Thales’e birisi sorar:
_ Sana göre dünyadaki biricik ve devamlı olan şey nedir?
_ ”Ümit” diye cevap verir düşünür. “Zira bizi en son bırakan budur.”
Peki, öyleyse en kolay olan nedir? Diye sorulunca;
_ ”Başkasına nasihat vermek diye karşılık verir…
Ne kadar doğru değil mi?
Herkesin hayatında olmak istediği bir yer hayal olarak var olmakta. Gerekse hayat şartları, gerekse toplum baskısı nedeniyle çoğu zaman hayallerinden vazgeçiyor ya da ümidini kaybediyor insan.
Nedense o el âlem kendimizden çok daha önemli bir yerde. Özellikle bizim millet, kendi hayatına bakmaksızın akıl vermeye bayılır. Baksanız hayatın gurusu olmuş, el âlem tayfası. “Ben çok etkilenmem bana ne milletten” diyen bile, kodlanmış kalıplar sayesinde kendini bilinçsiz olarak kısıtlar. Yani kısaca az ya da çok herkes payını alır bu topluluğun gazabından. Tabi bu bilmiş tayfa sen ne anlatırsan anlat hep nasihat vermeye hazırdır.
Bence söyle yapmalısın…
Ben olsam asla yapmam, gibi cümleler de çıkıverir ağızlarından.
En yakın arkadaşın bile seni tanıdığı halde kendine göre bir yorum yapar. Çünkü kötülük yoktur içinde yardım amaçlıdır.
Nasihat vermek genlerimizde var.
Oysaki derdini anlatan kişi çoğu zaman anlaşılmak ister yardım istemez. Ama illa kendi fikrini empoze etmeye odaklanmış olan el âlem tayfası hele birde naif olup dinlersen, dünya yaşamını çözmüş edası ile bilmiş kesilir, birden anlamazsınız. Haddini bile aşar…
Anlattığına pişman olma garantisi vardır çoğu zaman. En iyisi dersin kendi içimde yaşayayım sevincimi de, hüznümü de. Çünkü ne tam anlamıyla neler yaşadığını bilir, ne de birikimlerini, hayat ve insan deneyimlerinden bi haber, senin hayata bakışını, dini görüşünü dahi bilmeden “bence “deyiverir…
Nedir bu hayata müdahale hevesi hiç anlamam…
Eminim birçoğunuz ebeveynlerinizden falancanın oğlu/kızı için birçok şey duymuşuzdur. Bu tayfanın gazabına uğrayan insanlar ve onlardan nasihat dinleyen gençler.
Ahh ahh, bu kuşaktan kuşağa geçen bir davranış biçimi oluyor maalesef. Normalleşiyor yani…
Bu durum, yakın dönmede, sosyal platformlarda insanların kendi hayat tecrübelerini, hayal kırıklıklarını, kızgınlıklarını paylaşıp nasihat etme mecrasına döndü. Birçok kişiye ulaştığını düşünürsek insanlar üzerindeki etkisi muazzam. Takdiri size bırakıyorum…
Gelelim ümitle beklenilen hayallere…
Hayalleri olmayan insanın ruhu ölü demektir. Hayatla bir bağlantıdır, hayallerin gerçekleşme ümidi ile beklemek o doğru zamanı…
Tabi her zaman kabul görmez, hayallerinize inanmaz kimse. Sizi söylemleri ile etkilemeye çalışan çok insan olabilir. Kendinizi bu dünyanın dışında gibi yalnız hissetmenize neden olabilirler. Ama şunu bilmelisiniz ki, siz kendinize inanıyorsanız ve iç sesiniz size doğru yoldasın diyorsa kimseyi dinlemeyin. Kendi hislerinize güvenin ve el âlem tayfasına kulak asmayın. En yakınlarınız bile olsa….
SEVGİ İLE KALIN