Kaç kez yandı bu can ?
Kısa süre içinde kaçıncı katliam ?
Kaç yiğidimizi yitirdik ?
Kaç ocak söndü ?
Kimin umurunda ?
Ama, her bombalı saldırı ve sonrasında yaşanan katliam, tarihe düşülen bir not oldu.
3 ayda, 1’i Suruç, 3’ü Ankara ve 1’i de İstanbul’da olmak üzere 5 bombalı saldırıda yüzlerce yurttaşımızı yitirdik. Yüzlercesi de yaralandı ya da güç atlatılan bir travmanın esiri haline geldi.
Evet,
#SurucuUnutmadık
Takvimler geçen yılın 20 Temmuz’u, saatler ise 12.00’yi gösterirken Şanlıurfa ilinin Suruç ilçesinde IŞİD ile ilişkisi olan Şeyh Abdurrahman Alagöz tarafından 300 kişinin bulunduğu Amara Kültür Merkezi bahçesine bombalı intihar saldırısı düzenlenmiş ve saldırıda 34 kişi ölürken 100'den fazla kişi de yaralanmıştı. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri, IŞİD’in kuşatması sonrası Kobani'nin yeniden inşa çalışmaları konusunda basın açıklaması yaptığı sırada meydana gelen patlamaya hedef olmuştu.
#10EkimiUnutmadık
DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB, HDP ve pek çok sivil toplum örgütünün katılımıyla Barış Mitingi düzenlendi. Fakat yürüyüş başlamadan yürüyüş alanına kortej hâlinde ilerleyen grupların bulunduğu Tren Garı kavşağında, 3 saniye arayla 2 patlama gerçekleşti.
103 kişinin öldüğü ve 238 kişinin de yaralandığı patlamaların ardından ambulanslardan önce polis meydana ulaştı. Meydandaki herkesi alandan çıkartmaya başlayınca yaralılara yardım etmek isteyen göstericiler, engellendikleri için polisi protesto etti. Bunun üzerine polis gruba tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti.
Saldırı sonrası RTÜK tarafından yayın kuruluşlarına geçici yayın yasağı getirilmiştir ve internet servis sağlayıcıları tarafından bazı sosyal medya sitelerine erişim engeli uygulanmıştır.
Ankara Garı Katliamı’nın sorumluları konusunda yanılmadığımızı zaman bütün çıplaklığıyla gösterdi.
Türk Tabipler Birliği, hazırladığı bilimsel raporunda, ‘’10 Ekim’de gerçekleştirilen katliam sonrası yaralıların bulunduğu ortama gaz atılması, kan kaybından dolayı şoka eğilimli veya şoktaki yaralılarda solunum sıkıntısı yaratarak kalp durması tablosunun gelişmesini kolaylaştırır’’ görüşüne yer verdi.
Patlamanın hemen ardından Ankara Numune Hastanesi’ne taşınan yaralılar için ‘kan anonsu’ yapan KESK’e bağlı Haber-Sen’in MYK üyesi hakkında ise olayın siyasi sorumluları için gereğini yapmak adına yetersiz kalan savcılık soruşturma açıyor…
Katliam emrini verenler, katliamı gerçekleştirenler ve siyasi rant sağlayanlar ellerini kollarını sallayarak gezip hukuka kafa tutarken, Ayvalık’ta katliamı protesto edenler ‘’Cumhurbaşkanı’na hakaret’’ten yargılanıyor.
#KavşaktanKimGecerBilinmez
Derken, Genelkurmay Başkanlığın, asker lojmanları ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı arasındaki bölgede, bomba yüklü araç 5 askeri servis aracının geçişi sırasında patlatılıyor, aralarında sivillerinde bulunduğu 29 kişi ölüyor, 61 kişi de yaralanıyordu.
O kavşakta bombanın kime denk geleceğini kim bilebilir ki?
#HalkaSaldırılarAffedilemez
Bu kez yine Ankara. Kızılay’ın göbeği Güvenpark’ın yanı ve dersanelerin dağılması ile işten çıkış saati. Otobüs duraklarına yakın bir mesafede gerçekleşen bombalı araba saldırısında, 2’si saldırgan 37 kişinin hayatını kaybediyor, 19'u ağır 125 kişi de yaralanıyor.
Saldırıların tümüne bakıldığında söylenecek tek söz: ‘’Halk düşmanlığıyla bir yere varılmaz’’ olacaktır.
#KatliamlarınHesabıSorulacak
Suruç’ta, Ankara’da ve İstanbul’da yaşatılan 5 bombalı saldırının failleri aslında bellidir.
Unutulmamalıdır ki;
#KatillerHalkaHesapVerecek
Bu arada, Nevruz kutlamaları bir çok ilde olduğu gibi Kocaeli’de de yasaklandı. Bu kutlamalar üzerinden yeni bir gerginlik yaşanmasının sorumlusu yerel yöneticiler olacaktır. Tabi ki, olası bir gerginlikte provokatif yaklaşım sergilemeleri halinde Kürt hareketi, onları siyasal temsilcileri ve oy veren bireyler de bu sorumluluktan payını alacaktır.
Yeni katliamlar yaşanmaması için birbirimizi anlamaktan başka yol yoktur.
#YaşasınHalklarınKardeşliği