Erkeklerin genel bir çoğunluğunun en önemli meraklarından biridir. Kadınları anlamak, hani kediyi merak öldürür derler ya bunun gibi bir şey biz erkeklerin çoğunu hiç anlayamayacağımız bu merak öldürür. Özellikle şairler yazarlar ve ressamlar bu konuda çok daha meraklıdırlar. Yaptıkları eserlerde bu konuyu bilinç altında hem yansıtırlar. Erkekler biz oraya geldiğimiz zaman genelde bu konuyu tartışır. İçimizden kadınları çok iyi tanıdığını söyleyen aklı evvellerde çıkmaz değildir. Bununla övünürlerde Doktorluk konusuyla doktor, aşçılık konusuyla aşçı, falcıdırlar bunlar. her şeyi bildiğini sanırlar.
Victor Hugo’dan, Dostoyevski’ye, Nice’ye ve Tolstoy’a kadar bu büyük dahiler içeriği kadın olan büyük eserler yaratmışlardır. Sıradan kimselerin kadını tanıma merakı onu elde etmenin bir yöntemidir. Benim bu konuda bildiğim kadın canlıların içinde tek anlaşılmayan varlıktır. Onlar kendi kendilerini bile anlayamazlar. Dostoyevski, Nice ve Freud gibi büyük dahiler bu uğurda ömürlerini verdiler ama bir türlü anlayamadılar.
Bir kitapta okumuştum sanırım bir yazardı evlenme teklifinde bulunduğu kadın ona çok sıra dışı bir cevap verir. Siz başka bir kadınla evlenin her şeyinizi tamamlayın sonra ben yanınıza hizmetçi olarak gelirim. Bu beni daha mutlu eder. Hadi çözün bu muammayı çözebilirseniz. Bu kadın kendini küçük ve aşağımı görüyor dersiniz. Yoksa ironi yapıp adamın teklifine böyle bir cevap mı veriyor. Yoksa adamı aşağılıyor mu? Kadınlarla uğraşılmaz. Şair Rilke dünyanın en zeki ve arif kadınlarından biri olan Rus asırlı Salome’yle evlenir. Salome şairden ayrılacağı sırada sana en çok gerektiğim zaman en kötü saati de arıyacaksın beni der. Tartışa biliriz.
Yazı yazmaya oturduğum zaman çoğunlukla benimde aklıma hep bu konu gelir. Yani kadınları anlama hastalığı bende de var ama genelde onları anlamaya çalışma yerine oldukları gibi kabul ederim. Bu konuda bir müzik adamı kadın hayattaki en güzel enstrümandır, ne yazık ki her erkek nota bilmez.
Ukalalık diyelim bir iki şeyde ben söyleyeyim, sevmeden daha çok sevilmeyi isterler. Oynamak en büyük hobilerindendir. Yağan yağmurun damlaları gibidirler, damlaya damlaya göl olurlar. İntikamcıdırlar. Acı çektirirler. En çok acıyı da kendileri çekerler. İşte böyle aşk, evlilik, evliliğin kerametleri, flörtün incelikleri, kız isteme pazarlıkları ve cinsellik gibi konular. Gerçekten yazarken insana keyif veren ruhuna incelik katan konular. Vallahi ne yalan söyleyeyim hayatımda en çok konuştuğum, yazdığım ve merak ettiğim en önemli konudur. Kendi tecrübelerimden bir iki örnek vereyim; Eğer bir kadın evdeki koltuklara perdeye ve halılara dikkatle bakıyorsa yenilerini almayı planlıyordur. Kumaşına karar vermişse kesinlikle eyleme geçer. Eşimden, annemden ve kızlarımdan biliyorum bunu.