Haksızlığa ve zulme karşı direnmenin binlerce yolu ve yöntemi var.
Ama yinede en etkili yöntemlerin başında kitaplar gelir.
Kitaplarla verilen hiç bir mücadele sekteye uğramamıştır.
Kitaplar psikolojik rahatsızlıklarında en etkili ilacıdır.
Bilinçsiz öfkeleri rafine ettikleri gibi kini düşmanlığı ve gerginlikleri de azaltır.
Tarih boyunca diktatörlerin, kralların, sömürücülerin korkulu rüyası olmuş yüreklerine birer paslı çivi gibi çakılmıştır.
Tarih boyunca hiç bir diktatörlük kitapların karşısında duramamış, çözülmüş ve yıkıntıya uğramıştır.
Kitapları yazan güzel insanlarla, kitaplara karşı çıkan kişiliksiz insanlık düşmanı olanların arasında büyük bir savaş devam etmiştir.
Ama her seferinde de kitapları yazan insanlar kazanmışlardır bu savaşı.
Çünkü yazarlar bilimin, sanatın, insanlığın yolunu insanlara açmışlardır.
İnsanlığın yaşadığı iyi kötü herşeyi yazıya geçirmişlerdir.
İnsanlığın asıl öğreticileri yazarlardır.
Tolstoy, Nikolay Vasilyeviç Gogol, Dovstoyevski, Puşkin’i okuyanların çoğu devrimci sosyolog, filozof olmuşlardır.
Bu konuda Türkiye’de yazılmış en önemli romanlardan biri Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar isimli romanıdır.
Oğuz Atay 60’lı yılların tüm gelenek ve görenekleriyle çatışmış bütün büyük yazarlar gibi Atay’ın önemi öldükten sonra anlaşıldı.
Kitapların saymakla bitmez faydaları var.
İnsanın ağrısına, sızısına melhem olurlar.
Sıkıntısını, stresini azaltırlar.
Toltoy’un Çar’ın karşısında Rusya’da Çarlardan daha güçlü olmasını, kiliseye karşı çıkmasını, mensubu olduğu zenginler sınıfını yerden yere vurmasının gücünü yazdığı ve okuduğu kitaplardan alıyordu.
Bir defa bir fotoğraf atölyesinde Çar ile karşılaşır.
Çar çıkarken Tolstoy atölyeye giriyormuş göz göze gelmişler çok korkmuş kenara çekilmiş Tolstoy nezaketle “korkmayın ekselans hazretleri” diyerek onu rahatlatmış.
1917 Rus Devrimi’nin alt yapısını oluşturan devrime heyecan ve ruh veren toltoy, Dovstoyevski, Maksim Gorki ve Nikolay Çernişevski gibi büyük yazarlardır.
Şuan büyük bir heyecanla okuduğum elimde dostoyevski’nin Suç ve Ceza isimli eseri var.
Dönemin yüz milyonluk Rusyasını yerleştirmiş içine.
Bu kitabı benim 7. kez okuyuşumdur.
Suç ve Ceza’dan sonra Balzac’ın Goriot Baba isimli eserini ondan sonrada Thomas Mann’ın zor saat isimi toplu öykülerini okuyacağım.
Muhteşem kitaplar bunlar.
Dovstoyevski, öğrenmek tehlikelidir.
Gerçekten böyle, Sokrat Baldıran zehrini içmeden önce bir türkünün melodisini öğrenir.
Celladına dönerek “yeni birşey daha öğrendim”der.
Geçenlerde bir dostum neden siyasetle ilgili yazmadığımı sordu, neden yazmadığımı ona açıkladım;
Siyasetçileri sevmiyorum.
Bence bu halkı mahveden politikacılardır.
Ben de toplum gibi yoruldum.
Felsefeyle, psikolojiyle ilgilenmek insanı çok daha sağlıklı hale getiriyor.
Yazmak günah çıkartmak gibi birşey.
Yazarlar genellikle içlerini döker okurlara.
Yazarların bu iç dökmelerine okur onların dertlerine sıkıntılarına ortak olurlar.
Bir hanım yazar “eski kocadan intikam almanın en güzel yolu onun kitabını yazmaktır” demiş.