KANUN HÜKMÜNDE KARA HABERLER

Halil Yeni

Ne siyasi iktidarların ne de gerici tarikatların yardımlarıyla okudular. Ne onların dershanelerinde ne de okullarında eğitim gördüler. Yurtlarında kalmadı, olanak ve imkânlarından yararlanmadılar. Kendi akıl becerileriyle sınava girdiler, bilgi birikimleriyle kazandılar ve bu ülkenin en değerli akademisyenlerinden oldular.

‘’Ne sevmekten ne zulümden’’ korktular. Doğrudan yana, güzelden yana saf tuttular. Yıllarca FETÖ gibi gerici örgütlenme ve oluşumlara karşı mücadele verdiler.  Bilimi rehber, aydınlanmacılığı yol edindiler. Bunu yaptıkları için her dönem hedef oldular. Tehdit edildiler. Soruşturma geçirdiler. Haklarında davalar açıldı. Korku işlemedi onlara. Susmadılar. Bilgilerini ezenden değil halktan yana kullandılar. Öğrencilerine öğretim hayatı ve sonrasında öncü oldular, ışık oldular.

AKP'nin kanun hükmünde kararnamelerle FETÖ’cü olmayan ama yandaş da olmayan akademisyenlere yönelik tasfiye harekâtı tüm hızıyla devam ediyor. Sekiz şubat gecesi yayınlanan yeni bir KHK ile çeşitli üniversitelerden 330 akademisyen görevden uzaklaştırıldı. İhraç edilen akademisyenlerden 115'i ise barış akademisyenleriydi.

‘’FETÖ ile mücadele’’ adı altında yıllarını FETÖ’cülere karşı mücadele ile geçirmiş ilerici, demokrat ve barıştan yana olan akademisyenler yine ihraç edildi. Akademik hayatları FETÖ ve benzeri tarikatların üzerlerinde oluşturduğu baskılarla geçen bazı akademisyenlerde Olağan üstü hal kapsamında görevlerinden alındı.

Prof. Dr. Korkut Boratav, son KHK ihraçlarına ilişkin olarak, "1948’de babamı, 1980’de beni, bugün de asistanımı üniversiteden attılar. Her dönem biraz daha gaddarlaşıyorlar. Şu anda yapılan 12 Eylül’den de diğerlerinden de daha kötüdür" dedi. İhraç edilen akademisyenlerin arasında yer alan Erdoğan Boz "Zulmü yapanların bile yaşayamayacağı bir ülkeye doğru gidiyoruz" açıklamasında bulundu.

Yazar Emrah Serbes, ihraç edilen Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü'nde görevli Prof. Dr. Beliz Güçbilmez'e "Hocam herkes atıldı mı yani, bu kadar okudunuz tamam mı dediler, kapatıyoruz mu bölümü" diye sordu. Güçbilmez ise "Evet öyle görünüyor. Dükkanı kapattık. Patron çıldırdı" diye yanıtladı.

Sonra nemi oldu? Adnan Menderes Üniversitesinde Rektör Cavit Bircan'ın avukatlık yapan eşi Hatice Bircan'ın Aydın Meslek Yüksek Okulu'na “öğretim görevlisi” olarak atanmasının ardından bir skandal atama daha yaşandı. Sözcü'den Ali Ekber Ertürk'ün haberine göre, Genel Sekreter Mustafa Aslan'ın psikolog eşi de üniversiteye öğretim görevlisi olarak alındı. Erzurum’da “Başkanlık sistemi hakkında ne düşünüyorsun?” sorusuna sıcak bakmadığı yanıtını veren öğretmen adayı ise mülakatı geçemedi.

Savaşa ve darbelere karşı barışı ve demokrasiyi, sermayeye ve insan hayatının hiçe sayılmasına karşı emeği ve yaşamı, gericiliğe karşı aydınlanmacılığı savunan o akademisyenler hem üniversitelerin hem de bu ülkenin onurudur! Dilerim tez zamanda bu yanlıştan dönülür.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.