Yine başa dönüyoruz.
Yaşadıklarımız yaşayacaklarımızın habercisidir.
12 yıldır darbelere ve darbelerin başta siyasal yaşama ve demokratik özgürlükleri engelleyen kurallara karşı olduğunu AKP sürekli gündemde tuttu.
Meğer 12 Eylül karşıtlığı halkı uyutmak için uydurulmuş masalmış!
Bugün öyle bir tabloyla karşı karşıyayız ki, buna iki yüzlülük demek bile azdır.
12 Eylül’ün siyasal kargaşayı önlemek bahanesiyle seçimlere getirdiği %10 barajını, işine geldiği gibi ve sürekli seçimleri kazanarak iktidarda kalmasını sağladığı için AKP değiştirmeye yıllardır yanaşmadı.
Zincirleme ‘yasal torbalar’ ve seçimlerde uygulanan baraj Ak Parti iktidarının iki büyük korkusunu su yüzüne çıkarmış bulunuyor.
Bunların başında Özgürlük korkusu ve demokrasi korkusu gelmekte...
Yargı paketi önceki gün kabul edildi ve yürürlüğe girdi.
İlk uygulama Denizli’de haziran hareketine yönelik oldu.
Öyle görünüyor ki, önümüzdeki günlerde güvenlik paketi ile tanışacağız!
Bu yasaların ortak amacı güvenlik adına hak ve özgürlükleri elden geldiğince sınırlamak, hatta kullanılmaz alanlar yaratmak.
Bunların başında kişi özgürlüğü ve güvenlik hakkı ile kazanılmış diğer haklar gelmekte.
Bütün bu tartışmaları yaşadığımız bu günlerde sevgili kardeşim Hüsamettin Küçük’ü perşembe günü kaybettik.
Hüsamettin Küçük, solcu, aydın kişiliğiyle her zaman örnek kişilik sergiledi.
Gebze’ye geldiğimde ilk tanıdığım özel insanlardandı.
Dostlarına, arkadaşlarına yardım etmeyi seven paylaşımcı devrimci, demokrat bir aydındı.
Onu kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Sevgili Hüsamettin seni çok özleyeceğiz...
Her ölüm erken ölümdür, ifadesi senin içinde geçerlidir.