, tıpkı İzmir Selçuk’ta bir annenin çalışmaya giderken evde bıraktığı beş kardeşin yangında hayatını kaybettiği olayda gördüğümüz gibi yaşamsal önemdedir. Annenin çocuklarını bırakabileceği bir kreş olsaydı bugün beş yavrumuz da hayatta olacaktı.
Bugün çalışan birçok kadın, benzer şekilde çocuklarını ya evde yalnız bırakıyor ya da başka kadınlardan destek alarak çocuk bakımına çözüm bulmaya çalışıyor. Çözüm üretilemeyen durumda ise çalışma yaşamından çıkıyorlar ya da niteliksiz, kayıt dışı, yarı zamanlı işlere yönelmek zorunda bırakılıyorlar. Bu da kadın yoksulluğunun artması anlamına geliyor.
Bizim hep birlikte, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların işgücüne katılımı için kritik önemde olan kreşlerin sayısını nasıl artırabiliriz diye konuşmamız, tartışmamız gerekirken, ülkeyi bir örümcek ağı gibi saran tarikat ve cemaat okullarından rahatsız olmayanlar, ne yazık ki az sayıdaki kamusal kreşin de kapatılmasını gündeme getirilebiliyor!
Bu akıl tutulmasından bir an önce vazgeçilmelidir.’’