** Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Mali Başkan Yardımcısı Dönmez Aytekin emek hareketinde kadın cinayetlerine karşı ilk kıvılcımı tutuşturan sendika olduklarını söyledi
** Aytekin, “Çünkü önlenebilir olmasından sebep ölümlü iş kazaları iş cinayetidir. Her bir kadın cinayeti ise emek cinayetedir. Çünkü kadın her koşulda emekçidir” dedi
“Bundan sonraki süreçte, mesela şöyle bir gerçek var ülkemizde. Kadın cinayetleri var. Kadın cinayetleri toplumsal bir sorundur ve emekçi, işçi diye adlandırdığımız benim de içinde yer aldığım kesim, toplumun bir parçası ve bileşenidir. Petrol-İş Sendikası emek hareketinin bir bileşeni olarak toplumun bir parçası ve bileşenidir. Öyleyse kadın cinayetleri benim sorunumdur, bizim sorunumuzdur.
8 MART VE 25 KASIM İLE
SINIRLI KALMAMALI
Bu anlamda şubemizde geçtiğimiz yıllarda kurulan Kadın Komisyonu’nun öncelikli konularından biridir. Sadece 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü veya 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, günün gereği gösterilecek duruş ve tepkilerle sınırlı kalmamalı, kadın cinayetleri sürdükçe tepki de varlığını sürdürmelidir.
ÇALIŞMALARINI TAKDİR EDİYORUM
Bu anlamda gerek şahsım ve içinde yer aldığım şube yönetimi ve sendikam gerekse toplumun bir bireyi olarak Kadın Komisyonumuz’un bu konudaki tüm çalışmalarını hem takdir ediyor, hem de destekliyorum. Emeklerine saygı gösteriyor, teşekkür ediyorum.”
ÜÇ FABRİKADA VARDİYA
GİRİŞ ÇIKIŞINDA KINAMA
Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi’nde Beriha Pehlivan başkanlığındaki Kadın Komisyonu, 28 Temmuz 2020’de şubenin örgütlü olduğu Alpla, Novares ve Plascam’da vardiya giriş ve çıkış saatlerinde kadına yönelik şiddeti kınadı, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmamasına tepki gösterdi. Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Mali Başkan Yardımcısı Dönmez Aytekin ile görüşmemizde komisyonun çalışmaları ile birlikte kadın cinayetlerinin yanı sıra iş cinayetlerini de değerlendirdik. Aytekin sorularımız üzerine şu değerlendirmede bulundu:
ÇÖZÜM ODAKLI YAKLAŞIM
“Ölümlü iş kazalarının neredeyse tamamının önlenebilir olduğu tespit edilmiştir. Bu sebepten ötürü kaza değil, cinayettir. İş cinayetlerinde işverenin mi, işçinin mi eksik veya yetersiz olduğu bir suçlama veya savunma biçiminde tartışılırsa çözüme ulaşmak, önünü kesmek mümkün olmayacaktır. Yaklaşım gerçekçi ve çözüm odaklı olmalıdır. Sebebi elbette tespit edilmeli, maddi cezalandırmaya Hazine’ye gelir edinmek için değil gerektiğinde caydırıcı, önleyici olarak başvurulmalıdır.
SENDİKALAŞMADAKİ ENGELLER
İŞ CİNAYETLERİNİ DE TETİKLİYOR
İş Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nin son açıkladığı rapora göre 2020 yılında iş cinayetlerinde hayatını kaybeden en az 2 bin 427 kişinin yüzde 4.49’u sendikalı, yüzde 95.51’i sendikasız işçidir. Dünden bugüne ülkemizde sermayeyle birlikte iktidarların sendikal örgütlenmeye karşı Anayasa ve yasa çiğneyen tutumları iş cinayetlerini de tetiklemektedir.
İŞÇİSİN SEN. EVDE KALMA!
Yine İSİG’in son verilerine göre gerek ülkemiz gerekse ilimizde 2020’deki her üç iş cinayetinden birinin sebebi Covid-19’dur. İktidar pandemi sürecinde bir taraftan “Evde kal” çağrısı yaparken diğer taraftan sermayenin talepleri doğrultusunda “ekonomik kalkınma” gerekçesiyle ekonomiyi sağlığın önünde tutmuş, bu tutum da pahalıya patlamıştır. Sadece sendikal örgütlülüğün olduğu işyerlerinde az sayıda işyerinde çalışmama hakkı kullanılmıştır.
SALT PETROL-İŞ SALT EMEK
DEĞİL TOPLUM SORUNUDUR
Petrol-İş Sendikası’nın üç önceliği örgütlenme, toplu sözleşme ve eğitimdir. Eğitimde iş sağlığı ve güvenliğinin ayrı bir yeri vardır. Bundan sebep sendikamızın ülke genelinde örgütlü olduğu işyerleri gerek iş kazaları, gerekse iş cinayetleri listesinde en altlarda yer almaktadır. Ancak sorun emek hareketi içinde ne Petrol-İş kurumsalında bir sendikanın, ne de toplum içinde sadece emek hareketinin tek başına çözebileceği bir sorun değildir. Aynı kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddette olduğu gibi toplumsal bir duruş ve çözüm gerektirmektedir.”
**
Sekiz işyerinde birkaç yıl
Tekno Kauçuk’ta 20 yıl
1972 yılında Sivas’ta dünyaya gelen Dönmez Aytekin, 1984’te İstanbul’a göç etti. 1988’e kadar Gaziosmanpaşa’nın Karadeniz Mahallesi’nde, 1989’a kadar Maltepe’nin Gülsuyu Mahallesi’nde hem yerleşti, hem çalıştı. 1989’da Gebze’ye yerleşti. Darıca’da ikamet eden, ilkokul mezunu, evli ve iki çocuk babası Aytekin, 12 yıl boyunca şube yöneticiliği yaptı.
SON KONGREDE BEŞ
ARKADAŞIYLA YARIŞTI
İcra kuruluna önce geçen dönem içinde Süleyman Akyüz genel başkanlığa seçildikten sonra mali başkan yardımcısı olarak girdi. 2020’deki kongrede de mali başkan yardımcılığı için beş arkadaşıyla yarışıp seçildi.
SEKİZ İŞYERİNDEN ÇIKARTILDI
1996 yılına kadar toplam sekiz işyerinde kısa süreli çalıştı. Hepsi sendikasızdı ve hemen hepsinde ekseri sendikal faaliyetler gerekçesiyle çıkartıldı. 1996’da Petrol-İş Gebze’nin örgütlü olduğu Tekno Kauçuk’a, aynı firma Süperlas adıyla faaliyetteyken girdi. 20 yılını verdiği Tekno Kauçuk’ta iş hayatının dördüncü yılında baştemsilci seçildi, 16 yıl sürdürdü.
**
İLK TEPKİLERİ MEZARDA EMEKLİLİĞE KARŞIYDI
Uyanık olalım. Örgütlülüğü koruyalım
** 04 Nisan 2016’da dönemin şube yönetiminin çağrısı üzerine kurulan Petrol-İş Gebze Kadın Komisyonu, Petrol-İş Kadın Dergisi’nde de yer alan ilk tepkisinde mezarda emekliliği konu edinip uyardı: “Saldırılara karşı uyanık olalım, örgütlülüğümüzü koruyalım.”
Petrol-İş Gebze’de Kadın Komisyonu; Gebze Şube’nin çağrısı üzerine 04 Nisan 2016’da şubenin örgütlü olduğu işyerlerinden Plascam, Betasan, Novares (Mecaplast), Alpla ve Tekno Kauçuk’tan 16 kadının katılımıyla ilk toplantısını gerçekleştirdi.
9 KİŞİLİK YÜRÜTME KURULU
Plascam çalışanı Beria Pehlivan sorumluluğundaki komisyonun yürütmesinde Pehlivan’ın mesai arkadaşları Şahinaz Karataş, Necla Tunç ve Nesrin Ataş, Betasan’dan Tülay Kuş ve Sevim Örnek, Novares’ten Sibel Salam, Yurdagül Karataş ve Gülcan Aksu yer aldı.
GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDEN GELİR
Komisyon ilk tepkisini 2016’nın emek hareketi gündemi, “Mezarda emeklilik” vakasına karşı yaptı. “Gücümüz birliğimizden gelir. Geleceğimize sahip çıkalım” başlıklı açıklama Petrol-İş Kadın Dergisi’nde de “Petrol-İş Gebze Şubesi Kadın Komisyonu’ndan Mektup Var” anonsuyla yayınlandı. Mektupta özetle şu ifadeler yer aldı:
İŞÇİLER KAYGILI VE UMUTSUZ
“Uzun bir zamandır patronlar işçi sınıfının kazanılmış haklarını işçi sınıfının güçsüzlüğünden yararlanarak geriye çekip birer birer gasp ediyorlar. Birçok işçi yaşamından ve geleceğinden kaygılı ve umutsuz. Özellikle kadın işçiler açısından durum daha da katlanılmaz bir hal almış durumda.
BU MEZARDA EMEKLİLİKTİR
Örnek vermek gerekirse 1999 tarihinden önce kadın işçiler 38 yaşında, erkek işçiler ise 43 yaşında emekli olabiliyordu. Şimdi ise kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaşında emeklilik uygulaması yasallaşmıştır. Bu kademeli olarak 2036 yılında kadın-erkek işçilerde 65 yaşına uzatılacak. Biz işçi sınıfı olarak bu yasayı “mezarda emeklilik” olarak tanımlıyoruz. Soruyoruz işçi kadınlar olarak bu çalışma koşulları ve yaşam kalitesiyle hangimiz emekli olabiliriz? Elbette yanıtını biliyoruz, hiç birimiz!... Bu saldırılar karşısında uyanık olmamız ve örgütlülüğümüzü korumamız gerekiyor.”
2003’TEN BERİ YAYINDA: Petrol-İş Sendikası, Kadın Dergisi’nin yayınına ilk 2003 yılının Ocak ayında başladı. Bugüne kadar 63 sayı yayınlanan dergi 2018 yılının ağustos ayında yayınlanan 59’ncu sayısında efsanevi Flormar direnişini kapak ve dosya konusu etti.
Derginin genel yayın yönetmenliğini Boğaziçi Üniversitesi’nde okutmanlık da yapan İnşaat Mühendisi Selgin Zırhlı Kaplan sürdürüyor.
**