İYİ Çayırova’da iyi Gebze’de “iyi” gidiyor!

Aktan Uslu

Gazetecilik mesleğini, şahsımda mesleği yürütenleri ulusal ve yerel basın diye ikiye ayırdığımızda her iki tip gazeteciliğin kendisine has avantajları, dezavantajları var. Sadece birini örneklemek gerekirse;

Yerel basında gazetecilik yapmanın dezavantajı herhangi bir haber veya yorum üzerinden gerek tepki, gerek baskıya çok çabuk maruz kalmanızdır çünkü kolay erişilebilir, dar bir alandasınız.

Siyasette de durum farksız. Yerelde siyaset yaptığınızda, herhangi bir pratiğiniz üzerinden tepki veya baskı sizi daha çabuk bulur.

Önemli olan her ikisini de göğüs gerekebilmek.

Göğüs geremezseniz, geri adım atmak zorunda kalırsanız ki çok makbul bir davranış olduğu söylenemez.

**

Geçtiğimiz hafta sonu bölgemizde İYİ Parti’nin Gebze ve Çayırova kongreleri gerçekleşti.

Çayırova’yı yerinde takip edebildim.

İYİ Parti’de kurucu ilçe başkanı Beyler Sevindik ile akabinde Mehmet Şeref Uzunal dönemi, İYİ Partililer’i ne derece memnun etti bilemem.

İyi, kötü değerlendirmesinde bulunmayayım ama İlhami Bayrak’ın ilçe başkanlığına atanmasıyla birlikte iyi bir tempo ve ivmeyi yakaladıkları aşikâr.

Ancak, malum siyaset aynı zamanda bir kadro işi.

İYİ Parti Çayırova İlçe Teşkilatı’nı İlhami Bayrak şahsında bir kişi değil, Bayrak’ın başkanlığındaki yönetim kurulu yönetiyor.

Şansları; İlhami Bayrak gibi Çayırova’yı bilen ve aktif siyasette tecrübe sahibi bir kişiyle siyaset yapmaları.

İşin içine biraz daha girip yetkin oldukları hünerleri, içinde yer aldıkları yönetime ve partiye yansıtmaları ivmeyi yükseltecektir.

Bu arada “yoktur” diye bir iddiam asla yok.

Ancak mevcut yönetimin önünde önce genel, sonra yerel olmak üzere iki önemli sınav olduğu baz aldığımızda yorucu ve yıpratıcı bir sürecin arifesindeler.

Kendisinin doğal olarak, henüz bir açıklaması yok ancak yüzde 99 olasılıkla Çayırova Belediye Başkan adaylığını bu sefer Millet İttifakı adayı olarak zorlayacak bir ilçe başkanıyla yürüyorlar.

İYİ Parti İl Başkanı Şanbaz Yıldız daha önceden hazırladığı yazılı konuşmasında yer almayan şekilde 2019 yerel seçimlerinin ittifakın sağlanmamasından ötürü ıskalandığını kaydedip 2024’te kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Kuvvetle muhtemel, konuşması öncesi yapılan bir değerlendirmede konuya değinmesi önerildi veya istendi. Bence de doğru kişiydi. Lütfü Türkkan veya Cumali Durmuş değinse, sırıtabilirdi.

Bu arada Yıldız isim vermedi ancak 2024’te Çayırova’da Millet İttifakı’nın partisinin çatısında kurulmasını isteği de kendisini alabildiğine hissettirdi.

Özetle; İYİ Parti Çayırova’da iyi gidiyor..

**

Gebze kongresini yerinde takip edemedim. Salona, atmosfere, konuşmalarda sözü edilenlere dair herhangi bir tespitim yok.

Ancak..

Geçtiğimiz günlerde çok ilginç bir hadise yaşandı.

Kadıllı’da; imarda yine ve yeni bir pozitif ayrımcılıkla yapılan bir uygulama henüz askı aşamasındayken kaçak göçek şekilde dikiliverdi.

Kaçak hali kesinleşti çünkü kaçağa göz yuman ne Kocaeli Büyükşehir ne de Gebze Belediyeleri’nden iddiaya dair ne bir açıklama, ne de yalanlama, gelmedi.

Kaçak yapı yıkılsaydı; belediyelerden biri tarafından basına illa kin haber olarak servis edilirdi. Yıkılmadı.

Burada kamunun yanı sıra sıfatlarından ötürü sorgulanması gerekenler de var.

CHP Gebze’nin gruptan bireysele dönüşen suç duyurusunda Kocaeli Büyükşehir ve Gebze Belediye Başkanları  

 

Tahir Büyükakın ve Zinnur Büyükgöz haklarında; Kaçağa göz yummak ve görevi kötüye kullanmak;

İmar Komisyonu’nun AKP’li üyeleri Mehmet Dinç, Mahmut Yandık ve Ayhan Yılmaz haklarında; Kaçağa göz yummak ve görevi kötüye kullanmanın yanı sıra bina dikilen yerde, “Üzerinde yapılı bir şey yok” diyerek asılsız beyanda bulunmak suçlamaları ile suç duyurusunda bulunuldu.

O suç duyurusuna Gebze Belediyesi İYİ Parti Meclis Üyesi Birol Elüstü de imzasını attı..

Ancak bir duyum üzerine kendisine de doğrulattım: Geri çekti.

Birol Elüstü görüşmemizde özetle, “Kadıllı konusu mecliste gündeme geldiğinde ret oyu kullandık. Kaçağa dair tutumumuz ve suç duyurumuz sürüyor. Ancak bireylere yönelik suç duyurusunu geri çektim” deyip ekledi: “İlçe başkanımız ayrıntılı bilgi verecektir…”

Konuya dair İYİ Parti Gebze İlçe Başkanı Burak Uluköylü’yü, aynı söylemi tekrarlayacağı zannıyla veya bu yorumda yansıttığım kişisel görüşümü değiştirmeyeceği zannıyla aramadım.

Şayet İYİ Parti Gebze İlçe Teşkilatı’nın bu konuya dair bir açıklaması olacaksa şahsımda soru soran bir gazeteciye değil tüm Gebze yerel basınına yönelik, yazılı veya sözlü olması gerektiği kanaatindeyim.

Mevzuuyu biraz daha derinlemesine de araştırdım.

Gebze Belediye Meclisi İYİ Parti Üyesi Birol Elüstü suç duyurusunun tüm içeriğini, savcılığa yapılan başvuru öncesi biliyordu.

Öte yandan İYİ Parti Gebze İlçe Başkanı Burak Uluköylü, aynı zamanda Gebze Belediye Meclisi İYİ Parti Grubu’nun da başkanı.

Birol Elüstü’nün suç duyurusu için bir ekip kararının gerekliliği kaçınılmaz.

Elüstü suç duyurusunu, parti hiyerarşisini göz ardı yaparak yaptığı için mi geri çekti?

Yoksa yorumun girizgahında da örneklediğim bazı olası baskı ve telkinlerden mi, kestiremiyorum.

En az…

CHP Gebze’de pazar günü akşamı gerçekleşen basın toplantısının divanında yer alan meclis üyeleri Gökhan Yamen ve Şahin Yılmazel’in bir gün sonraki suç duyurusunda niye yer almadığını anlamadığım kadar, grup kararının bireysele niye dönüştüğünü anlamadığım kadar anlamıyorum ama yarının detay konusudur diye erteliyorum..

Sözün özü;

İYİ Parti Gebze’de de Burak Uluköylü başkanlığında yenilenen yönetim önüne bu sefer iki ciddi sınavı koyarak yola koyuldu.

Henüz o sürecin ve yolun başında “iyi gidiyorlar” diyen yerlerimin ağrımasından sebep “iyi” gidiyorlar diyorum..

Şimdilik, başka da bi’şi demiyorum..