Kent ve kentli temelinde partilerde grup kararları - 1

Aktan Uslu

Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisleri’nin son zamanlardaki sıkı ve basın anlamında Gebze Bölgesi’ndeki tek takipçisi olarak ocak ayı olağan toplantısının yarın gerçekleşecek ikinci bileşimini takip edip edemeyeceğim henüz muallak.

Halbuki o toplantıların Gebze Basını tarafından takip edilmesi şöyle bir önem de taşıyor..

Tamam. İnternet gazeteciliği ile birlikte artık il merkezli basın da değil Gebze değil ülke, dünyaya açılmış durumda.

İzmit merkezli birkaç haber sitesi diyalog telefonla veya sosyal medya ile sınırlı kalsa dahi bölgemizden üstelik özel haber dahi çıkartabilecek yetiye de sahipler.

Ancak şöyle bir gerçek var..

Artık site yayını marifetiyle Gebze’ye de girmiş olsalar dahi bir istisna hariç, kadro anlamında yer almadıklarından ötürü bölgemize dair bir gündem maddesi geldiğinde önem derecesini, ne anlam içerdiğini çok kavrayamıyorlar.  

Öte yandan muhalefet sıralarında sadece CHP yok. İYİ Parti ve Saadet ile birlikte Cumhur İttifakı bileşeni olsa dahi muhalif konumdaki MHP de mecliste temsil ediliyor. Mecliste en çok önerge, soru, itiraz doğal olarak ana muhalefetteki CHP’den geliyor ama İYİ Parti ve Saadet’in eli de armut toplamıyor ki..

CHP önergelerine ve tepkisine gösterilen ilgi ve dikkat, İYİ Parti ve Saadet önergelerinde gözlemlediğim kadarıyla pek yok. Halbuki son mecliste İYİ Parti’nin hayvanseverlerin taleplerini, Saadet’in Büyükşehir tarafından Milli Eğitim’e tahsis edilen laptop dağıtımlarında adaletsizlik olduğuna dair konuları Meclis’e taşıması il geneli konulardı. Tüm meclis toplantısını tek haber başlığı altında tüketen bazı haber sitelerinin ara başlıklarında bile göremedim. Hepsini taramadığım için, “Hiçbirinde yoktu” gibi bir iddiam yoktur.

CHP Grubu tarafından verilen önergelerden biri olan tüm çocuk parklarına güvenlik kamerası talebi de il geneli konuydu. Haberleştirdim.

Eskaza şahsım adına.. Körfez’deki Rota Limanı mevzuu ile İzmit’teki Tuana Evleri konusuna da ben kulak misafiri olmanın ötesinde oralı olmadım.  Bu tutumumun iki ana gerekçesinden biri sürekliliği olan konular olması ve o sürekliliği, takibi sağlayamayacağımdandır. Asli çalışma saham olan dört ilçeli bölgemizdeki konulara, sorunlara, vakalara yetişemez haldeyken bir de diğer ilçelerde olan bitenlere, haberleştirme amaçlı değinmek sağlıklı olmaz.

Bu arada kayıtsız da değilim. Yani bence de Rota Limanı kamulaşmalı ve artık daha fazla genişlememeli. Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt de her AKP’li belediye başkanı gibi meselenin merkezine yine rantı koyarak bir yaklaşım sergiledi.

Bir sürü ülkenin liman gelirinden falan bahsetti ama bir iki toplantı önce de Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir üstelik Dilovalı aleni boğulurken, üstelik kirliliği başta Karamürsel ve Körfez’e bağlı Hereke’yi de etkisi altına almışken, çevre ve insan sorunlarını bir kenara itip sanayinin ölümcül “nimetleri”ni sıralamaya başlamıştı.

Ülke kalkınmasıymış, iyi de nasıl kalkınma!

İnsanların hastalanıp öldükten sonra, özünde insan olmaktan sonra, içinde insan olmadıktan sonra ülke ne?

Ve Rota mevzuunda şahsım adına önemli bir detayı daha yakaladım.

Rota Limanı’nın genişlemesine karşı çıkan CHP ve İYİ Parti’ye KBB Başkanı Tahir Büyükakın hak verirken Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt diretiyor.

Konu meclis gündemine geldiğinde tarafların birbirine atfettiği siyasi yaklaşım ve atar giderleri bir kenara koyacak olursanız mevzuya Büyükakın’ın yaklaşımı çevre ve doğa, Söğüt’ün yaklaşımı rant merkezli.

Bir süre önce ÇED toplantısı da gerçekleşen, limanın genişlemesine yönelik mevzuda şayet yanılmıyorsam ilçe belediyesi veya her iki belediyenin sadece görüş belirtme hakkı var.

Ama ola ki KBB Meclisi’nin karar anlamında tasarrufu olsaydı ne olacaktı?

KBB Meclisi’nde 58 kişilik AKP Grubu’na Büyükakın ve Söğüt de dâhil olduğuna göre Rota Limanı mevzusunda 58 AKP’linin de içine sinen bir kararın, o karar her ne olursa olsun, alınması mümkün mü?

İşte İzmit Belediye Meclisi’nde de Mustafa Soydabaş başta olmak üzere birçok AKP'li meclis üyesinin "başını yakan"..

Grup kararına "uyumsuzluk" mevzuunda da meseleyi sağlıklı kavramaya çalıştım. 

İl basınının da farklı başlıklarından sebep oluşan o bilgi kirliliğinde benim algıladığım kadarıyla..

Yeni bir alkollü içki bölgesi belirlenip yeni bir işletmeye sıfırdan ruhsat verilmemiş..

Mevcut bir işletmenin ruhsatı yenilenmiş veya süresi uzatılmıştır.

Muhafazakâr siyaset anlayışına göre alkol sadece sağlık açısından değil dini değerler açısında da karşı duruş gerektirebilir ama lütfen, geçiniz lütfen.

Alkol dinen sakıncalı da, kumar çok mu mubah.

Devlet güdümündeki sözüm ona "talih oyunları" tamam 2002 öncesi de vardı da 2002 sonrası da malum, misli misli var.

Darıca örneğinde yaşandığı gibi, spor tesisini Spor Toto’ya yaptırdığına sevinen belediye başkanları var: Yahu, birbirini hiç tanımayan ama bir nevi kumar masasında birbirini yolan yurdum insanından edinilen gelirle yapılacak orası.

Ve genel bir kumar gerçeğidir kumarda, masa her zaman kazanır. Burada “masa” konumundaki “Spor Toto” yapacaktır salonu.

700 bandı civarında geziniyorum.

Detaylı şekilde ele alınması gereken bir konu olduğu kanaatindeyim. Öyle de yapıyorum.

Ama bugünlük bu kadar..

Arkası yarın’a bağlıyorum..

Arkası yarın.