Ortalık toz duman.Kimin kime ne dediği belli değil...''Ağzı olan konuşuyor.'' Kırılırmış, darılırmış, ayıp olur, alem ne der kimsenin aklını önüne koyup da düşündüğü yok...Söyle babam gitsin...Benim eşeğim daha erkek örneği yaşam ilkelerimiz arasında yerini almış...Herkesin ağzı lastiği kopmuş don gibi sallanıp duruyor... Siyasetçisi, bürokratı, yazarı ,çizeri,okumuşu, okumamışı, dinlisi , dinsizi, çoluğu çocuğu normal koşullarda söylemekten utanacağımız sözleri bir erdemmiş gibi söyleyip duruyorlar... Hırsız,yalancı, şerefsiz, dalaksız,terörist, hain...Yazmaktan utandım. Şimdi çığ düşer en güzel umutlarıma... Bazen bekareti bozulmamış sözler benim de dilime gelir oturur ya...Hadi adamlığın bozulmasın der geçerim... Benim ülkemde insan olmak, hele insan kalmak oldukça zordur.Bir de öğretmensen işin daha zor... Dayanışma, hoşgörü.Bunlara sahip olmak için insanın kocaman yüreği olmalı...Galiba bizim yüreklerimiz biraz küçüldü...Hatta yüreklerimiz sağırlaştı... Gençler...Ah kirletmeye devam ettiğimiz gençler.Tutukladığımız, haklarında idam fermanları yazdığımız, boyunlarını kopardığımız gençler...Bir de siz olmasanız yaşamanın onurunu bile anlayamayacağız... Bugün yaşadığım kentin caddelerinde yürürken üç öğrencimle karşılaştım...Ayaküstü konuştuk.Ayrılırken ''öğretmenim bir emrin var mı?'' diyerek benim duygu dolu anlar yaşamama neden oldu... 40 yıl ıspanak yetiştirmedim ben. İnsan yetiştirdim. Alkışlar bana gelsin... Yazı; anlayış ,höşgörü,bağışlayıcı olmak derken nerelere geldi...Yazının geldiği noktada başlıyor kardeş olmak. Kardeş olalım...Aynı toprağın çocuklarıyız...Aynı vatanın çocuklarıyız neyi paylaşamıyoruz? ben sevdayım kardeşim sağ elin sol elime değsin sol elin sağ elime değsin... hep birlikte oynayalım yaşam oyununu. kocaman bir yürek bu ülke sana da yeter... kocaman bir yürek bu ülke bana da yeter... Hadi kardeş olalım...