'Erkek yapsa, elinin kiri
Kadın yapsa kalır, ömür boyu izi
Erkek evlenince değişir, sonuçta erkektir
Kadın değişse, kötü yola düşmüş demektir
Erkek terk eder, bir şey olmaz
Kadın terk eder, namus meselesi
Erkek yardım etse kılıbık
Kadın yapıyorsa zaten kendi işi
Erkek yapsa namusunu temizledi
Kadın yapsa, sevgilisiyle planladı
Erkek yapsa, seven ne yapmaz
Kadın yapsa,kıskançlık krizi
Doğru ya;
Bu memlekette
Kadın köledir nihayetinde
Erkek olan insandan...
Ama bilse de herkes
Kimse demez gerçeği
Bazı erkekler madam
Bazı kadınlar çok daha adam.'
Sosyal paylaşım sitelerinden birinde okudum bu şiiri.
Ancak sonra fark ettim ki, şiir de bile erkek egemenliği var.
Son iki dizede erkekleri kadına benzeterek sözüm ona aşağılamış.
Kadını da adama benzeterek ödüllendirmiş.
Adam gibi kadın, madam gibi erkek diyerek.
Nasıl da hücrelerimize kadar sinmiş bu ayrım.
Adam yerine insan demiyoruz!
Erkek gibi kadın maşallah,
Kadın gibi o ne biçim erkek ya!
Kara mizah bir ironi yaşıyoruz.
Çalkantılı bir hafta geçirdik yine.
Çok renkli bir coğrafyada yaşıyoruz.
Siyah-beyaz, monoton diye şikayet edemeyiz.
'Doğurmayan kadın yarımdır' diye bir cümle söyledi hazret.
Bununla uğraşıyoruz bir haftadır.
Traji komik...
Vezneciler'de gerçekleştirilen terör saldırısında, iki kadın polis şehit oldu.
Birisi hamile, diğeri anne.
Karnında altı aylık bebeğiyle, kapı nöbetindeyken (!) vuruldu.
Hamile kadının kapı nöbetinde görevlendirilmesi ayrı bir aymazlık ve handikap!
Ötesi olmayan ölüme gittiler!
Ötesi yok! Neyi tartışıyoruz?
Yarımmış , kadınmış, zart zurt edebiyatı işimiz gücümüz.
Bana göre gereksiz bu tür cümlelerle uğraşmak.
Bir çok can yitmiş, terör had safhada, şehit haberleri ard arda.
Anne olmayan kadının yarım-lığını tartışıyoruz.
Hiç bir mantığı, tutar yanı olmayan, sırf gündem için oluşturulmuş cümleler.
Aklı selim insanlar bu tür söylemleri dikkate almazlar bile.
Aklı-selim!
Özür dilerim unutmuşum, buralarda aklı-selim'in Hint kumaşı olduğunu.
Ve balıkların baştan koktuğunu...
Hayırlı Ramazanlar...