Konuyla ilgili daha önce yazmıştım.
Hani şu, okullarda kaynak kitap kullanımı ile ilgili.
Yetersiz olan ders kitapları nedeniyle, kaynak kitap kullanma ihtiyacı olmuştu.
Veliler, kaynak kitapların fiyatlarının fahiş olmasından dolayı şikayet iletmişlerdi.
Konuyu gerekli mercilere ilettiklerini söylemişlerdi.
İşte bu konuyla ilgili yapılan şikayetlere dönüş olarak,okullarda denetim yapıldı.
Sayın müfettişler, ders esnasında sınıfa baskın yaparak gerçekleştirdiler bunu.
Suç üstü yapma mantığı ile sanırım...
Suç unsuru ise yardımcı kitaplar...
Amaç, kaynak kitap kullanılıp kullanılmadığını tespit etmekti.
Öğretmenlerin derslerini işlediği sırada, habersizce sınıflara girildi.
Suç unsuru addedilen kaynak kitaplar (!) tespit edildi.
Çocuklara teker teker , bu kitapları kimlerin istediği soruldu.
Üzüm yemeye değil, bağcıyı dövmeye gelen adam misali...
Ders kitapları ile beraber yardımcı kitap kullanan öğretmenlere , uyarılar yapıldı, hatta bazılarına soruşturma açıldı.
Üzülen yine veliler oldu.
Velilerin bana aksettirdiklerini yazıyorum.
Sonuç ne oldu?
Amaç neydi?
Burada esas sorunun göz ardı edildiğini görüyoruz.
Esas soru , yardımcı kaynak kitap kullanılmasına neden ihtiyaç duyulduğu olmalı idi.
Bu sorgulanmadı.
Bazı veliler gerekli mercileri bizzat arayıp, "ders kitaplarının yetersizliğinden şikayetçiyiz." demişler.
"Bizim kitaplarda her şey gerektiği gibi var, onları kullanmaya mecbursunuz." cevabını vermişler.
Kabahat gelin olmuş,kimse almamış, davranışı sergilemişler anlayacağınız.
Böyle bir söylem, sonuç ve iknayı geciktirir, erteler ve zamanla yapılan bir hata varsa, meşru kılar.
Yardımcı kitapların kullanılma nedenleri ortada iken günah keçisi ilan edildiler .
Sanırım anlaşılamadı.
Sorun kitapların alınması değil, bu yardımcı kitaplara ihtiyaç duyulma sebebidir.
Bunu ranta dönüştürenleri denetleme gerekliliği de göz ardı edilmemelidir.
Bu iki konu, ebeveynlerin tarafınıza iletmek istedikleri sayın yetkililer.
Duyarsız kalmayacağınızın inancı ile...
Elçiye zeval olmaz.