Çantamdaki dosyalara bakıyorum,odamdaki masaya, dolaplara bakıyorum,gözlerime takılan''öğretmenlik''sevdasına son basıyor nedensiz sözcüklerdeki dizeler...
Öğrencilerimin gözlerine bakıyorum,dostlarımın yüreklerine,sözlerine bakıyorum:Öğretmenlik olmadan zor geçeceğe benziyor günler...
Kendi yarattığım umutların yeşermesi,paylaşılmasıydı gerçek olan...Çıkarsız emeklerin bir gün darağacına çekileceğini elbette biliyorduk...Boynumuzu düzenin cellatlarına vermemek için yıllarca direndik...tam 38 yıl...
Paylaştığımız,yarınlara değecek umutlarımızı yok etmenin gecelerine elbette tanıklık edecektir tarih...İnancımız ve yüreğimiz bunları kaldırabilecek güçtedir...Kimsenin bundan şüphesi olmasın....Bizim kanadığımız nokta;nedensiz eylemlerin şafaklarımıza sıktığı kurşunlardır...Ve öfke ölçeğinde bedenimize kaplayan kırgınlıklardır...
Kırgınlıklarım dostlarıma zarar versin istemem...Şair kaprisi deyin geçin...Biz kaprislerimizi falcılara,sapıklara ve onlara inananlara bıraktık...
Kamyoncu Hamza'nın oğlu doktor olmuş...
Orhangazi Mahallesi'ndeki Samet'in kızı öğretmen olmuş...
Şair Necla edebiyat eğitimi alıyor...
Dilbalığı şiirsiz okyanuslarda kaybolup gidecek...
38 Yaşında bir çocuk...Ne ağladı;ne de meme istedi...Soğuk havalardaki buza kesmiş odalarda öğretmenlik yaptı...Sürüldü,dövüldü,hapse atıldı...Ve sonra dalga geçer gibi:Durmadan ödüller verildi...
senin adın yaşamaksa eğer
ben vazgeçtim demiyorum yaşamaktan...
Ve son şarkı:İyi yolculuklar öğretmenim...