Türkiye Basketbol Ligi’nde final serisi tüm hızıyla ve yoğunluğuyla devam ediyor. An itibariyle Fenerbahçe seride 2-1’le önde olan taraf. Bugün sizler için 11 Haziran Cumartesi günü oynanan ve Efes’in galibiyetiyle sonuçlanan mücadeleyi yorumlayacağım. Hücum verimliliği bakımından normal sezonda oynanan NBA maçını aratmayan bir mücadele seyrettik. Tabii ki bu durumun en büyük sebebi yüksek yüzdeli üçlük isabetleriydi. Hem Anadolu Efes hem de Fenerbahçe dışarıdan %50’nin üzerinde isabetle oynadı ve bu modern basketbol açısından çok önemli bir veri. Keza her bir hücumda nefis bir kalite gördük. Anadolu Efes’te Larkin- Micic ikilisi “Dominasyon” adlı kitabın yazarlığını üstlendiler. Anadolu Efes’in attığı 103 sayının 66’sı bu ikiliden geldi. Kendileri adına yorgun oldukları ve psikolojik açıdan epey yıpranmış olan ikili elleri titremeden sorumluluğu aldılar. Bu oyuncuları top seviyede seyretmek, yorgun oldukları zaman bile enerjilerinin ne kadar üst seviyeye çıktığını görmek şüphesiz birçok basketbolseveri keyiflendiriyor ve altyapı seviyesindeki gençlere, çocuklara çok güzel bir örnek oluyor. Keza ikiliye, şutör ve ince bilekli pivot eklenince takım apayrı bir seviyeye çıkıyor. Pleiss’ın kritik anlardaki gerek pota altı süpürücülüğü gerekse dış şut isabetleri Efes’in uzun süreli geride kalmasını engelleyen etkenlerin başında geldi. Ergin Ataman’ın maç sonu açıklamaları yine kendine has ve iddialıydı. "Şampiyon olacağız. Şimdi onlar düşünsünler. Pazartesi de kazanıp Ülker Arena'ya o kupayı bir kez daha kazanmaya gideceğiz." sözleriyle seriyi daha da alevlendirdi ve iştah kabartıcı hale getirdi. Fenerbahçe tarafına gelecek olursak sarı lacivertliler nispeten rahat olan cepheydi. İlk iki maçta alınmış net galibiyetler ve De Colo’dan Şehmus Hazer’e kadar takımın üretken, sert oluşu ister istemez özgüven oluşturdu. Ki 3.maçta da asla geri adım atmayan, hücumda bir yere kadar cevap verebilen Fenerbahçe gözlemledik. Fenerbahçe adına en sevindirici istatistik ise süre almış 11 oyuncudan 10’nun sayı bulmasıydı. Pierria Henry’den çembere atak, Guduric’den perimetre şutu, De Colo’dan asist ve Devin Booker’dan orta mesafe şutu üzerinden verim alınması takımın hücum çeşitliliğini de arttırdı. Fakat savunmasıyla yaşayan ve onu hep ön planda tutan Fenerbahçe’nin müdafaa direncinin düşük olması maçın kaybedilmesine sebep oldu. Son olarak bu maç özelinde hücum silahları daha öldürücü olan taraf maçı kazandı diyebilirim. Tahminim final serisinin son maça yani 5.maça taşınacağı yönünde. Seri 5.maça taşınırsa Ülker Arena’da olma şansım olduğu için açıkçası gönlüm de bunu istiyor. 4.maç 13 Haziran Pazartesi günü oynanacak. Yine kıran kırana bir maç izleyeceğimiz kesin. Şimdiden keyifli seyirler dilerim.