Maltepe Belediyesi tarafından ‘OHAL Değil Demokratik Yönetim’ konulu panel düzenlendi.
Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’ndeki panelde Eski Başbakan Yardımcılarından Abdüllatif Şener, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu konuşmacı olarak yer alırken, panelin moderatörlük görevini ise CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu üstlendi.
Panelde demokrasinin anlamına değinen Abdüllatif Şener, şunları söyledi: “OHAL’in ne olduğunu anlamaya çalışacağız. Ama demokrasi dediğinizde de, OHAL dediğinizde de, devletin ne olduğunu bilmemiz gerekiyor. Devletimiz için her zaman yeri gelir malımızı veririz, yeri gelir canımızı veririz. Ama devlet dediğimiz olguyu sadece soyut bir kavram olarak değerlendirmememiz lazım. İnsanlık tarihinin son yüzde 1’lik döneminde devlet vardır. İnsanlık tarihinin yüzde 99’unda hiç devlet olmamıştır. İnsanlar devletsiz yaşamışlardır, topluluklar halinde ve gruplar halinde ve de köyler-kasabalar halinde. Devleti inşa etmeden önce, insanlık tarihinin yüzde 99’u gelip geçmiştir.”
Şener, insanların bir arada yaşamanın vermiş olduğu zorluklar ve kollektif sıkıntılardan kurtulmak sebebiyle devlet denilen organizasyonu ortaya çıkardıklarını söyledi. Ancak devlet ortaya çıktıktan sonra birçok topluluğunun da ‘keşke devletimiz olmasaydı’ dediğini vurgulayan Şener, “Tarihte de bunun binlerce örneği vardır. İnsanlar tarihte zaman zaman kendi devletlerinden gördüğü zulmü ve baskıyı kimseden görmemiştir” değerlendirmesinde bulundu.
BÜTÇESİ 11 BAKANLIKTAN BÜYÜK
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise OHAL’in topluma olan etkilerini kadına yönelik şiddet olaylarında yaşanan artış üzerinden anlattı. Türkiye’de OHAL ilan edildiği günden beri kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin artış gösterdiğini söyleyen Kaftancıoğlu “Bu dönemde 5406 kadınımız cinayete kurban gitti. Eşi ve eski eşi tarafından fiziksel şiddete uğrayanların oranı yüzde 39. Yaşadıklarını anlatamayan kadınların oranı yüzde 48. Bu rakamlar, OHAL’de ne halde olduğumuzu göstermeye yetiyor” dedi.
OHAL’in kaldırılması ve parlamenter sistemin yeniden hayata geçirilmesi için yerel seçimlerin çok önemli olduğunu ifade eden Kaftancıoğlu, “OHAL değil demokratik yönetim için olmazsa olmazımız 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni saraydan alıp halka vermektir” dedi. İstanbul’un 11 bakanlıktan daha büyük bir bütçeye sahip olduğunu fakat bütçenin halk için harcanmadığını söyleyen Kaftancıoğlu, şöyle devam etti:
“Size tek bir örnek vereceğim. Kendilerince yollara çizgiler çekerek park sorunu çözdüler. Adına da İspark dediler. İspark’ın 2014-2016 yılları arasında tam 700 milyon cirosu var. Böylesine büyük bir ciroya sahip İspark, yalnızca İstanbul’un 3. bölgesindeki 95 otoparkından 55’inde zarar ettiğini açıkladı. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni alarak onların yarattığı bu hortumları keseceğiz. Onların kendi ceplerine bağladığı hortumları keserek ürettiğimiz artı değeri yeniden halka vereceğiz. Hep soruyorlar ya kaynak nereden bulacaksınız diye. Kaynaklar, İstanbul’da yüzde 1’i bile olmayan mutlu azınlık için kullanılıyor. Bizler halkımıza bu gerçekleri anlatmaya devam ettiğimizde öyle 1-2 puanla değil en az 5 puan farkla İstanbul’u alacağız.”
*Birgün