Kocaeli Şehir Hastanesinde görev yapan Dil ve Konuşma Terapisti Ebru Karataş, 22 Ekim Dünya Kekemelik günü nedeniyle, bu konu ile ilgili merak edilen pek çok soruya cevap verdi Karataş Kekemeliğin te-te-tekrarlar, uuuuuzatma, b----loklarla karakterize bir konuşma bozukluğu olduğunu ifade ederek, bu rahatsızlığın Dünyanın yüzde 1'inde görüldüğünü belirtti.
KEKEMELİĞİN NEDENLERİ NELERDİR?
Dkt. Karataş konuya ilişkin yaptığı bilgilendirmede kekemeliğin sebeplerine ile ilgili olarak “Kekemeliğin asıl sebebi hala bilinmemektedir. Kekemeliğin genetik, nörolojik ve çevresel faktörlerin birine veya hepsine bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir.” ifadelerini kullandı.
KEKEMELİK NE ZAMAN ORTAYA ÇIKAR?
Kekemelik rahatsızlığının çocuklarda en sık 2 - 6 yaş arasında dil gelişim sürecinde ortaya çıktığının altını çizen Dkt. Karakaş, “Genel olarak çocukların % 5-10’unda hayatlarının bir döneminde kısa ya da uzun süreli kekemelik görülebilmektedir.” dedi. Erkek çocuklarının kekemelik olasılığının kızlara göre 2 ila 3 kat daha fazla olduğuna da dikkat çekti.
Dkt. Karakaş, “Kekemelik davranışlarının ortaya çıkışından itibaren 12-24 ay içerisinde kendiliğinden düzelebileceğine ilişkin bulgular olmakla birlikte, ilk altı aydan sonra devam etmesi halinde desteksiz iyileşme olasılığının daha düşük olduğunun bilinmesi gerektiğini” vurguladı.
KEKEMELİK GEÇER Mİ?
Kekemeliğin geçici bir problem olup olmadığı konusunda net bir cevap verilemeyeceğini dile getiren Dkt. Karakaş, “Kişinin kendi isteği, çabası ve bir dil ve konuşma terapistinin yardımı ile kekemelik kontrol altına alınabilir. Erken dönem kekemeliğin kendiliğinden geçme olasılığı bulunmakla birlikte, söz konusu durumun kronik (inatçı) kekemelik haline dönüşme riskinin de oldukça yüksek olduğu gerçeği unutulmamalıdır.’’ dedi.
Karataş, sözlerinin devamında, “Kekemelik olgularının yönetiminde bireye yol gösteren dil ve konuşma terapistinin yanında, bireyin aile, okul ve sosyal çevresinin de desteğinin gerekli ve önemli olduğunun bilincinde olunması yararlı olacaktır.” dedi.
DKT. KARATAŞ “KEKEMELİKTEKİ İKİNCİL DAVRANIŞLAR ÖNEMSENMELİDİR’’
Kekemelikteki ikincil davranışlar konusunda da bilgiler veren Dkt. Karataş, “Kekemelikte ikincil davranışlar öğrenilmiş, yani kişinin kekemelik durumunu savuşturmak için sonradan geliştirdiği davranışlardır. Bu davranışlardan bazıları çocuklarda kekemelik vakalarında görülürken, bazıları daha ileri yaşlarda ortaya çıkabilir. Kekemelik tedavisi kapsamında, kişilerin geliştirdikleri bu savunma mekanizmaları belirlenip, uygun tedavi yöntemi ile çalışılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Tedavi dönemi sürecinde kişilerin sergiledikleri savunma metotları konusunda bilgi sahibi olunmasının önemini vurgulayan Dkt. Karataş, “Sergilenen savunma metotlarını bakışları kaçırmak, gözleri kısmak / yummak / kırpıştırmak, çenenin itilmesi / atması / silkinmesi, endişeli, korkulu bakışlar ve kas gerilimi gibi davranışlar olarak sıralayabiliriz’’ şeklinde konuştu.
KEKEMELİK TERAPİSİ NEDİR?
Dkt. Karataş açıklamalarının son bölümünde tedavi noktasında uygulanan terapi konusunda da önemli bilgiler verdi. Sürecin oldukça karmaşık olduğunu ve bundan dolayı terapi gruplarının yaşlar ile doğru orantılı olarak belirlenmiş olmasının önem arz ettiğini sözlerine ekledi.
Dkt. Karataş, “Okul öncesi dönem çocuklarda izlenen yol ve kullanılan yöntemler ile sonraki yaşlarda izlenecek yol ve yöntemler arasında büyük farklılıklar vardır. O nedenle her yaş grubu kendi özelliklerine uygun olarak değerlendirilmeli ve sorun buna göre konuşma terapisti ile yönetilmelidir.” diyerek sözlerini noktaladı.