Depremin ardından Kocaeli'ye gelen yaşlı çifti rahat ettirebilmek için ellerinden geleni yapan Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti ve hayırseverler, tüm masrafların karşılandığı bir daire kiraladı. Yaşlı çift, hastaneden taburcu olduktan sonra yeni evlerine yerleşti.
Kahramanmaraş'ta ikamet eden Hatice ve Veysel Demirtaş çifti depreme yakalandı. Deprem esnasında kaçmaya çalışan Veysel Demirtaş’ın üstüne duvar düştü. Kısa sürede kurtarılan yaşlı çift, hastanede tedavi altına alındı. Hastanede tedavi gören Demirtaş çifti, 7.6 büyüklüğündeki ikinci depremin ardından ise Kocaeli Devlet Hastanesi'ne getirildi. Veysel Demirtaş'ın kaburgasındaki kırık Kocaeli Devlet Hastanesi'nde tedavi edildi.Demirtaş çiftinin kente geldiğini duyan Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti ise duyarsız kalmadı. Gazeteciler Cemiyeti tarafından Demirtaş çifti için Derince'e daire ayarlandı. Hayırsever vatandaşlar tarafından evin ve çiftin tüm ihtiyaçları karşılandı. Veysel Demirtaş'ın hastaneden taburcu olmasının ardından çift, Derince'deki yeni evlerine yerleşti.
“BİZE GÖSTERİLEN ŞEFKAT, DEPREMİN ACISINDAN DAHA ZORDU"
Depremden sonra başından geçenleri anlatan Veysel Demirtaş, "Depremi anlatmak esasında çok zor. İkinci depremde beni özel hastaneye götürmüşler. Beni orada tedavi altına aldılar. Orada da deprem geldi, birincisinden daha fazla etkisi oldu. Hemen hepimizi yataklarla beraber dışarıya, hastanenin geniş alanına çıkardılar. Hastanenin kapıları parçalandı. Sonra eşimi arayıp buldular o bölgede. AFAD geldi ve eşimle beraber beni havaalanına getirdiler, İstanbul uçağına bindirip gönderdiler. Ben de burada 15 yıl önceden tanıştığım Serhan Bey’i aradım. Hatta o da beni gece aradı, ‘Veysel amca sende bir şey var mı?’ dedi. Beni hastaneye getirdi ve baktırdı. Kalacağımız evi tespit etti. Kocaeli halkına olsun, devlet görevlilerine olsun, hepsine gerçekten minnettarım. Bize gösterilen şefkat, depremin acısından daha zordu. Bizimle çok ilgilendi Kocaeli halkı, hepsine saygım sonsuz. Duyan, eden bütün yetkililer geldi sağ olsunlar. Çok duygulandık" dedi.
“KOMŞUMUN DUVARI ÜZERİME YIKILMIŞ"
İlk depreme evde yakalandığını söyleyen Demirtaş, "İlk depreme evde yakalandık. Eşimden ilk başta hiç haberim olmadı. Kaçmaya çalışırken kapılar ardımdan çarpınca merdivenlerdeydim. Komşumun duvarı üzerime yıkılmış. Beni komşularım çekip enkazdan çıkarmış. Sokakta yağmur yağıyordu, hava soğuktu. Ayaklarımdan yaralanmışım ama onları hiç önemsemiyorum. Göğsüm sıkışıyordu, kaburgalarım çatlamış, bundan dolayı nefes alırken zorlanıyordum" diye konuştu.
“KENDİME GELDİĞİMDE AÇIK BİR ALANDAYDIM”
Deprem olduktan sonrasını hatırlamadığını, gözünü açtığında kendini çadırların olduğu bir alanda bulduğunu söyleyen Hatice Demirtaş ise "Gece namaza kalkmıştım. Namazı kılıp tekrar yatağa girdim. 5 dakika sürmeden deprem oldu ama nasıl oldu hiç anlamıyorum. Beni birileri kurtarmış, ben de o kadar biliyorum. Kendime geldiğimde açık bir yer vardı, oraya çadır kurmuşlar. Çok fazla çadır yoktu. O gece yağmurun altında durduk, başka çaremiz yoktu. Depremden sonra Kocaeli'ye geldik. Yardım edenlerin getirenlerin, götürenlerin geçmişlerine rahmet diliyorum, çok teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun" şeklinde konuştu.
“RAHAT BİR ORTAM SAĞLAMAK İÇİN ÇALIŞTIK"
Kente gelen depremzedelerin huzuru için çalıştıklarını ifade eden Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cemal Kaplan, "Depremin ilk gününden beri Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti olarak yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Hem bölgeye gittik, bölgede çalışmalar yapıyoruz hem de buraya gelen o sıkıntılı süreci yaşayan, enkazdan çıkan ve orada kalacak yeri olmayanları buraya getiriyoruz. Burada ekip halinde çalışıyoruz. Yine Kahramanmaraş’tan gelen bir aileyi burada gönüllü bir ağabeyimizin evine yerleştirdik. Daha da çalışmalarımız devam edecek. Oturabildiği kadar oturacaklar, bize bu evi tahsis eden aileye teşekkür ediyoruz. Herhangi bir kira söz konusu bile değil. Sağ olsun yandaki komşular da ilgilenecekler. Onlara depremin uzağında rahat bir ortam sağlamak için çalıştık. Şu anda da onları buraya yerleştirdik" ifadelerini kullandı.
Haber: Ahmet Zeki AYAR