Kocaeli'de binlerce kişi Filistin'e destek vermek, İsrail'i protesto etmek için yürüdü. İzmit Yürüyüş Yolu'nda buluşan yaklaşık 5 bin kişi, "kahrolsun İsrail" sloganları attı. 250 sivil toplum kuruluşunun öncülüğünde düzenlenen yürüyüşe, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve siyasi parti temsilcileri de katıldı. Ellerindeki Türkiye ve Filistin bayraklarıyla yürüyen kalabalık, İsrail'i protesto etti. Programda hayatını kaybeden Filistinli vatandaşlar için de dua edildi.
"Bizleri buraya toplayan yüreğimizdeki sızıdır"
Açıklamalarda bulunan Milli Kuruluşlar Birliği Başkanı Yücel Alpay Demir, "Bizleri buraya toplayan şeyin yüreğimizdeki sızı olduğunu biliyoruz. Bu sızının başımızı yastığa koyarken bizi rahatsız ettiğine şahitlik ediyoruz. Farklı hizmet alanında tüm STK’ların, sendikalarımızın, odalarımızın burada bir araya gelmesi insanlık onuruna sahip çıkması bizler Kocaeli için çok önemli. Filistin’imiz etrafı bereketli kılınan Mescidi Aksa'mız, ilk kıblemiz, uzun bacaklı İngilizlerin çizmeleriyle kirlendiği günden beri topraklarımız kan ağlıyor. Bugün, insanlık tarihinde eşine nadir rastlanan bir vahşeti kınamak ve insanlığa haykırmak için burada bulunuyoruz. İsrail, bu zaman kadar masumların canına kıydığı gibi, 17 Ekim günü, savunmasız sivillerin, sağlık personellerinin, yaralı ve hastaların bulunduğu bir hastaneyi, bombaladı ve 500'den fazla insanı katletti. 2 binden fazla insanın yaralanmasına yol açtı" dedi.
"Siyonist teröristler, bugün Nazileri aşan katliamlar yapıyor"
Orta Doğu'da durmaksızın Müslüman kanı aktığını söyleyen Demir, "Dün Irak ve Afganistan'ı kana boğan Haçlı ittifakı, bugün Libya ve Suriye'de yapacakları katliamlar için çıkara dayalı mutabakat masaları kuruyor. Dün Nazi zulmü bahanesiyle Filistin topraklarına gönderilen Siyonist teröristler, bugün Nazileri aşan katliamlar yapıyor. Sözde devlet, Siyonist terör örgütü 75 yıldır koskoca bir coğrafyada gün gün, saat saat sistematik olarak soykırım uyguluyor. Sözüm ona medeni dünyanın gözü önünde çocuklarımız ölüyor. Dünya jandarmalığına soyunan büyük şeytan Amerika'nın ve batının desteği ile hastaneler, okullar, sivil yerleşim yerleri bombalanıyor. Hiçbir sığınağı olmayan insanların başlarına, savaş suçu sayılan bombalar bırakılarak bölge imha ediliyor" şeklinde konuştu.
"Filistin halkının evlerine, yerlerine yurtlarına yani sahip oldukları her şeye zorla el koyup oraya yerleştiler"
İsrail'in işgal politikası yıllar önce başladığını belirten Yücel Alpay Demir, "Filistin'e önce bir mağdur ve misafir gibi geldiler sonrasında, adına 'yerleşimci' dedikleri aslında hırsız olan işgalci kitlelerle şehirlerdeki halkı yerlerinden ettiler. Filistin halkının evlerine, yerlerine yurtlarına yani sahip oldukları her şeye zorla el koyup oraya yerleştiler. Bu zulme karşı çıkarılan en ufak bir çatlak sesi dahi bastırmak adına silaha sarılmaktan, sivil halka bombalar yağdırmaktan asla vazgeçmediler. Bu gün geldiğimiz noktada ise küçücük bir alana sıkıştırılmış, ellerinden insanca yaşama hakkı alınmış bir halkın zorunlu ve meşru müdafaası için ortaya koydukları direniş hareketini bastırmak adına, benzeri görülmemiş yöntemlere başvurdular. 2 milyondan fazla insanın yaşadığı, binlerce kadın ve çocuğun bulunduğu bir yere elektrik, su, gıda girişini durdurdular. Ayrıca dünyanın dört bir tarafından bu zulme kayıtsız kalmayıp mazlumlara destek veren devlet ve yardım kuruluşlarının gönderdiği insani yardımların Gazze'ye girişini engellediler" ifadelerini kullandı.
"Bu eşi ve benzeri görülmemiş bir soykırımdır"
Tüm dünyaya seslenen Milli Kuruluşlar Birliği Başkanı Yücel Alpay Demir, "Ey dünya, koskoca açık hava hapishanesine döndürülen Gazze halkı bugün tarihte benzeri görülmemiş tecrit ve abluka ile yok edilmeye çalışılıyor. Siyonist katiller bir taraftan şehri havadan bombalarken, bir taraftan da 2 milyonu aşkın nüfusu gıdadan, sudan, tıbbi destek ve yakıt ihtiyacından mahrum bırakıyor. Gönderilen insani yardımları engelliyor. Hastaneleri, ambülansları bombalıyor, masum sivilleri öldürüyor. Bu eşi ve benzeri görülmemiş bir soykırımdır. Tüm dünyanın gözü önünde, tüm insanlığa meydan okurcasına yapılan bir soykırımdır" dedi.
Yürüyüş Yolu'nda başlayan yürüyüş, Anıtpark'ta son buldu.
İHA