İşsizlik, ülkemizin on yıllardır en önemli ve en yakıcı sorunlarının basında geliyor.
Hükümetler geliyor geçiyor ama işsizlik bir türlü önlenemiyor. Çünkü, üretim ölçekli bir planlama yapılmıyor. Yerine tüketime endeksli piyasacı politikalar egemen kılındığı için bu kronik sorun güncelliğini koruyor.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi'nin (DİSK-AR) işsizlikle mücadele konusundaki önerileri dikkate alınmayabilir ama önemli.
Diyorlar ki ;
-İşten çıkarmalar Covid-19 süresince kesin olarak yasaklanmalı.
-İşsizlik sigortasından yararlanma koşulları ve ödenek miktarı iyileştirilmelidir.
-Covid-19 koşullarında işsizlik ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanmada ön koşul aranmamalıdır.
-İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanımına son verilmelidir.
-"Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
-İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
-İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
-Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
-Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
-Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
-Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
-Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir.
-Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
Bu öneriler dikkate alınsa ve de onemsenip değerlendirilse ne kaybedilir ?
Ama, tercih sermayenin taleplerini dikkate almak olunca görülmüyor bile...