Kapitalizmin Covid sınavı: Çaymatikten bulaşmaz!

Aktan Uslu

Kocaeli’nin Gebze (Çayırova) İlçesi’nde bulunan Namet Et Fabrikası’nda işten atılan işçiler, fabrika önünde eylem yaptı… Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-lş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan 20 işçinin de katıldığı eylemde sık sık, "Namet işçisi yalnız değildir", "Sendika haktır, işten atmak suçtur", "Birleşe birleşe kazanacağız", "Namet işçisi köle değildir" sloganları atıldı.

15 Ocak 2015

https://www.tekgida.org.tr/namet-onunde-eylem-25372/

**

Özetle;

2016 yılı yaz aylarında

İbrahim Karaosmanoğlu dönemi Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisi,

Şevki Demirci dönemi Çayırova Belediye Meclisi kararlarıyla…

2015’te sendikal örgütlülükten dolayı Anayasa ve yasa adına ne var ne yoksa çiğnerken seyirci kalınıp göz yumulan Namet’in Çayırova Akse Mahallesi’ndeki yerine yönelik bir imar uygulaması..

Pozitif ayrımcılık ve imar adaletsizliği, eşitsizliği uygulanarak kabul edildi.

Karaosmanoğlu o mecliste yaptığı konuşmada sendikalı diye işçi kovup emekçiyi açlıkla biat etme çabasındaki firmanın istihdama katkıda bulanacağını iddia etti.

**

Çok yakın tarih. Dün sitemizdeydi, bugün gazetemizde.

Namet’te lojistik bölümü çalışanlarına yönelik çay servisi kaldırılıp yerine ücretli çaymatik/kahvematik cihazı konuldu. Firmanın bir yetkilisi tarafından yapılan açıklamaya göre Covid 19 tedbirleri kapsamında geçici süreyle alınan bir önlemdi..

“İyi de çaymatik niye kondu?”

Paralı olursa içmezler! Maksat yakın temas olmasın…

https://www.gebzehaber.net/namette-covid-tedbiri-cay-kalkti-caymatik-geldi-69893h.htm

 

**

İş Sağlığı ve Güvenliği MeclisiİSİG verilerine göre..

Sadece Kocaeli’yi baz aldığımızda..

Covid-19’un özellikle ilk süreçlerinde ‘ekonomik kalkınma’ gerekçesiyle üretimi insanın ve insan sağlığının önüne koyan Hükümet’in..

Geçtim bu süreçte eğitimi merkeze aldığımızda en az bir yılı zayi olan yeni nesli namı diğer Z kuşağını..

Koydum bir tarafa kahvecilik başta olmak üzere yok olmalarına göz yumulan geleneksel esnaf modellerini…

Hepsinin bir şekilde telafisinin olacağını var sayalım.

Önceki cumartesi sitemizde, pazartesi günü de manşetten olmak kaydıyla gazetemizde idi..

Mart ayından itibaren ülkemizi de etkisi altına alan Covid-19 sürecinde Hükümet’in üretimi sağlığa tercih etmesi içimizi acıttı. İş cinayetleri Türkiye’de yüzde 40, ilimizde bir puan üstü artış gösterdi. Her üç iş cinayetinden birinin sebebi, Covid oldu

https://www.gebzehaber.net/olumune-urettik-kocaelide-is-cinayetleri-tabela-yazdirdi-69838h.htm

**

Memleket..

Naçizane şahsım dahil yerellerde köşe yazarlığı yapan, yapmaya çalışan..

Kaldı ki mümkün olduğu kadar, kimi istisnalar hariç yerel içerikli yorum yazmaya çalışıyorum..

Türkiye ile kıyasladığımız zaman daracık ama nüfusyoğun bir coğrafyada dahi derya deniz konu var…

Memleket..

Her türde yazar içinde, konu anlamında derya deniz.

Mizah mı yazacaksın?

Git. Namet’teki Covid-19 “tedbirini” yaz.

Karamizah mı yazacaksın..

2015’te sendikaya üye olduğu için işçi kovan Namet’e, 2016’da istihdama katkı sağlayacağı gerekçesiyle pozitif ayrımcılık yapan siyasi erkanın meclis kararlarını yaz.

Dram mı yazacaksın..

Yine Hükümet’ten sebep..

Artan iş cinayetlerini ve her üçünden birinin nedenini..

Gerek Kocaeli gerekse ülke geneli gerçek veriler üzerinden yaz.

Tezatlık mı arıyorsun?

Covid-19 ile mücadele tedbirleri kapsamında..

Kocaeli’de de..

Toplu taşımacılıkta alınan kararı yaz.

Resmi plakalı, bir şekilde belediyenin direk kendi bünyesindeki toplu taşımacılıkta kullandığı otobüslerde ayakta yolcu sınırı yok.

Halk otobüslerinde, oturma kapasitesinin yüzde bilmem kaçı kadar.

Resmi plakalı otobüsler çoğu hatta saatte bir falan işliyor.

Aynı güzergâhtaki halk otobüsleri; yolcu yoğun saatlerde, ayakta kapasitesi dolduğu için duraklarda yolcuyu alamıyor.

Yaaavv, arkadaş.

Kentin atanmış, seçilmiş idarecileri:

Toplu taşımacılıkta bu önlemi aldınız da sokağın yasaklı olmadığı, üretimin hiç yasaklı olmadığı süreçlerin zaman dilimlerinde..

Üstelik okul trafiği dahi yokken..

Otobüsle işe gidip gelenlerin ulaşımını sağlamak için kamuda olsun, özelde olsun..

Yeterli sayıda otobüse sahip miyiz diye, sorguladınız mı?

Bu ‘yatacak yeri olmayan’ meret, Corona virüsü bulaşmak için araç mı seçiyor?

Resmi plakalı olanda bulaşmıyor da, halk otobüsünde mi bulaşıyor!

Evde kal” diyorsun da çalışanı muaf tutuyorsun.

Toplu taşımayla gidip geleni de ya yollarda helak ediyorsun ya da sabah işe, akşam eve geç eriştiği için işyerinde patrondan, evinde ‘İçişleri Bakanı’ndan fırçayı yediriyor belki de yevmiyesini kestiriyorsun.

Herhalde tüm bu gerçekleri herhangi bir diziye konu diye işleyecek olsalar

Zaman zaman gözüm takılır:

Yasak Elma diye bir dizi var.

Dakika başı entrika, kuyu kazmaca, film fırıldak..

Kimin iyi karakter kimin kötü karakter olduğunu bile algılamakta zorlanıyor yanılmıyorsam izleyicisi.

En çok o diziye yakışır kanaatindeyim.

 

**

Velhasıl kelam..

Ülkemizde de yerleşik

İslam soslu vahşi kapitalizm ve neo liberalizmin Covid-19 ile mücadele serüveni özetle, naçizane yorumumdaki gibidir.

“Ölen ölür kalan sağlar bizimdir” duruşu ve her işin, her konunun başına rantı, sermayeyi, sermaye çıkarını koyarsan olacağı budur.

Yine bu süreçte üstelik uyarılara, uyarıyı geçtim yaşananlara rağmen “Ücretsiz izin” adıyla sermayeye tanınan, sömürüde sınır tanımayan yerlisi yabancısıyla birçok sermayenin yine alabildiğine sömürdüğü son iltimas..

O paranın kaynağının da aslında işçinin fonu olduğu göz önüne tutulduğunda..

Vahşi kapitalizm ve neo liberalizmin insan ve ahlak adına ne var ne yoksa darmadağın eden yapısı gereği..

Mevcut Hükümet ve iktidarın seyirciliğinde..

Onat Alüminyum, Migros Depo ve Tayaş Gıda’da da…

Sendikal örgütlenmeler ve üyelikler sonrası insanların açlıkla terbiyesi edilmesi girişimine dönüşmüştür.

Bir süre aradan sonra bugün yine uğrayacağım Baldur Grevi’nde Anayasa ve yasa adına ne var ne yok çiğneyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Avrupalı dostları”ndan İspanyol işverene en ufak bir yaptırım uygulanmamıştır.

Vahşi kapitalizmin Covid-19 ile mücadelesi..

“İşimiz Allah’a kaldı” dedirtmenin dahi ötesindedir.

Allah insanlara akıl vermiştir.

İktidarda yerleşik vahşi kapitalizm, akıl sağlığını da kaybetmiştir, diyorum.

Şimdilik, başka da bi’şi demiyorum.