Kadının giyimi
Kadının gülüşü
Kadının göğüs dekoltesi
Kadının dişleri
Kadının yatağı
Kadının eğitimi
Kadının bacağı
Kadının düşünceleri
Kadının kalçası
Kadının hamileliği
Kadının konuşması
Kadının yazması
Kadının makyajı
Kadının kürtajı
Kadının saç rengi
Kadının sigarası
Kadının ruj rengi
Kadının kilosu
Kadının eve giriş saati
Kadının anneliği
Kadının topuklusu
Kadının bacılığı
Kadının evlenmesi
Kadının etek boyu
Kadının şiddeti
Kadının dini
Kadının tecavüzü
Kadının hakları
Kadının cinselliği
Kadının kariyeri…
Bunlar ilk aklıma gelenler, daha da fazlası var ama rencide edici buluyorum kelimelere dökmeye. Kendi cinsim hakkında söylenilen bu ayrıştırıcı ve küçümseyici kelimeleri duymaya hiç alışamadım, hazmedemiyorum. Çoğu erkek tarafından bizler için kullanılanlardan seçtim listemi. Dayağı, şiddeti, aldatılmayı, ikinci veya üçüncü kadın olmayı hak ettiğini kabullenmiş, dayağın cennetten çıkma olduğuna ikna edilmiş, itilip kakılmakta mahsur görmeyen, eğitimin gereksizliğine inandırılmış, resmi nikâhtansa dini nikâhı öncelikli sanan çoğu kadın da bu kelimeleri normalleştirmiş hayatında... Kendi yerine birilerinin düşünmesinin uygun olduğunu hiç yadırgamayan, kendi haklarını savunmayı bile karşı cinse bırakmış, yetiştirdiği evlatları da bu usulde büyüten, bu koşullar için kılını bile kıpırdatmayı uygunsuz bulan, benim gibi heyecanlı kadınları abartılı, gereksiz ve siyasi pencereden yorumlayan hemcinslerim, lafım sizlere de ilham olur umarım…
Bugün olduğu gibi, herhangi bir kadının gündeme oturtulduğu günlerde, kadın derneklerini ve komitelerini büyüteç altına alır bir süre incelerim. Fotoğraflarda yerlerini almakta ışık hızıyla harekete geçen hemcinslerim aniden kaplumbağa hızında ki tavırlarına, konuyla ilgili erkeklerin çıkıp yorum yapmalarına gerçekten öfkelenirim. Haklarımızı senden benden başkası korumayacak unutma... Bu arada senin haklarını, hukukunu, senin kurabileceğin hayalden ötede değerlendirip, bu konuda tek bir kavga vermeden önüne sunan bir Atatürk tekrar gelmeyecek bu memlekete.
Farklı bir bakış açın varsa, alışılmışın dışında fikirlerini yansıtabiliyorsan, korkularını bulup yüzleşebiliyorsan, zorluklara ve acıya aldırış etmeden harekete geçebiliyorsan, sınırlarını aşabiliyorsan, fikirlerinden ödün vermeyip yalnız kalmaktan korkmuyorsan, temiz ahlak senin en belirleyici özelliğin, çalışmak ve üretmek felsefen ise, kaybetsen bile azmini yitirmeden devam edebiliyorsan, herkesin başarı tarifi senin için geçerli olmayabilirse, konuşup, yazıp, ayağa kalkıp haykırabiliyorsan, bilgi ve akıl mantığından uzak düşünceler ile yüzleştiğinde midene güveniyorsan, kadın ya da erkek fark etmez özüyle sözüyle “adam gibi adam” sıfatının ne anlama geldiğini biliyorsan, “eline, diline, beline sahipsen” seninle o zaman onur ve gururdan bahsedebiliriz... Kadın ya da erkek fark etmez dedim ya… Her konuda niyetiniz iyi olsun yeter.
Bir bilim insanının kadına bakışını daha iyi hangi kelimeler yansıtabilir bilmiyorum;
''Kızlarınızı iyi yetiştirin;
Kendi kendilerine yetmeyi öğretin.
Namuslu olmanın yürekten geçtiğini öğretin.
Evden çıkar çıkmaz ilk köşede eteğinin boyunu kısaltmasına gerek olmadığını öğretin.
İstediğini giymeyi öğretin.
İnsanın ahlakının sadece kendi beyninde olduğunu öğretin.
Kıskanılmanın sevilmeyle aynı olmadığını öğretin.
Kıskanılmanın güzel, saygısızlığın kötü olduğunu öğretin.
Beni çok kıskanır, dışarı çıkarmaz, şunu bunu giydirmez diyen adamla gurur duymamayı bunun aslında kendine hakaret olduğunu öğretin.
Arayıp neredesin; kiminlesin vs. diyen adama, “Seni tanımadan önce nasıl davranacağımı bilmiyor muydum haddini bil” demeyi öğretin.
Eşlerini aldatan erkeklerin yanındaki ikinci kadın olmamayı öğretin.
Oğullarınızı iyi yetiştirin;
Karşı cinse saygı duymayı öğretin.
Gece yarısı evine geç dönen kadının, her kısa etek ile dolaşan kadının “aranmadığını” öğretin.
Bir kadının omzuna arkadaş olarak da sarılabileceğini öğretin.
Dokunmaktan korkmamasını öğretin.
Sevmenin değer verme olduğunu öğretin.
Sahip çıkmayla sahibi olmanın farklı olduğunu öğretin.
Bulunmaz Hint kumaşı olmadıklarını; olsalar bile burun silinen mendillerinde kumaştan yapıldığını; hiç kimseyi küçük görmemeyi öğretin.
Ama bunları önce kendi içinizdeki çocuğa öğretin.''
(Albert Einstein, Eylül 1946)
Kısaca, kadından korkmayın, anlamaya çalışın…
HATIRLATMA: Kocaeli Kongre Merkezinde 14 - 22 Mayıs tarihleri, 10.30-21.00 saatleri arasında 12. Kitap Fuarı açılıyor. Vakit bulabilirseniz, kitaplara dokunun, sayfalarını karıştırın, konuşmacılardan beğendiklerinizi dinleyin, notlar alın, kısa bir süre başka bir gezegende tatile çıkın…