Günlerdir aklımdaydı, 27 Nisan’da sınırlı sayıda gösterime girebilen, +18 yaş sınırlaması konulan “Ev Kira Semt Bizim” filmini Beyoğlu Atlas Sineması’nda nihayet izleyebildim.
Bir sinema eleştirmeni değilim, ancak bu ülkede yaşayan, gelişmeleri uzun yıllardır yakından takip eden bir gazeteci olarak “kentsel” ya da daha doğru bir ifadeyle “rantsal” dönüşüm meselesine uzak değilim. Anlatılan hepimizin hikâyesi…
Film buradan hareketle birçok konuyu irdeliyor. Bir yanda kapitalizm ve bu sistemin acımasızlığı, para ve rant hırsı, yarattığı insan modelleri; bir diğer yanda emekçiler, semtin mütevazı yaşam süren sakinleri… Onların uzun yıllardır süregelen muhabbetleri, mahalle kültürü, sevgi, dostluk, dayanışma, birlik, direniş ruhu… Ve bütün bu yaşananların arasında yeşeren bir aşk…
Kadıköy özelinden hareketle “kentsel dönüşüm” adı altında kent merkezlerinden emekçilerin sürülerek rantiyeye sunulması.
Yaldızlı projelerle, kentin beton yığınına döndürülmesini güldürerek, çokça da düşündürerek anlatan bir film “Ev Kira Semt Bizim”.
Kadıköy’de eski bir evde yıllardır kiracı olarak oturan Latif’in ev sahibi tarafından evinden çıkartılmak istenmesine itirazıyla başlıyor film. Mahallenin sevilen ‘abi’si Latif ve kızı paradan başka bir şey bilmeyen ‘ampul’ lakaplı mal sahibine ‘evden çıkmayacağını’ söyler. Bu tartışmayı gören mahallenin gençleri ‘ampul’ ve yanındaki adamlarına müdahale eder. Olay karakolda biter…
Tanıdık simalar da oynamış filmde. Filmde ‘doktor’ lakaplı Sadık Gürbüz, Mahallenin Muhtarları dizisinin ‘Fadime’si Aydan Burhan, Metin Coşkun, Suna Selen, Orhan Aydın, Cansu Fırıncı, Ceylan Dizdar, Ahmet Bilgin, Bertan Dirikolu, Dilara Tor, Semir Arslanyürek, Nevzat Süs, Ender Yiğit, Arda Kavaklıoğlu, Berna Üçkaleler, Can Başak, Dilşah Demir ve diğerleri… Kalabalık ve usta bir kadro yer alıyor...
“MASADAN EKSİLİYOR DOSTLAR”
Bir akşam yemeğinde, dost meclisinde buluşuyor mahalleli. “Gidenin gittiği yerde tutunamadığı, kalanın gidenle birlikte eksildiği” mahallede. Birer, ikişer… Gidenler kervanına Latif ve kızı da ekleniyor. Yıllardır oturduğu ev bir proje için müteahhide verilmiştir çünkü. Memleketlerinin yolunu tutarlar, bir kamyonetin arkasına doldurdukları üç beş eşyayla; sevdiklerini geride bırakarak... Bu sahneyi izlerken Neşet Ertaş ustanın ‘Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm’ türküsü geldi hatırıma.
Ve her şey böyle başlar. Onların gidişine üzülen mahallenin sevimli ve ‘uç’sakinleri dönmelerinin yolunu düşünür. Önce bireysel çıkışlar, sonra mahallece tavırlar. Memleketin ohalleri, buhalleri… Birleşince neler olabileceğini gösterirler.
Geçmiş ve Gelecek için, Kentlerimiz, Anılarımız ve Dostluklar için, Umut ve Neşe için İzleyelim…
Mustafa Kenan Aybastı’nın yönetmenliğini yaptığı “Ev Kira Semt Bizim” bolca güldürüyor, güldürürken düşündürüyor.
Günlük hayattan, etrafımızda olanlardan, solduğumuz havadan, semtimizden, sokağımızdan, memlekette olandan ne çok kare geliyor gözümüzün önüne. Eleştirel mizahın tonları var. Bazen renkleri ağır bassa da.
Eksiği, fazlası mutlaka var. Daha iyi her zaman mevcuttur.
Lakin Bağımsız Sinema Merkezi’nin “Yolculuk” filmini de izlemiş bir yurttaş olarak başarılarının devamını diliyorum. Yeni filmlerini merakla beklerken, sınırlı salonda gösterime girebilen ve yaş sınırlamasıyla ‘sansür’lenmek istenen “Ev Kira Semt Bizim”i geçmiş ve gelecek için, kentlerimiz, anılarımız ve dostluklar için, umut ve neşe için genç yaşlı izleyelim, izlettirelim.
Şenol Çarık
Kaynak Odatv.com