İstanbul Ticaret Odası (İTO), Mülk Edinme Rehberi hazırladı. Rehberde buna göre yabancılara İstanbul’a yatırım yapma çağrısında bulunulurken Türkiye’deki işgücünün nitelikli ama ucuz işgücü olduğu belirtildi. İşçi maliyetlerinin Almanya’nın yaklaşık 9 kat altında olduğu belirtilen raporda ucuz yabancı yatırımcıya cazibe olarak gösterildi, “İmalatta saatlik işçi maliyeti Türkiye’de 5,6 Amerikan dolarıyken, Almanya’da bu maliyet 47,2 Amerikan dolarıdır” denildi.
https://www.birgun.net/haber/yabanci-yatirimciya-cagri-bizde-isci-bedava-328216
**
Sermaye dostu AKP iktidarı tarafından asgari ücretin açıklandığı gün, AKP dostu sermayenin organlarından, kuruluşu 1882’ye dayanan İstanbul Ticaret Odası raporunun o detayı da basında yer aldı.
Basına sızmış, tek bir gazete ve gazeteciye sızmış “skandal” mahiyetindeki bir bilgi falan değil.
Ahlak denilen kavramın da artık sözlükte kalmaya başladığı “Yeni” Türkiye’de İstanbul Ticaret Odası tarafından aleni paylaşılan bir bilgi ve çağrıdır ve hatta eksik kalmıştır.
“Yabancı sermaye: Bizde emek, bizde işçi bedava! Bizde bize ait Anayasa ve yasa çiğnemek hele ki “Yeni” Türkiye’de son derece mümkün ve elverişli.”
**
Benzer temalı bir yorumu 22 Eylül’de kaleme almışım.
https://www.gebzehaber.net/osb-sermayenin-o-tapu-senin-ama-vatanin-tapusu-benim-5181yy.htm
Yabancı sermayenin ülkemizde yatırım yapma gerekçesine dair kimi tezlerim, sağda solda konuşmuşluğum vardır.
İstanbul Ticaret Odası raporunda ülkemizde emeğin ucuzluğu övünülecek veya cazip bir detay olarak, sözüm ona bu ülkenin sermayesi tarafından konu edilmiştir.
Emperyalizme aslında kölelik derecesinde bağımlı bu zihniyet, emekçiyi de köle koşullarında çalıştırmayı marifet sanıp lafa gelince sözüm ona çağdaş, sözüm ona yerli ve milli… falan filandır.
**
Halbuki emperyalizme teslimiyetleri şu önemli detaylarda da kendini açığa çıkarmaktadır.
Halen ve ısrarla örneğin İzmit’te..
Kapatılan SEKA Kâğıt Fabrikası’nın yerine SEKA Park yapıldı diye övünen bir zihniyetin sermayedeki yansımasının sözcülüğüdür bu. Fabrika kapatmaktan utanmaz.
Amerika ve İsrail’e zaman zaman atargidercilik oynayıp “Van minut” diye yapılan artistik salvolar bir tarafa.
Belki önemsiz bir detay gibi gözüküyor ama bence çok önemli.
Orası aslında SEKA Park değil, SEKA Parkı…
İkinci örnekte ikinci kelimenin beşinci harfi olan (ı) alfabemizde yer alan 29 harften biri olmaktan ibaret değil.
“Türkler’den nefret ediyorum. Bu yüzden Türkler gelecek kuşaklara ulaşamadan yok olmalıdır. Bunun için en kısa yol Türkçe unsurunu yok etmektir.”
General Albert Sidney Johnston
“Dilini kaybetmiş bir millet yok olmaya mahkumdur.”
Mustafa Kemal Atatürk
Şahsım adına..
AK Parti’ye AKP demem salt bir siyasi tavır değil aksine AKP’ye rağmen dilimize ve değerlerimize sahip çıkmak için gösterdiğim bir tavır ve duruştur.
Açılımı itibariyle “Adalet”in sadece kelimeden ibaret kaldığı..
“Kalkınma”nın sadece yandaşlarıyla sınırlı kaldığı vakadır.
İki baş harfin birleşmesiyle birlikte aynı anda siyasi bir propagandayı, “AK” kelimesi üzerinden tam bir Amerikan kültürü ile sürdürmektedir. Ayrı mesele.
Ama AKP’nin yerliliği, milliliği, ABD ve İsrail başta olmak üzere emperyalizme atar giderciliği veya zaman zaman yine kelime olarak sığındığı, “Tam bağımsızlık..”
Baldur’da grev gününde, grevden önceki süreçte de hikâyeden ibaret söylemler olduğunu açığa çıkartmıştır.
Eskasa, Antalya Limanı gibi yani bir liman gibi ulusal güvenliğimiz açısından büyük bir risk içeren yerin Katarlı şirkete satılması dahi..
Vahşi kapitalizm ve neoliberalizm uygulayan bir parti için gayet sıradan ve doğal olabilir.
Ama vatanı merkeze aldığımızda, utanç vericidir.
Utanmamaktadırlar çünkü varlıklarını sürdürmek için önce ahlak denilen kavramı yerle yeksan etmediler mi?
Utanmak, ahlaklı kişilere özgü bir vakadır.
**
Hayli karman çormanmış gibi duran bir yorum olduğuna dair olası eleştirilere atfen şunu da ifade etmek isterim.
Verdiğim örneklerin hiçbiri birbirinden bağımsız değildir ve birbiriyle ilişkilidir.
Gelinen aşamada..
İstanbul’un Eminönü İlçesi’nde yerleşik İstanbul Ticaret Odası’nın yer aldığı arazinin mülkiyeti İTO veya TOBB üzerine olabilir.
Çayırova’nın Şekerpınar Mahallesi’nde Baldur Süspansiyon’un fabrikasının yer aldığı arazinin tapu kaydı, Baldur Süspansiyon üzerine olabilir.
Ancak çok daha fazla gecikmeden..
İTO ve Baldur ile birlikte tüm emsal örneklerine..
Bir de iktidardaki AKP’ye..
AKP Genel Merkezi’nin yer aldığı arsanın tapusu da AKP Genel Merkezi üzerine olabilir..
Ama AKP’ye de..
Bu vatanın sınırları içindeki her toprağın vatan toprağı olduğunu hatırlatmanın, gerekirse öğretmenin zamanı gelmiş de geçmektedir bile.
Yerli ve milli olduğu iddiasındaki Cumhur İttifakı bileşenleri AKP ve MHP..
İstanbul Ticaret Odası’nca bu ülkenin emeği bu şekilde lanse edilip yabancı sermayeye çağrıda bulunduğunda..
Ve taradım arama motorlarını…
Gerek Recep Tayyip Erdoğan gerekse Devlet Bahçeli hala “gık” çıkarmamışsa
Gerek sermaye gerek emperyalizme bir türlü ödeyemedikleri her ne borçları ve diyetleri varsa hatırlatmalı..
Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’ye de öğretmeli:
Tüm buralar, vatan toprağı…