Bu yıl “Dirençli Şehirler ve Şehrin Dönüşümü” konusunun ele alındığı oturumlarda farklı konulara çözüm önerileri arandı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tarıma ve çiftçiye yönelik desteğinin gündeme geldiği oturumda, Prof. Dr. Uğur Ömürgönülşen “Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ata tohumlarını araştırmış. Unutulmaya yüz tutmuş birçok tohum tekrar gündeme getirilmiş ve tarıma kazandırılmış” dedi.
İLK OTURUM TARIM VE GIDA
Bu kapsamda Süleyman Paşa Salonu’nda gerçekleştirilen ilk oturuma Prof. Dr. Sedat Murat başkanlık etti. Oturumda, Tarım ve Gıda Politikalarının “Şehir Yaşamına ve Tedarik Ağlarına Etkisi” tartışıldı. Prof. Dr. Uğur Ömürgönülşen, “Türkiye’de Büyükşehir Belediyelerinin Yerelde Kalkınmaya Yönelik Tarımsal Faaliyetlerdeki Rolü; Öğr. Üyesi Dr. Fatih Turan Yaman ise “Dirençli Şehir ve Gıda Güvenliği Kapsamında Tarım Kent Uygulaması” konusunu ele aldı.
“SU VE ENERJİ ÜLKEMİZİN EN ÖNEMLİ 2 KONUSU”
Oturum Başkanı Prof. Dr. Sedat Murat; “Türkiye’de özel ilgi gösterilmesi gereken bir alan tarım politikalarıdır. Özellikle yerel yönetimlerin bu konuda çok etkili ve yönlendirici, ulusal ve uluslararası projeler üretmesi gerekiyor. Ülkemiz için gelecekte konuşulacak iki önemli konu su ve enerji. Bugün gelinen noktada sıkıntılar yaşamamıza rağmen su hoyrat bir şekilde kullanılıyor. Tarım arazilerine gereken önem gösterilmiyor” ifadesini kullandı.
“KOCAELİ ATA TOHUMUNU GÜN YÜZÜNE ÇIKARIYOR”
Prof. Dr. Uğur Ömürgönülşen oturumda, 2012 tarihli ve 6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte Büyükşehir Belediyelerinin rol ve faaliyetlerinde önemli değişiklikler meydana geldiğini aktardı. “Bunlardan biri de Büyükşehirlere tarım ve hayvancılıkla alakalı birtakım görevler verilmesi oldu” diyen Prof. Dr. Ömürgönülşen, “2014 Yılından itibaren yerel yönetimler tarıma ciddi yönelimler gösterdi. Ev sahibi olduğumuz Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Büyükşehir Belediyeleri arasında öne çıkıyor. Çiftçilere yem bitkisi, tohum desteği, tıbbi ve aromatik bitki ile hayvancılığa yönelik desteklemelerde bulunmuş. Ama daha önemli bir konu var. Ata tohumu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ata tohumlarını araştırmış. Unutulmaya yüz tutmuş birçok tohum tekrar gündeme getirilmiş ve tarıma kazandırılmış” ifadesini kullandı.
“HAFIZAMIZDA TOPRAK VAR”
Söz konusu oturumda, İstanbul Rumeli Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Fatih Turan Yaman ve Esin Yalçıntaş’ın hazırladığı Dirençli Şehir Ve Gıda Güvenliği Kapsamında Tarım Kent Uygulaması: İstanbul, Silivri Örneğini ele aldı. Öğr. Üyesi Dr. Fatih Turan Yaman; “Biz ülke olarak sanayileşmeyi beceremedik. Göç ve sanayileşme nedeniyle insanın tarım ile olan ilişkisi kesildi. Ama insanımızın tarım ve toprakla olan ilişkisi batılı ülkeler kadar fazla değil. Bizim halen hafızamızda toprak var. Bu hafızayı kullanabiliriz” açıklamasında bulundu. Öğretim görevlisi Esin Yalçıntaş ise Tarım Kent Uygulaması İstanbul, Silivri Örneğini gösterdi.
“KENT POLİTİKALARINDA DİRENÇLİLİK ELE ALINIYOR”
Öte yandan Süleyman Paşa Salonu’nda gerçekleştirilen ikinci oturumda “Kentsel Bağışıklık ve Sürdürülebilirlik” başlığı altındaki konular ele alındı. Prof. Dr. Adem Esen’in başkanlığında yapılan oturumun ilk başlığı “Dirençli Kentler İçin Kentsel Bağışıklık” oldu. Dr. Özkan Yalçın; kentsel dirençlilik kavramının; kentleşme, kalkınma, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik gibi önemli küresel sorunlara yanıt olarak küresel politikaları uygulamak için kullanılan yaygın bir kavram olduğunu söyledi. Türkiye’de dirençlilik kavramının afet ile anıldığına dikkat çeken Dr. Özkan Yalçın, “Son zamanlarda ise bu kavram Covid-19 pandemisi nedeniyle özdeşleştiriliyor. Bu kapsamda bazı belediyelerin Kent politikaları ve uygulamalarında kent dirençliliğini göz önünde bulundurularak eylem planları hazırlanıyor” dedi.
“KENT YÖNETİMİNDE STK’LAR ÖN PLANA ÇIKACAK”
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nden Doç. Dr. Seda Bostancı ise “Kentler Direnç Kazanmak İçin Sürdürülebilir mi Akıllı mı Olmalı? konusunu işledi. Bostancı; sunumunda, dirençlilik konusunda afetler ve krizlerin öne çıktığını kaydetti. Doç. Dr. Bostancı, “Günümüzde pandemi, çevre sorunları, küresel iklim değişikliği, doğal afetlerde yaşanan artış ve gelir adaletsizliğinden kaynaklanan toplumsal olaylar, kentlerin geleceği için endişeye neden olmaktadır. Bu koşullar yerel yöneticilerin daha fazla paydaş ile ortak karar almasını gerektiren bir ortam oluşturuyor. 2030 sürdürülebilir kalkınma hedefleri STK’ların kent yönetimde olmasını öngörülüyor” ifadesini kullandı.
OTURUMUN DİĞER KONULARI
Atatürk Üniversitesi’nden Arş. Gör. Şüheda Altunok, Sakin Kent Hareketinin Nüfus Kriteri Bağlamında Seferihisar Ve Halfeti’nin Değerlendirilmesi konu başlığı altında araştırmasından örnekler verdi. Ankara Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Görevlisi Moynul Ahsan ise Suya Duyarlı Ankara Şehri: Mevcut Uygulamalar, Zorluklar Ve Fırsatlar konusunu işledi.